Ölülerimiz olmasa betondan bir çöldeyiz...

Medeniyetin ve yaşam kalitesinin bir göstergesi olarak kabul edilen yeşil alanlar, şehir hayatındaki önemi her geçen gün artmakta; insanımızın bilinç düzeyi geliştikçe yerel yönetimlerden ısrarla talep edilmektedir.

Ülkemizin sosyal, ekonomik, ekolojik ve kültürel yapısında önemli değişiklikler gözlenmektedir. Bu değişiklikler özellikle şehirlerimizde yeşil alan ve rekreasyonel ihtiyaç ve etkinliklerini de giderek arttırmaktadır.

Ülkemizdeki hızlı, düzensiz ve çarpık kentleşme eğilimi, ekolojik temele dayanmayan planlama ve uygulamalar ,pek çok sorunu da beraberinde getirmekte, insan sağlığını ve yaşam kalitesini ciddi şekilde olumsuz etkilemektedir.

Beton rengindeki kentler, insanları doğal sistemden uzaklaştırmakta, monotonlaştırmakta, fiziksel ve zihinsel açıdan olumsuz etkilemektedir.

Bir kentin genel karakterini, mimari yapılar, yeşil alanlar ve bunların birbirleriyle olan ilişkileri ve bütünlüğü tayin eder.

Yeşil alanlar insan ile doğa arasında bozulan ilişkiyi dengelemede ve kentsel yaşam şartlarının iyileştirilmesinde önemli bir konuma sahiptir.

Gelişmiş ülkelerde yeşil alanların nitelik ve nicelikleri medeniyetin ve yaşam kalitesinin bir göstergesi olarak kabul edilmektedir.

23804 Sayılı İmar Yönetmeliğinde hangi yerlere yeşil alan denildiği tanımlanmıştır.İmar Yönetmeliğine göre yeşil alan: “Toplumun yararlanması için ayrılan oyun bahçesi, çocuk bahçeleri, dinlenme, gezinti, piknik, eğlence ve kıyı alanları toplamıdır.İnterpol ölçekteki fuar, botanik ve hayvanat bahçeleri ve bölgesel parklar da yeşil alan kapsamındadır.”

Buna göre cadde ortalarındaki, kaldırımlardaki çimler, mezarlıklar, yol ortalarına, kaldırım üstlerine dikilmiş ağaçlar “yeşil alan” değildir.

Belediye’ye Balıkesir’deki yeşil alan miktarını ve kişi başına kaç metrekare düştüğünü sorarsanız size İmar Yönetmeliğindeki tanıma uyan alanların ölçüsünü değil evinizdeki saksıları dahi hesap ederek gerçekdışı bir miktar söyleyecektir.

Balıkesir Belediyesinin web sitesinde  Park ve Çevre Projeleri bölümü var. Görüntüleriyle şu adresten inceleyin: http://www.balikesir.bel.tr/Park_Cevre_Projeleri.aspx

Balıkesir Belediyesi’ne göre Balıkesir'de kişi başına 3,1 metrekare yeşil alan düşüyor.

Belediyemiz diyor ki; kentimizde toplumun yararlanması için ayırdığımız ve düzenlediğimiz oyun bahçesi, çocuk oyun parkı, gezinti, piknik, eğlence alanlarını son üç yılda iki katına çıkartarak kişi başına 3.1 m2ye ulaştırdık!...

Tabii Belediye bu hesabın içine yol üstündeki çimleri, mezarlıkları, evimizdeki bahçeleri, okul bahçelerini hatta evimizdeki çiçek saksılarını da katarak bu rakama ulaşıyor…

Belediye’nin biraz önce belirttiğim web adresine girip yeşil alan diye paylaştığı proje ve görselleri incelerseniz yol ara refüjlerinin, kaldırımların, çocuk bahçesinin hesabın içine katıldığı ve bije “yeşil alan” diye yutturulduğu ortaya zaten çıkıyor.

Şehre şöyle bir bakın sadece üç büyük yeşil alan var. Başçeşme Mezarlığı, Asri Mezarlık ve eskiden mezarlık olan Atatürk Parkı…

Bir de arada parsel artığı biçimde kalan küçük ağaçlık alanlar var .Bunlar da sık çam ağaçları ekildiği ve bakımsızlıkla pençeleştiği için vatandaşın oturup gezineceği bir alan ve kullanım mümkün değil.

Ölülerimiz olmasa ağacımız, yeşilimiz, kentin nefes alacağı, betonun baskısını azaltacağı alanlar  da olmayacak yani…

Ölüleri sayesinde nefes alabilen dirilerin şehridir burası…

Dirilerin yaşam kalitesini arttıracak yeşil alanları hiç düşünmediği varsa yoksa çok katlı binalar yapıp para kazanma hırsının esiri olduğu bir kent burası…

Sonra da çıkıp “Etrafımıza yağan yağmur şehrimizin üzerine neden yağmıyor” diye düşünen insanların kenti bu şehir…   

ABD ve Avrupa Birliği’nde kişi başına düşecek yeşil alan miktarı en az 40m2 olarak belirlenmiştir. Örneğin Newyork, Paris, Kopenhag gibi bir çok kentlerde yeşil alan miktarı kişi başına 40m2 den fazladır.

Ülkemizde ise İmar Kanunu kişi başına düşecek yeşil alan miktarını en az 10m2 olarak belirlemiştir.

Yol güzergahına biraz çim biraz ağaç dikip “Balıkesir’i Paris gibi modern Avrupa kenti yaptık” diye övünenlere Avrupa kentlerinde kişi başına en az 40m2 , Paris’te 53m2 yeşil alan düştüğünü hatırlatmayı görev bilirim.

Şehir insanının yaşam kalitesini, şehrin modernliğini beton binalar, kalın asfaltlar, kaldırım taşları değil “yeşil alan”lar belirler…

Balıkesir kenti , mevcut düzenlenmiş aktif yeşil alanları nitelik ve nicelik olarak yetersizdir.

Balıkesir’de yeşil alan tanımına uygun hemşerilerimizin dinleneceği, gezinti ve piknik yapabileceği, eğlenebileceği, oyun oynayabileceği, çocuklarımızın oyun oynayacağı alanlar maalesef yok denecek kadar azdır .Belediyenin kişi başına 3 m2 düşüyor demesi  gerçekle uzaktan yakından alakalı olmadığını bu şehirden yaşayan herkes bilmektedir. Gariptir ki İmar, Kanunu’na göre bu alanlar kişi başına 10m2 olması gerekmektedir.

Belediye Yönetimlerinin yeşil alan duyarsızlıkları sonucu ulaşılan bu çarpık kent görünümünden kurtulmayı umuyoruz. Bunun için Büyük şehir olmamız bir fırsat. Bu fırsatın değerlendirilmesi ise ideolojik belediyecilikten kurtulup insan ve hizmet odaklı bir vizyona sahip Belediye yönetimlerini iş başına getirmemize bağlı.

Modern, yeşil ve yaşanabilir bir Balıkesir kenti oluşturabilmek için öncelikle yeşil alanların nitelik ve niceliğini bilimsel, ekolojik ve teknik kriterler dikkate alınarak bir bütünlük içinde planlanması. Tasarlanması ve yönetilmesi ile mümkün olabilecektir.

Balıkesirliler ve sivil toplum örgütleri de bilinçli yeşil alan oluşturma konusunda yerel yönetimi etkileme ve yönlendirme açısından aktif olması zorunludur.