Olympos'da uyan mavi-yeşil düşlerinden!!!

Her şey hayal etmekle başlar. Kapat gözlerini ve bir ressamın paletinde yeşil ve mavinin karıştığı yerde fırçanın dansıyla ortaya çıkan renk büyülesin seni. Henüz açma gözlerini; yeşil ve mavinin renklendirdiği tuvaldeki denizi, dağları ve gökyüzünü düşle şimdi de. Sana iyi yolculuklar.

Tanrı resmetmiş yalnızca yaratıcılığa inananlar için Olympos’da güneşin doğuşu ve batışı arasındaki renk cümbüşünü. Orası güvenli limanlardan uzakta;rüzgarıysa serin bu mevsimde. Ormanın derinliklerinde korsanların hazineleri gizliyse;korkma kapat gözlerini ve güneşe doğru bul yönünü;seni denize ulaştıracaktır. Sen sadece hayal et istersen ya da rüzgarı yakala, çek halatları ve yola koyul…

Tarih boyunca mitolojiye konu olmuştur Olympos ve Antik Likya’nın en önemli kentlerinden de biridir aynı zamanda. 1.yy’da işgal etmiş korsanlar.Bir ara Romalılar, hatta 15.yy Fatih Sultan Mehmet sahiplenmiş Tanrı’nın toprağını.Şimdi denize dökülen o küçük Akçay Deresi’nden gemiler bile geçer eskiden.

Su kanalları, surlar, antik tiyatro, antik hamam ve lahit mezarlar arasıda zaman duruverir orada. Derenin kuzeyinde kayaların üzerinde bir Orta Çağ kalesinden bir şövalye kılıcını sallar; siz yüzerken mavi ve yeşil arasındaki arafta.

Ve güneş battığında 1 km’lik merdivenlerle güneşin yansımasına ulaşırsınız.Antik zamanlardan beri sönmeden aydınlatır karanlığını ormanın; Olympos’un mitolojik yanan taşları: Khimaria. Yunan mitolojisinde 12 tanrıyı barındıran dağın belli ki kuzeni ülkemizdeki.Çünkü bir sihir barındırıyor, bilimsel olarak da açıklansa.

Khimaira önü arslan arkası yılan, ortası keçi olan ve ağzından alevler saçan garip bir yaratıktır. Bellerophontes tanrıların isteği ve kanatlı atı Pegasos sayesinde yere serer canavarı.Belerophontes'in uçan atına binerek öldürdüğü Khimaira son nefesini verirken bile ağzından alevler çıkıyormuş. Bugün tabii gazların kayalar arasından çıkıp yanması işte bu efsane ile birleştirilir.

Antalya’nın sınırları içinde henüz yeni yeni keşfedilen ve eskitilen bir kayıp cennet Olympos.Eğer iki üç günlük macera arıyorsanız kendinize, birkaç geceyi ağaçların koynunda, ılık sonbahar maviliğinde tüketmek;yalnızca hayal etmekle geçmez yaşam.Şimdi gözlerini açabilirsin.

“Yaşamak şakaya gelmez,

Büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın,

Bir sincap gibi mesela,

Yani yaşamın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,

Yeni, bütün işin gücün yaşamak olacak.”(Nazım Hikmet)