Önce karşı olan kabul eder; çünkü karşı olan neden karşı olduğunu daha iyi bilir

Tuhaf değil mi; oysa aslında böyledir. Bu nedenle de en büyük asiler, baş kaldıranlar düzenin kuvvetli savunucuları arasından çıkmıştır. Mağdurlardan bi cacık olmaz, vicdan vicdansızın yüreğinde daha çabuk kanar. Yani demek istiyorum ki dünya kurtuluş ordusunu dünyayı bu hale getirenler arasından kurmak lazım.

Ben Kerim Korkut Anadolu ihtilalı düşünürken masum kalabalıklardan hiç umudum yok. Onlar sadece dinler, beğenirse alkışlar. Mustafa Kemal önce kendini şakşaklayanlara değil yakalayıp idam etmek isteyen Kazım Karabekir’e gitmiştir. Çünkü öldürmek isteyen aynı zamanda yaşatmak isteyendir.

Karşı olanın bıçağı keskindir; marifet o bıçağı kendinden yana çevirebilmektir. Tarih boyunca da bunu yapabilenler başarılı olmuşlardır.

Uyanlar uyuyanlardır, onlarla şafaklara yürünmez; desteği değil kendisi yanında olacak. Karşındadır, sana muhalefet eder ama savaşlara hazırdır yapılacak şey kılıcının senden yana dönmesidir.

Alkışçıları, uyanları, yanındayız diyenleri ayrıca savaşa hazırlamak gerekir ki öyle bir meziyetleri olsaydı savaşımlarda yer alırlardı; ister haktan yana, ister… En iyi ordular asilerden kurulur.

Ben olsam Karayılan’ı ordu komutanı yapardım; çünkü kendi de isyan ettiği için isyan edenlerin canına en iyi o okur. İdam mahkûmundan hâkim yapardım, adaleti en iyi o bilir.

Her konuda böyle, sizi istemeyen muhalif olanlara yönelin; en iyi dost en büyük düşmandan olur. Dünyayı uyanlardan, yanındayız diyenlerden kurtarın.