Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Temmuz '07

 
Kategori
Yemek - Mutfak
 

Öpüşelim veya çikolata yiyelim

Öpüşelim veya çikolata yiyelim
 

Kim sevmez, red edebilir. Tadını alır ama paylaşmayız. En çok hangi yaştakiler sever, kime verdiniz de almadı. Şekerleme için mimikleri ile bir düşünenler, bu esrarengiz tat hissedilince alabildiğince, çaba gösterir. Buna benzer herkesin red edemiyeceği meyvelerden de muzu anabiliriz.

Çok yıllar önce kahve gibi içilirmiş çikolata. Düşünüp kahvenin kırk yıl hatırı olduğuna göre, bu tadın hatırı kaç yıl olur acaba. Bunun önemini çözmek için, düşünsenize sevgilinize götürdüğünüz çikolatanın hatırası evlilik boyu belkide ömür boyu.

Aslında aklıma ne geldi biliyor musunuz? Bu işin aşk evlilik konusuna etkisini üretici ülkelerde bu yönde yapılacak bilimsel araştırmalara bırakalım. Sonuç yaptığımız edebiyatı yalanlamaz herhalde.

Sinemadaki Çikolata 2000 filmi, soluksuz seyredildiği gibi bir de tat alıyorsunuz. Bir yönü daha var çikolatanın, rengi. Tadıyla rengi öyle özdeşleşmişki diğer tatlı ve şekerlemelere göre kendi özel renk kategorisi oluşmuştur. Çikolata rengini görüp de tadını hissetmeyen var mı bu aşk ve sevgi kremasının.

Ambalajı kendi orijinal renk tonlarında yapılır genelde. Ambalaj rengini görünce ağzımız sulanır. Bazen de sıcaklığı çağrıştırsın diye kırmızı tonlara katar. Çocuklar çikolataya ilk temas eden ince aliminyum ambalajı özenle elinde bir müddet daha sever. Eğer bulaşıp üzerinde çikolata kalmışsa dilini iştah ve sevecen tadı arayarak gezdirip sonuç almadan bırakmazsa.

Bizde çikolata kültürü yenidir. Batılı entelektüellerin, sahil kentlerinde dışarıdan hediye olarak gelen çikolataları yerken, bizler ancak Cumhuriyetle kurulan ilk çikolata fabrikasından sonra tanışmışız. Genlerimize ne zaman işler bu tat bilmem. Ama tat duyularımız çoktan belleğine yazdı.

Öyle sade tadıyla kalan bir ekzotik haz verici değil, değerleri ilede kıymet taşıdığı belli. A, B1, B2, E vitaminleri belki daha fazlası ile bulunuyorsada. Magnezyum minerali oldukça bol bulunmaktadır. Bu yönü devamı olarak hipertansiyona da iyi geldiği söylenmektedir.

Ben fazla teknik konularını açmayım, ama anlatılmadan olmuyor severken bilinçli sevelim diyorum. Sırf tadı bizi kandırıyor sanmayalım. Ama diyorsunuz tadı bizi cezbetse, itiraz mı edeceğiz. Savgilimiz buna bayıldıktan sonra. İşte bak spesyallerde vitrinleri süsleyen bu sevgi ve aşkı anımsatan veya çağrıştıran sihirli tat hepten kalp şeklinde yapılmak istenir. Belki biz kalp şeklini tercih ederiz öyle değil mi benim duygularımı hissedenler.

Belki sevgililerimizi çikolata tadında hissederek severiz, birlikte tadını alırız. O halde girdiğimiz çikolatacıda aşkımızın kokusunuda anımsar koklarız. Ama ola ki kıskanır aşk öpüşmeleri, o zaman ertelenir, ama sehpadan kalkmaz, o aşk macunu.

Yüzde 70 kakao içeren siyah çikolatadan vazgeçmeyin! İçeriğindeki güçlü antioksidanlardan olan flavanoid sayesinde rahatlayacak ve kendinizi daha mutlu hissedeceksiniz.

Afiyet olsun.


İsveçli bilim adamları, çikolatanın, kalp krizinin ardından görülen komplikasyonlara bağlı ölüm riskini azalttığını bildirdi.

İtalyan La Stampa gazetesinde yer alan habere göre, Karolinska Enstitüsünde görev yapan bilim adamları, geçmişte kalp krizi geçirmiş 45-70 yaşları arasındaki bin 169 kişiyi 8 yıl boyunca gözlemledi. Haberde, bu kişilerin hiçbirinin diyabet hastası olmadığı da vurgulandı.

Haftada en az iki kez özellikle de bitter çikolata yiyenlerin kalp hastalıklarından ölüm oranlarının, hiç yemeyenlere nazaran 3 kez daha az olduğunu ortaya koyan araştırmanın sonuçları "Journal of Internal Medicine" dergisinin eylül sayısında yayımlandı. (A.A) hürriyet.com - 14.08.09)

http://benimsayfam.hurriyet.com.tr/default.aspx?pi=15&spi=155&mi=132999930&mt=1

 
Toplam blog
: 376
: 1841
Kayıt tarihi
: 06.07.07
 
 

Hayat herkes için aslında yalnızlıktır. hiç kimsenin doğal garantisi yoktur. (Günlük atüel haberl..