- Kategori
- Şiir
Ölümlü

kAYNAK:İNTERNET
Zaman
Dokuz kamburu çıkmış bir ihtiyar
Gözlerinde
Gelmiş geçmişlerin günlükleri var
Yaşanacak kederler saklı avuçlarında
Dökülmüş saçlarına takılı
Çiçekleri sarıya dönük ilkbahar
Ben
Cüzdanımda gizli bir vesikalık gibi saklıyorken hayatı
Sokaklarda arıyor adımı
Ölmüş sonbahar…
Anne
Hani ölmek yoktu sevenlere
Bak zaman çimenlere sermiş cesetleri
Kurusunlar diye
Alıp defterinin arasına koyacakmış…
Kalın bir kitabı bölen ayıraçlar gibi
Yaşarken özgür
Ölünce mahpus oluyor da hayatlar
Sen hala “ Umut “ diyorsun…
Her gün keder içinde çıkacaksak sabahlara
Beni neden doğurup duruyorsun
Anne?
Kışları
Kalın şişlerle örgü örer
Yaz gelince papatyadan taçlar yaparız
Sonbaharda şemsiyemiz örter gökyüzünü
Kışın kar altında kalırız
Kara bir zeytin çekirdeği kalbimiz
İlkbaharda çatlarız..
Sonra zaman tutar kulaklarımızdan
Bilinmez diyarlarda
Bizimle dağlar aşar
Biz genciz
O ihtiyar
Yere değen sakallarını sarıp kollarına
Bizden hızlı koşar
Ve bizden önce varıp menzile
Sadrazam koltuğuna kurulur
Kırmızı bir çizgi çizilir önümüze
Dur!
Açılır birer birer sarı sayfalar
Son kelimemiz de alınır boğazımızdan
Gözümüzde yaşlar
Ebedi suskunluk başlar
Ben dün gece bir rüya gördüm
Ne olur zaman, şerre yorma
Anne
Eğer beni seviyorsan
Artık insan doğurma…
...A.ENGİNDENİZ...