- Kategori
- Özel Günler
Onlar engelli, ya bizler ?

engelli ve annesi
İçinde bulunduğumuz hafta Engelliler haftası. Ben bu haftaya Engelliler haftası değil de Özürlüler haftası demeyi daha uygun buluyorum. Bu neden ile bu haftanın Özürlüler Haftası olarak anılmasını diliyorum.
Mayıs ayının ikinci haftası ülkemizde Engelliler haftası olarak kutlanmaktadır.
Bu yazı yazmak için PC’nin başına geçince gelen e- maillerimi kontrol etmek istedim.gelen e- maillerden bir tanesi çok ilginçti. Mutluluktan söz ediyordu. İçerisindeki bir iki satır ilgimi çok ama çok çekti. Ben de bu satırları sizler ile paylaşmak istedim.
Gelen e- mailde şöyle bir paragraf vardı;
“geçen yıl yapılan Seatle Olimpiyatlarında dokuz Engelli atlet
Tabanca ateşlenince yarış başladı. Dokuz atletin kimi koşuyor, kimi ise yürümeye çalışıyordu. Bunlardan bir tanesi olan küçük kız çocuğu ayağının tökezlemesi ile yere düştü. Diğer yarışçılar arkalarında düşen küçük kız çocuğunu gördüler ve hep beraber döndüler çocuğun yanına.
İçlerinden bir tanesi küçük kız çocuğuna sarıldı.
Şimdi daha iyisin dedi değil mi? Diye sordu.
Down’s sendromu hastası küçük kız evet daha iyiyim dedi.
Hep beraber küçük kızı kaldırdılar ve dokuzu birden finişe doğru yol aldılar.
Bunu gören tribünlerdeki binlerce seyirci bu dayanışmayı ayakta alkışladı, dakikalarca. Bu yarışın mağlubu yoktu, sadece dokuz birincisi vardı.”
Sevgili dostlar ne güzel bir dayanışma örneği değil mi?
Belki her gün atletizm yarışmaları düzenlenmiyor ama hafta da birkaç yarışma mutlaka yapılıyordur dünyada.ben hiç şahit olmadım düşen bir atleti kaldıran bir diğer atlet. Siz gördünüz mü?
Bizler bu düşünceye sahip değiliz ne yazık ki. Engelli bir vatandaş diğer bir vatandaşa rahatlıkla yardım edebiliyor. Yarışma olsa bile.
Bu neden ile hepimizin birer engelli adayı olduğumuzu unutmadan onları toplumun en güzel yerinde değerlendirmeli ve değer vermeliyiz diye düşünüyorum.
Bir diğer örnek Adıyaman Bisili köyünde yaşayan Ayşe IŞIK.
Ayşe küçük yaşta kollarını tarım makinesine kaptırarak kaybetti.
Bu gün 21 yaşında olan Ayşe Işık, ayakları ile resim yapıyor, yemek yiyor hatta çoraplarını bile kimseden destek almadan tek başına giyiyor.
Bunun adı azmin zaferi olsa gerek.
Bu gün bizler bile bir çok ihtiyacımızı başkalarından yardım almadan yapmaz iken, Ayşe’ler bize örnek oluyor.
Bu gün soracak olursanız Ayşe Kardeşimiz Trabzon ili Of ilçesi ve çevresi engeliler derneğinin davetlisi olarak Of ‘da .
Oradaki insanlara azmin zaferini anlatıyor.
Belik bir çoğumuz böyle bir insanın varlığından bile haberdar değilken Trabzon Of ‘lu lar onu davet ediyor ve ağırlıyor.
Belki önümüzdeki yıllarda Adıyaman ‘da Ayşe ‘nin yaptığı resimler Adıyaman ‘da yetkililer tarafından sergilenir.
Geleceğin birer özürlü adayı olarak onlara sevgi ve şefkat kollarımız açmalıyız. Her toplumda onlarında yeri olduğunu unutmamalıyız. Onlar da bizim içimizden birileri.
Onların tüm ihtiyaçları devlet tarafından karşılanmalıdır. Tedavisinden tutun da, protezine kadar bütün ihtiyaçları karşılanmalıdır.
Onlar için rehabilitasyon merkezleri ve sosyal tesisler kurulmalıdır. Kaldırımlar onlar için güya yapılıyor ama bırakın özürlü vatandaşı sağlam vatandaşlar bile kaldırımları maalesef kullanamıyor.
Resmi ve özel kuruluşlarda çalışan özürlüler için özel wc’ ler yapılmalıdır. Belediye otobüslerinde özel rampalar yapılmalıdır. Yeni ve eski demeden tüm apartmanlara rampalar yapılmalıdır.
Ne zaman ki biz onların tüm ihtiyaçlarını karşılarsak ve onları topluma kazandırır isek bizler medeni toplum olmuşuz demektir.
Özürlülerin daha iyi şartlarda yaşayabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler derhal yapılmalıdır.
Rehabilitasyon ve diğer sağlık hizmetlerinden yararlanabilmeleri ve yüksek hayat standartlarına kavuşabilmeleri sağlanmalıdır.
UNUTMAYALIM HEPİMİZ BİRER ÖZÜRLÜ ADAYIYIZ!....
hidayetozdemir_0266@hotmail.com