- Kategori
- Güncel
Önümüzdeki günlerin ağırlığı

Geçici işçilik!
Düzensiz işçilik!
Güvencesiz işler!
Tam zamanlı işler!
Yarı zamanlı işler (partime)!
İstikrarsız işler.
Post endüstriyel toplumların kaderi.
Kimler mi?
Sayalım.
Kasiyerler.
Kargo kuryeleri.
Yiyecek dağıtıcıları.
Bilgisayar programcıları.
Dahası var.
Grafik tasarımcılar.
Metin yazarları.
Turizm çalışanları.
Garsonlar.
Barmenler.
Maidler.
Bar boylar.
Meydancılar.
İş güvencesinden yoksunlar.
Kendilerini neyin beklediğinden habersizler.
Ve sabah 08.00 işbaşı.
Akşam 18.00 biten mesai.
Acaba bitiyor mu mesai?
Gece yarılarına kadar süren sınırsız işler.
Maliyetlerin düşmesi için az personel, maksimum iş anlayışının genel geçer kabul edilen ilkeleri.
Önümüzdeki dönemlerde, ekonomik krizin kendini iyice bir hissettirmesi ile daha bir belirgin hale gelecek olan çalışma hayatındaki sorunlar, siyasal iktidarların karşısına eriyen
bir buz dağı gibi çıkacak.
Emekçiler!
Yurdum emekçisi.
Örgütsüz.
Sendikasız.
Ve güvencesiz.
Nasıl mücadele verecek?
Nasıl savaş verecek?
Genç nesil inanılmaz bir mücadelenin içerisine girecek.
İşsizlikle savaşacak.
Açlıkla mücadele edecek.
Ve yaşamsal faaliyetlerini sürdürmenin türlü yollarını arayacak.
Ama nafile.
Hayat devam edecek.
Hayat kaldığı yerden yürüyecek.
Ama genç nesil feci bir yokluğun içerisinde bulacak kendisini.
Farkında mısınız?
Bilmiyorum ama genç kuşak 1 Mayıs’ın anlamını bile bilmiyor.
Mücadeleye o denli uzak ki.
Örgütlenmenin ne demek olduğundan bi haber.
Sivil toplum ne demektir?
Bilmiyorlar.
Hak arama mücadelesi neyin nesidir?
Haberleri yok.
Önümüzdeki günler kötü şeylere gebe.
Yoklukların diz boyu olduğu.
Kepenklerin kapatıldığı.
İşsizler ordusuna yeni neferlerin katıldığı bir dönem bizleri bekliyor.
Hepimizi bekliyor.
Avrupa dibe vurdu.
Bütçeden yiyor.
Amerika yerlerde geziyor.
Yazık oldu Obama’ya!
Pardon.
Neden yazık olsun ki?
Dünyanın altından girdiler, üstünden çıktılar.
Ne oldu?
Ne geçti ellerine?
Dünya malı dünyada kaldı.
Bütün bir dünyayı kasıp kavurdular.
Bütün bir dünyayı açlığa mahkum ettiler.
Yoksulluğu kader haline getirdiler.
Yetmedi.
Dünyayı savaş cenneti yaptılar.
Savaş cennetinden cehennem yarattılar.
Milyonlarca insanı öldürdüler.
Ne içindi?
Bu şekilde batmak için mi?
A dostlar önümüzdeki günlerde insanlık büyük sorunlarla mücadeleye kendini hazırlamalı.