- Kategori
- Şiir
Ölümsüzlük iksiri

Böceğim, çiçeğim, uğurum!
Ne rüyalar gördüm, ama rüyaydılar;
Aklını başından alıverirlerdi insanın bir an için,
Gözler sürgülerdi kapaklarını uyanık dünyaya,
Açardı düşünceler hayallere kucaklarını.
Ne rüyalar gördüm ama rüyaydılar;
Vermedi hiçbiri ne tam bir aşk ne tam ıstırap,
Birçoğu zaten hiç yoktular,
Minik bir noktaydı hatırlanan.
Ne aşkları teğet geçti yüreğim;
Çünkü onlar yalandılar.
Kalbime, ruhuma, fikrime hiçbiri
Aynı anda sahip olmadılar,
Olamadılar asla bana yar,
Ta ki mahur bakışlı bir dilber kalbimi öpene kadar.
Ne danslar ettim hayatta, ama anlamsızmışlar;
Aydan bir parçanın belini sarmanın yanında zaten yokmuşlar.
İç dünyamla dış dünyamın bütünleşmesi,
Hayallere sığmayacak kadar güzel bir sevda dansı bu .
Böyle bir aşka ne bir denizci yelken açabilmiş,
Ne de bir ressamın fırçası tuvale gidebilmiş bu sevdayı anlatmaya,
Huzur-u aşk bu en erdemlilerin bile gücü yetmiyor anlatmaya.
Yazarın kalemi yürümüyor yolunda sayfaların,
Yetmiyor neyzenin nefesi,
Şarkıcının sesi titriyor durmadan.
Ben ise kapatmışım gözlerimi,
Dudaklarımda gülümseme,
Yüreğimde aşkın büyüleyici huzuru…
Hayaller kurmakta, rüyalar görmekteyim;
Gerçek rüyalar, gerçekleşmiş hayaller
Mahur bakışlı bir dilberin sevdası düştü yüreğime,
Ve ben her saniye ölümsüzleşmekteyim.