- Kategori
- Doğal Hayat / Çevre
Organic.Lingua - Sürdürülebilirlik İçin Çokdillilik

Organic.Edunet Web Portalı
Konvansiyonel tarım toprak verimliliğinde düşme, su kaynaklarında azalma, yoğun hava, su ve toprak kirliliği, azalan biyolojik çeşitlilik ve yok olan doğal görüntüler, artan üretim maliyetleri gibi ciddi üretim sıkıntıları ve çevresel sorunlara neden olmaktadır. Çünkü konvansiyonel tarım mekanizasyon, kimyasal gübre, böcek öldürücü ilaçlar, petrokimya ürünleri vb. yenilebilir olmayan kaynaklara dayanan yoğun üretim biçimidir. Sanayi devriminin bir sonucu olan bu üretim biçimi kentleşen ve hızla artan tüketici nüfusu beslemek kaygısı ve buna bağlı olan gıda talebini karşılamak için endüstriyle sentetik girdi kullanımı ve daha fazla ticari kazanç sağlama ilkelerine dayanmaktadır.
Bunun sonucu olarak yıllar sonra görülmüştür ki, konvansiyonel tarım sürdürülebilir değildir ve alternatif yöntemlerin bir an önce uygulanması gerekli olmuştur. Nihayet son on yıldan beri konvansiyonel tarımın çevre ya da ekolojik sistem üzerindeki onarılamaz zararı kamu bilincini doğal kaynaklarımızın sürdürülebilirliğini sağlamak için daha sorumlu bir tutum almaya yöneltmiş bulunmaktadır. Sürdürülebilirlik çağrıları ve çevreci politikaların geliştirilmesi özellikle son on yıldır dünya gündeminde yer almaktadır. Buna ek olarak, geçmişte yaşanan sahte alkol, dioksin bulaşık gıdalar, deli dana hastalığı, domuz ve kuş gribi, melaminli süt vb. onlarca gıda krizi ve aldatmacalar yanında gıda koruyucu kimyasal ve ışınlama uygulamaları gibi teknolojilerin tetiklediği korkular da tüketicilerin üretim yöntemleri ve kalite güvencesi hakkında daha fazla bilgilenme isteklerine yol açarak gıda güvenliğini toplumsal gündemin üst sıralarına taşımıştır.
Tüm bu olumsuz gelişmelere çözüm olarak birçok kanun, uygulama, yöntem, yaklaşım ve standart yayınlandığını görüyoruz. Ekolojik tarım, biyodinamik tarım, biyolojik tarım, permakültür ve organik tarım en popüler alternatif yöntemler arasında yer almaktadır. “Organik Tarım” sadece tüketicilerin talep ettiği güvenilir ürünleri üretmekle değil fakat aynı zamanda çevre dostu, sürdürülebilir bir üretim yöntemi olarak da ses getiren bir yaklaşım olmuştur. Organik tarım, birçok kişi tarafından yanlış anlaşıldığı üzere tarımda başa dönüş, makineleşme öncesi geleneksel yöntemleri uygulamak anlamına gelmez. Aksine, koruma odaklı çiftçilik yöntemleri ile çağdaş üretim yöntemlerini sürdürülebilirlik amacıyla birleştiren yeni bir yaklaşımdır. Bu üretim yönteminde tamamen dışarıdan satın alarak kimyasal gübre ve sentetik tarımsal mücadele ilaçları gibi çevre kirliliğine ve doğal kaynaklarda bozulmalara neden olan yoğun girdi kullanmak yerine işletme içinde üretilen çevre dostu girdileri kullanmak temel ilkedir. Organik tarım yetkili kurumların kontrolünde ve sertifikasyon yoluyla yapılmaktadır.
Onca faaliyete karşın organik tarım net şekilde anlaşılmış değildir: Gerek tüketiciler ve gerekse tarımsal üreticilerin büyük bölümü hala organik tarımın ne olduğu, hangi faydaları olduğu, hangi kurallara dayandığı, nasıl yapılacağı ve neler üretileceği konusunda tam olarak bilgilenmiş değildir. Bu, organik tarım ve organik gıda konusunda ciddi bir eğitim eksikliğinin sonucudur. Nitekim Avrupa Birliği tarafından 2004 yılında başlatılan Organik Tarım ve Gıda Eylem Planı da bu eksikliği görüp gidermeyi amaçlamıştır. Avrupa’da organik tarımla ilgili tüm paydaşların (çiftçiler, öğrenciler, meslek elemanları, gıdacılar, taşıyıcılar ve tüketiciler vb.) organik ürünler ve yararları, üretim, işleme ve pazarlama gibi farklı aşamalarını kapsayan eğitim-öğretim ve daha gerçekçi bir ifade ile öğrenmeyi desteklemek için gerekli ihtiyaçlar ve eylemleri tanımlamaktadır.
