- Kategori
- Etkinlikler / Festivaller
Ören Melih Cevdet Anday Şiir Günleri ve Kültür Şenliği'nin yedincisi düzenlendi
Ödül alan iki şair ile birlikte...
Bir sanatçı, bir ozan hele de 70 yaşlarından sonra yaşamak için bir beldeyi seçtiyse vardır bir hikmeti... Usta Melih Cevdet Anday da 1985'den başlayarak, yaşayanlarla vedalaştığı 2002 senesine dek her yazını Muğla Ören'de geçirmiş. Az değil; 17 yıl. Şairin eşi Suna Anday beldede yaşamayı sürdürürken, Ören Belediyesi de 7 yıldır Türkiye Yazarlar Sendikasıyla ortaklaşa düzenledikleri etkinliklerle vefa borçlarını ödüyorlar bir bakıma. Tabii hem belde halkı, hem turistler, hem de yöredeki diğer yerleşimlerden gelenler, şiir ve sanatla iç içe birkaç gün geçirme şansını elde ediyor.
Bu sene 20-22 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşen 7'inci Ören Melih Cevdet Anday Şiir Günleri ve Kültür Şenliği'ne ikinci gününde katılabildim. Daha önce pek çok kişiden denizi, doğası, manzarası, havası hakkında övgü dolu söz ve betimlemeler işittiğim Ören'e ilk kez turistik amaçla değil de, böylesi bir nedenle gitmek hoş bir rastlantı sayılır.
Belediye Başkanı Kazım Turan ve eşi Ayşen Hanım'ın ev sahipliğinde Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı Mustafa Köz ile tanışmak, etkinliğe katılan şairlerle söyleşmek, edindiğim izlenimler güzeldi.
İlk gün ödül töreni, Melih Cevdet Anday ve şiirleri konulu sempozyum, çocuklara yönelik çeşitli etkinlikler ve müzik dinletisiyle süren etkinliğe, katılımın Milas başta olmak üzere, çevre ilçelerden büyük olduğunu ve bunun kendilerini mutlu ettiğini belirten Başkan Turan, "Önümüzdeki dönemlerde daha zengin program ve sanatçı katılımı düşünüyoruz. Ama, ne yazık ki bu tür etkinliklerde maddiyat, sponsor bulmak etkili oluyor" şeklinde konuştu.
***
Bu yılki ödülü "5-7-5'ler" adlı yapıtıyla İsmail Uyaroğlu ile "Sevgiler Kanarken" yapıtıyla Hüseyin Yurttaş paylaşmışlar. Doğan Hızlan, Refik Durbaş, Enver Ercan, Leyla Şahin, Eray Canberk, Sennur Sezer, Egemen Berköz'den oluşan jürinin iki üyesi; Enver Ercan ve Leyla Şahin de ödül alan iki ustayla birlikte hem söyleşiyi hem de masayı paylaştılar akşam yemeğinde... Akşamın sürpriz konuğu milletvekili ünvanının sanatçı kimliği ve aydın kişiliğinin önüne geçmesini istemediği her halinden anlaşılan Tolga Çandar'dı.
Sirk çadırına benzeyen minik çadırda oyunlarını sergileyen İstanbul Sirk Kumpanya'nın "Yolcular" (Sam Bobrick- Çev. Ekin Tuncay Turan) adlı oyunu, çocuklar kadar büyüklerin de ilgisini çekti. Saadet Çakıroğlu gibi yerel ressamların mini resim sergisi, epey çekişmeli geçtiğini öğrendiğim tavla turnuvası etkinliğe ilişkin aklımda kalan diğer ayrıntılar.
Grup Med-Cezir'in konseri sürerken, Suna Anday, şiirin ustaları, Tolga Çandar, Belediye Başkanı ve eşi ile vedalaşıp Ören'den Güllük'e gitmek üzere yola çıktım. Yunan müziğini seven biri olarak yarın akşamki Aleko konserini izleyemeyeceğime üzülüyorum. Ama, belki ozanlara nice dizeler, bana da bu satırları ördüren Ören'e yine gitme isteğim, umarım - Usta'nın şiirinden esinlenerek - içimde "Ukde" kalmaz.
Gülçin ERŞEN-21 Temmuz 2012 / Güllük