Öne Geçmeyecektik

Belki başlarda çok iddiamız yoktu ama günler geçtikçe hem futbolumuz ilerledi hem de takımımız. Rakiplerimiz karşısında hiç bir zaman favori gösterilmesek ve gerçekten onlara karşı eksiklerimiz olsa da biraz usta ayaklarımız biraz da şansımız ile yarı finale kadar geldik. Bugün galip gelemesek de hem mücadelemiz hem de başarımız ile tüm dünyada sempati saygı ve kazandığımızı, taralı tarafsız herkes tarafından tebrik edildiğimizi ve hem kendimiz hem de dünya futbolu için çok önemli işler başardığımızı kabul etmek gerekir.

Öne Geçmeyecektik

Bundan önce kazandığımız 3 maçta da geriden gelmemizin, rakiplerin savunma yaparken karşımızda zorlanmalarının ve bizim skoru korumaya çalıştığımız dakikalarda hep gol yememizin elbette bir anlamı vardı: savunma yapamamamız. Yarı finale çıkmış bir takımın oynadığı 6 karşılaşmanın toplamında rakiplerinden önde olduğu sürenin sadece 10 dakika olması eşine belki bir daha asla rastlanmayacak bir istatistik olmasının yanı sıra milli takımımızın sırlarını çok açık bir şekilde gün yüzüne çıkarıyor. Bilemiyorum Almanya’ya maç boyunca elle tutulur sadece 4 atak şansı verdiğimiz için sevinmeli miyiz yoksa bunların üçünün gol olması nedeniyle üzülmeli mi? Neticede ilk kez rakibe oranla iyi oynadığımız maçı ne gariptir ki bu nedenle kaybettik.

Fatih Terim Bıraktı

Maçtan hemen sonra Terim’in veda konuşması yapması bir taraftan şaşırtıcı oldu diğer taraftan da kendisinin başka bir takımla anlaştığı izlenimleri uyandırdı. Terim’in bundan sonraki tercihi bizi fazla ilgilendirmiyor ama milli takımımızın ileriye dönük olumlu sinyal vermemesi herkesin üzerinde düşünmesi gereken bir konu. Adeta bu turnuva öncesinde yeniden organize edilen milli takımda yaklaşan Dünya Kupası eleme maçları için kimin kalacağı ya da kimin takıma katılacağı tam bir muamma. Dolayısıyla Fatih Terim milli takımı tam anlamıyla bırakmış yeni teknik direktöre üzerinde bayağı zorlanacağı bir iş devretmiş oldu.

Tadı Damağımızda Kaldı

Önce İsviçre, sonra Çek Cumhuriyeti, en son da Hırvatistan karşısında aldığımız müthiş galibiyetler hem özgüvenimizi artırdı hem de turnuvadan artık daha çok zevk alır hale gelmiştik. Artık kaybedeceğimiz bir şey yok parolasıyla çıktığımız Almanya maçında da son dakikaya geride girsek de yine içimizde bir umut vardı ve bu umut bize bu turnuvadan miras kaldı. Bu karşılaşmada son dakika golünü bizim yememizle birlikte yaklaşık bir aydır her anından zevk aldığımız ve gerçekten renk kattığımız şampiyonaya damağımızda güzel bir tat ile veda etmek durumunda kaldık.

Elde edilen büyük başarının 2002'deki başarımız gibi hoş bir anı olarak kalmaması için mutlaka devamı gerekiyor. Elimizdeki potansiyeli artık son anlarda değil ta başından itibaren planlı ve programlı kullanır, kadromuzu herkesin kolaylıkla sayacağı şekilde oturtur ve başta savunma olmak üzere futbolun teorisine biraz daha önem verirsek milli takımımızın hiç bir galibiyeti ve başarısı kimseyi şaşırtmayacaktır.