Onları vatan toprağına gelin eyledik

07.12.2009 tarihinde tüm Türkiye’yi yasa boğan, Reşadiye’nin Sazak Köyü kırsalındaki terörist saldırıda uzman çavuş Harun Arslanbey ( Adana), erler Onur Bozdemir (Adıyaman). Kemal Pide (Ordu), Ferit Demir ve Yakup Mutlu (Muş), Cengiz Sarıbaş (Giresun), Fatih Yonca ( Hatay) şehit oldular. Uzman Çavuş Yusuf Öztürk, erler Emrah Mandıralı ve Arif Temel yaralandılar.

Şehitlerimizi, yurt genelinde yapılan törenlerle uğurladık. Onları vatan toprağına gelin eyledik. Nur içinde yatsınlar!

Türk askerini, aracısı oldukları projenin uygulanabilmesi önündeki en büyük engel olarak görüp sürekli onu yıpratmaya çalışanlar; doğru dürüst adını bile koyamadıkları, amacını kendilerinin görüp bilmedikleri açılım masallarının nelere mal olabileceğini öngöremeyenler ve emperyailst emellerin kullandıkları birer maşa durumunda olanlar, ilk günlerdeki şaşkınlık ve bocalamalarını üzerlerinden attılar.

Bir siyasi partimizin eşbaşkanı olan Ayna Emine; Tokat’taki kahpe saldırının yanına Molotof kokteyli ile yakılarak öldürülen 17 yaşındaki Serap’ı da koyarak manidar bulduğunu ve yeni Ergenekon’un devrede olmamasını umduğunu belirtti.

Türk Ahmet; partisinin grup toplantısında; “ 1993’te de barışçı sürece son vermek için birileri düğmeye basmıştı. Tıpkı Tokat’taki gibi! Bu provakasyon 1993 Bingöl katliamını hatırlatıyor!” saptamasını yaptı.

AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Milli Eğitim eski bakanı Hüseyin Çelik; “ Bingöl’de 33 erin şehit edildiği süreci düşünün. Hala karanlıkta. Tokat bir zamanlar Ergenekon’un üssüydü” demiş gazetelerden öğrendiğimize göre.

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün; bir gazetecinin “ Tokat’ta 7 askerin şehit edilmesini Ergenekon’la mı ilişkilendiriyorsunuz? Bu olayda terör örgütü dışında bir başka adres olduğunu mu düşünüyorsunuz?” biçimindeki sorusu üzerine; “ Tokat’ta yıllardır bu boyutlarda bir terör olayı yaşanmazken, bir karakol devriyesi yapan askerlerin sisli bir havada baskına uğraması, Tokat’ta çok spesifik bir nedene ya da Tokat’ta vaktiyle eylemler yapmış TİKKO, DHKP-C gibi örgütlerin yeniden eylem yeteneği kazandığına mı işaret eder yoksa araştırmalar başka bir şeyi mi ortaya koyacaktır? Bunları görmek lazım, ” yanıtını verdi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç; bir TV proğramında bir soruya karşılık “ Şimdi dün Sayın Başbakan ABD’de Obama ile görüştü. Bush döneminde başlayan mutabakat süreci Obama ile daha da güçlendi. Artık terörle mücadelede ABD daha çok destek verecek. Buna karşı bir mesaj olabilir. “ Sen öyle diyorsun ama aslında böyle” mesajı verilmiş olabilir, “ diye yanıt veriyordu.

Yanaşma ya da besleme medya diye tabir edilen basın ve yayın organlarının ekranlarında ve köşelerinde de yukarıdaki ifade ve göndermelere benzer kampanyalar yapılmaktadır.

Oysa Şemdin Sakık ve Abdullah Öcalan’ın mahkemedeki ifadelerinde 1993’te Bingöl’de 33 kınalı kuzumuzu kimlerin nasıl infaz ettikleri gayet açık olarak belirtilmişti. Abdullah Öcalan; “ Ben yanlış bilgilendirildim. Eylemi gerçekleştiren Şemdin Sakık kullanıldı. Kendisi bunun farkında mıydı değil miydi, bilmiyorum…”

Şemdin Sakık ise olayla ilgili olarak şunları anlatıyor; “1993 yılının mayıs ayında Bingöl- Elazığ karayolunda yaşanan olayda 33 asker öldürüldü. Bu olaydan hemen sonra Öcalan olayı sahiplenerek savundu ve değerlendirmeler yaptı. BBC radyosuna verdiği demeçte, bu eylemi üstlendi ve bunun bir misilleme olduğunu söyledi. Gerek Türkiye genelinde, gerek dünya kamuoyunda bu eyleme karşı sert tepkiler ortaya çıkınca, bu sefer de 180 derecelik dönüş yaptı. Eylemin örgüt içi çeteler tarafından yapıldığını söylemeye başladı. Hatta olay yerinden oldukça uzakta bulunan şahsımı hedef yaptı. Bir yandan sorumluların cezalandırılacağını söylerken diğer yandan da eylemin sorumlularına kutlama mesajları gönderdi. Onları ödüllendirdi. Hatta serbest bırakılan birkaç Kürt kökenli askeri öldürmedikleri için eylemcileri eleştirdi.”

Bu ülkede birilerinin; gaflet, delalet ve hıyanetlerinin, kişisel çıkarlarını sömürgenlerin çıkarları ile birleştirmelerinin hesabını hem halkımızın vicdanında hem sandıkta hem de yüce yargıda mutlaka verecekleri günleri göreceğimize inanıyoruz. Vatan toprağına gelin eylediğimiz yirmili yaşlarını yaşayan gençlerimiz doğulusu batılısı ile hepimizin evlatları olmuşlardır. Işıklar içinde yatsınlar…