Ömer Hayyam'ın dünyasından bakalım buralara...

Şu zamanda bir sürü dostun olacak da ne olacak?

Şöyle uzaktan bir selam, nasılsın iyi misin, o kadar.

Düzenbazlardan, kafasızlardan, cahillerden çok çekmiş biridir Ömer Hayyam. Onun bir rüyası vardır mevhane diye. Anlamaz orayı ne cahiller, ne de yobazlar. Mevhane'de insanlar insan gibi yaşarlar. Ömer Hayyam insanların anlayamamışlıklarını yaşamış. Ve demiş ki;

Kapısız, damsız şu yuvarlakta,

bir sürü insanız, başıboş, kimsesiz.

Bu dünyaya istediğimiz gibi gelmedik,

bu dünyadan istediğimiz gibi gidemeyiz.

Farklı şeylere inanmış Ömer Hayyam suç mu? Tabi ki de suçmuş onun yaptığı. Dalkavuk olmayan şairleri sevmezlermiş onun çevresinde. O da kapatmış herkese kapısını. Çekilmiş kendi benliğine.

İnsana önem verir Hayyam. İnsanın özgürlüğüne, alçakgönüllülüğe, fikir ve vicdan özgürlüğüne önem verir. İkiyüzlülükten iğrenmeyi ve insanın insana kulluk etmeden yaşamasını öğütler.

Bir ekmek kapısı aç bana,

bir geçim yolu bulayım

kula kulluk etmeden.

Bunu söyleyen Hayyam'a bugün kalkıpta zevk ve sefa şair'i denmesi ne kadar yanlış aslında. Şaraptan bahsettiği çok şiiri var diye alkolik, ayyaş denmesi başka bir yanlış elbette. Gerçekten içten anlamaya çalışarak okunursa vermek istediği dersler çok daha iyi anlaşılır bence. Bakın mutlu kişi kimdir onun için;

Aşk kitabını evirdim çevirdim,

Bir adam konuştu kitabın içinden,

yüreği yana yana bir adam:

''Kimdir mutlu kişi, bilir misin?

Bir karısı olacak ay gibi güzel.

Bir gecesi sürecek yıl kadar uzun.''

Bitirirken yazımı benim en sevdiklerimden birisini yazmak istiyorum. Günümüzün anlam ve önemine istinaden (kadın kelimesini ben değiştirerek yazdım gerçek kelimeyi anlarsınız sanırım);

Bir şeyh dedi ki bir kadına:

''Sarhoşsun kızım sen oldum bittim,

bugün birinin koynundasın, yarın birinin''

Kadın bakıp şeyhin suratına ne dese:

''Ben dediğin gibiyim şeyhim, doğru,

ama sen şu göründüğün gibi misin?''

Görüşmek üzere...

ONUR SAKARYA