Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ekim '12

 
Kategori
Deneme
 

Ölümün adı

Ölüm.
Tek kelime ve arkasına gizlenen büyük acılar, gözyaşları..
Yürek burkan bir veda. Belki de vedasız bir gidiş, terk ediş. Huzura giden bi yol belki de.
Adını anmak ne kolay, ölüm der geçersin. Adını ister ölüm koy, ister die  ister décès istersen morte. Kelimeler değişse de acısı hiç değişmez. Her dilde her millette aynı akar gözyaşları. Kimi yakarak uğurlar yolcusunu son gezisine kimisi dua ederek. Ama hep aynı.

Geride kalan yorgundur, yılgındır biraz. Kimsenin gözüne sokmadan yüreğinin parçalanmasına izin verir. 'Geçer' derler dostların, 'acısı geçer, zamanla hafifler, yerine başka şeyler koyarsın' der unuturlar. Aslında unuttukları bir şey yoktur; çünkü bazen hiç hatırlamamayı tercih ederler. Ya yakınlarını kaybetmemiştir teselli vermeye çalışan senin gözünde zavallı ve ruhsuz insanlar ya da kendi yakınları olmadığı için o acıya ortak olamazlar.

Yanındadır herkes bir süre. Sen ağlarsın, anıları anlatır resimleri gösterir tekrar dağlarsın yüreğini. Yakınlık derecen ne olursa olsun kendine acı çektirmeye çalışır gibi görünürsün uzaktan bakanlara. Akmaz onların gözyaşı. Bazen senin de akmaz. Acını belli etmek istemeyebilirsin ya da ağlayamayacak kadar acılısındır. Akmayan gözyaşında da seversin içinde kalanlarla da. Anlatmanın beyhude bir çaba olduğunu bildiğinden susar ve boş kalabalığın arasından sıyrılıp anılara dalacağın anı beklersin birde.

Kapatırsın bir süre kendini dış dünyaya ve kendi içindeki aleme dalarsın, seni en iyi sen anlarsın zaten. Ama bir süre sonra fark edersin ki iç dünyan seni sana hapsetmiş, seni çalmış hayattan. Ama sen söz vermiştin istenmeden. Yaşayacak, gülecek, yapman gerekenleri yapacak gideni üzmeyecektin. Hayata tutunman için yapman gerekenleri yapman bile yeter kaybettiğin ruha nefes üflemeye. Yanında hissedersin senden bekleneni yaptığında..

Yıllar geçer aradan.

Yine takvim o tarihe geldiğinde durur karşısında bakarsın. Sadece sayısal ifadelerle sembolize edilen birkaç sayı hayatından neler almış, neler eksiltmiş.. Ama olgunlaşmışsındır biraz da. Ve dersin ki 'benden giden bana olgunluk hakkını verdi.' Saçma gelir başta. 'Ölü bir bedenin -ve hatta çürümüş bir naaşın- vereceği olgunluğun taa..' İstemeden isyan edersin ama aklında bir soru vardır hâlâ. Neden huzurluyum, neden gülebiliyorum..
Takvim yaprakları yeniden o tarihi göstermeye başladığında anlarsın ki olması gereken olmuş sadece. Hayır! İlahi kader, vadenin dolumu gibi klişeleşmiş kalıplara sığdırmazsın acını. Olması gereken olmuştur sadece. Sana teselli veren insanlar da yavaş yavaş tatmaya başlamıştır o acıyı ve o anda bunun bir acı değil de hayatın kanunu olduğunu fark edersin acı bir tebessümle. Giden anılar bırakır, toprak kokusu çekersin içine her ziyaretinde. Başında bir dua eder ve zamanla onunla sohbet ederek hafifletirsin ruhunun tüm karalığını. O hep vardır, seninledir. Giden bir bedendir sadece. Bedenini insan kendi seçmez ki zaten, ruhtur sevdiğin. Ve belki de sevdiğinin ruhu başka bir bedende, başka sevglerle adı başka dillerle ifade edilen topraklarda yeniden can bulmuştur..
 

 
Toplam blog
: 25
: 274
Kayıt tarihi
: 13.08.12
 
 

Bir müzik aç sokakların şenlensin. Özgürsün, yollar senin. Git gidebildiğince. Giy en şatafatlı e..