- Kategori
- Dünya
Onlar kim oluyormuş?
Tüm dünya ile ters düşme konusunda kimse elimize su dökemez.
İşte buna bir örnek; Sudan Cumhurbaşkanı El Beşir…
Bildiğiniz gibi El Beşir ile ülkemiz ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün özel ilişkileri mevcut!
Bu kişiye AB ve ABD niye taktı? El Beşir bir Müslüman lider olduğu için mi? AB ve ABD niye Uluslararası Ceza Mahkemesince hakkında tutuklama kararı çıkarttı? Yoksa ülkesinde uyguladığı sözde İslami Rejim nedeniyle mi?
Yaptığım araştırmada; Ülkesi Sudan’ın Darfur bölgesinde 300 bin kişinin ölümünden sorumlu tutuluyor. İşte bu nedenle Uluslararası Ceza Mahkemesi, hakkında tutuklama kararı almış.
Belki şöyle düşünenleriniz olabilir! El Beşir ve yönetimi, Müslüman olmayanların yaşadığı Darfur bölgesinde ağır baskı kurmuş olabilir. Bu baskıların sonucunda; çocuk, kadın, erkek 300 bin kişi ölmüş olabilir! İsrail’in yaptıkları ortada, Bosna Hersek’te Boşnaklara yapılanlar ortada dururken, El Beşir’in yaptıkları mı göze batıyor?!..
Şunu unutmamak gerekiyor. Gazze’de yapılanlara çok yüksek sesle tepki gösterip İsrail’e en sert şekilde karşı çıkarken Darfur’da yapılanları görmezden gelmek “çifte standart” olmaz mı?
Uluslararası Ceza Mahkemesince Miloşeviç ve Karadziç’in yargılanmasına sevinirken, onlarla ilgili alınan her kararı desteklerken, konu El Beşir olunca “o bizim dostumuz, Uluslararası Ceza Mahkemesinin aldığı karar bizi bağlamaz” derseniz bunun adı “çifte standart” değil de ne?
El Beşir’in ülkesinde yaptıklarını soykırım olarak niteleyenler bile var. Türkiye’ye uyarı üstüne uyarı o nedenle geliyor. Soykırım denilsin ya da denilmesin, Darfur’da yapılan bir insanlık suçudur. Uluslararası Haber Ajanslarına göre; Bu cinayetler halen işlenmeye devam ediyor. Yüz binlerce kişi çok kötü şartlar altında hayatta kalmaya çalışıyor. Bu Sudan’ın fakirliğinden diyenler çıkabilir. Ancak inandırıcı olmaz.
Gelelim El Beşir’in elini kolunu sallaya sallaya ülkemize gelmesine: Ülkemiz halen Uluslar arası Ceza Mahkemesi ile ilgili anlaşmayı onaylamadığı için…
Ülkemizi idare edenler, böylesi insanlık suçunu gözünü kapamadan işleyen El Beşir’i, Uluslararası Ceza Mahkemesinin aldığı kararın kendilerini bağlamadığı gerekçesiyle, ikide bir ülkemize davet ediyorlar.
Zaten El Beşir’in Ankara’dan başka gidebildiği bir başkent yok. El Beşir, ülkesinin dışında sadece Türkiye’ye gelebiliyor.
Gelişmiş toplumların böyle bir caniye tepki göstermesi, Türkiye’nin ise ikide bir davet etmesi, gelişmiş toplumlarda rahatsızlık yaratıyor.
Her hangi bir ülke veya devlet başkanının “Darfur katliamı bizi ilgilendirmiyor” deme hakkı var mı? Eğer böyle bir hakkın olduğunu iddia eden varsa; birileri de kalkar, Sırp savaş suçlularını “haklarında kesinleşmiş hüküm yok” diyerek kendi topraklarında barındırır. Tıpkı dost bildiğimiz ülkelerin PKK ve başlarını ülkelerinde barındırıp, ellerinden gelen yardımı yaptıkları gibi…
Şöyle bir bakalım. Sudan ile Türkiye arasında ticari ya da tarihsel ilişki var mı? Sadece El Beşir’in Müslüman ve İslami kuralları(!) uyguluyor olması dışında! Aklıma şöyle bir soru da takılmıyor değil. El Beşir ile bizimkiler sırf bu yüzden irtibat kuruyor olmasınlar?
Netice itibarı ile insanlık suçu işleyen bir kimsenin, ikide bir ülkemizi ziyaret etmesi, her ne konum altında olursa olsun hiç de hoş değil. O kadar İslam ülkesi var. Bu zat o ülkelere niye gidemiyor? Yoksa biz AB ve ABD’ye iyi kafa tutuyoruz da ondan mı?!..
Tarihi zulümlerden kaçanlara kucak açma hikâyeleri ile dolu olan bir ülkenin, böylesi bir zalim’e en üst seviyede kucak açması, tarihimize kara bir leke gibi düşmüyor mu?