- Kategori
- Kitap
Ölümünden yüz yıl sonra tekrar edebiyat sahnesinde

Mark Twain
Mark Twain deyince benim aklıma Tom Sawyer geliyor.
Öksüz ve yaramaz bir çocuğun maceralarını
anlattığı kitap.
* * *
Asıl adı Samuel Langhorne Clemens olan meşhur Tom Sawyer karakterini yaratan Mark Twain aynı zamanda daktilo kullanarak yazı yazan ilk yazar olarak da anılır.
* * *
Keskin zekası ve muzipliğiyle tanınan ünlü Amerikalı yazar, ölümünden tam yüz yıl sonra edebiyat sahnesinde bir kez daha boy gösterip okuyucularıyla selamlaşacak.
* * *
Nasıl mı?
Yazar ömrünün son altı senesinde Stenograflara dikte ettirerek yazdığı yaşam öyküsünün ölümünden bir asır sonra yayınlanmasını istemiş.
Neden mi?
Bir rivayete göre, sivri dilli ve lafı gediğine oturtan biri olsa da, söylediklerinin başkalarını incittiğini görmeye dayanamayacak kadar yufka yürekliymiş.
Biyografisinin ölümünün (21 Nisan 1910) üzerinden seneler geçtikten sonra yayınlanmasını istemesi de bundanmış.
* * *
Kitabı yayına hazırlayanlar, otobiyografinin Kasım ayında basılacak ilk cildinin özellikle yazarın Hristiyanlığa dair düşüncelerini yansıttığını söylüyorlar. Bu da kitabın bu kadar geç yayınlanmasını açıklayan nedenlerden biride bu olabilir. Mark Twain’in din konusundaki tutumunda oldukça muhalif olduğu bir sır sayılmaz.
* * *
Kendisinden bir çocukluk anısını anlatmasını isteyen gazeteciye:
“Ne anlatayım ki kendim hakkında? Var olduğumdan bile emin değilim. Benim
bir ikiz kardeşim vardı. O kadar birbirimize benzerdik ki, boynumuza taktıkları birer kurdele ile birimizi diğerimizden güç bela ayırabilirlerdi. Bir sabah yıkanırken kurdelelerimizi çıkardık.
Birimiz boğuldu. Hangimizin boğulduğu hiç bir zaman anlaşılamadı.”
Ben, böyle adamın yaşam öyküsünü merak ediyorum.
* * *
Kasım 2010 / Kurşun