Avrupa Birliği hem bu stratejik Eylem Planı hem de Çerçeve Programlar kapsamında desteklenen proje girişimleriyle organik tarımın kavram ve yöntemlerinin daha iyi anlaşılması ve yaygınlaştırılması politikalarına destek olmaktadır. Buna ek olarak, Birleşmiş Milletler’in Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve Uluslararası Organik Tarım Hareketleri Federasyonu (IFOAM) gibi büyük uluslararası kuruluşlar ile Birleşik Krallıklar'ın Toprak Derneği ve Türkiye’nin Ekolojik Tarım Derneği gibi kar amacı gütmeyen dernekler yerel ve/veya küresel ölçekte organik tarım yöntem ve uygulamalarını tanıtmak için eğitim girişimleri ve kamuoyu farkındalıklarının arttırılmasında öncülük etmektedirler. Ayrıca, tarımsal üniversite ve fakültelerde konu ile programlar ve verilen derslerin sayısında da artışlar gözlenmekte; böylece organik tarımın gelişmesi ve uygulanmasında görev alacak meslek elemanları da yetiştirilmektedir.
Avrupa’da ve diğer ülkelerdeki girişimler sonucu organik tarım konusundaki öğrenme kaynaklarının sayısında günden güne önemli artışlar olmaktadır. Bu kaynakların önemli bir bölümü gelişen bilişim teknolojileri doğrultusunda internet ağlarından yayınlanan sayısal öğrenme (e-öğrenme) kaynakları olarak sunulmaktadır. Bu kaynaklar, farklı amaçları olabileceği gibi farklı dillerde ve farklı sosyo-kültürel kitleler için yayınlanmaktadırlar. Örneğin, bazıları üreticilere, bazıları tüketicilere yönelik olarak sunulmakta; bazıları üretim yöntemleri ve pratik uygulamalarını konu edinmekte ve diğer bazıları ise tüketici ve pazarlama ağırlıklı konuları kapsamaktadır.
Avrupa Birliği düzeyinde organik tarım desteği amacıyla geliştirilen projelerden biri de Organic.Edunet’tir (http://www.organic-edunet.eu). Organik tarım ve tarımsal ekoloji eğitimi için en kapsamlı öğrenme platformlarından biri olan Organic.Edunet, ayrı ayrı ortam ve kurumlarda yayınlanan kaynakların dağınık yapısını tek bir platformda birleştirmeyi ve erişimini kolaylaştırmayı hedeflemektedir. Organic.Edunet’in Web Portalı’nda (http://portal.organic-edunet.eu) Avrupa yanında farklı ülkeler, bölgeler, yerel ve / veya sektörel eğitim sistemleri ve uygulamaların eğitim senaryoları ve öğrenme kaynaklarını tanıtıcı üstverilerle bir araya toplamak amacındadır. Organik tarım ve doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı için çevre dostu teknolojiler, yöntemler ve yönetim uygulamalarının öğrenciler ve tarım profesyonelleri yanında çiftçilerin yaşam boyu öğrenmelerini desteklemek için de etkin ve kolay dağıtımını üstlenen Organic.Edunet öğrenme kaynakları platformu, 18 farklı dildeki arayüzü, 11.000 civarında öğrenme kaynağı ve 3.400 civarında kayıtlı kullanıcısı önemli bir platform olarak hizmet yapmaya devam etmektedir.
Sürdürülebilir doğal kaynak kullanımı ve yönetimi yaşanabilir bir dünya demektir. Organik tarım ise bunun öne çıkan sürücülerindendir. Bu yeni yaklaşım bilgiyle uygulanacaktır. Bilgi için öğrenmek; öğrenmek için de öğrenme materyalleri gereklidir. Ancak Avrupa çapında çoğu İngilizce dilinde yayınlanan bu materyali anlamak ve kullanmak için başka bir sorun vardır. Nasıl ki, deniz suyu bol olmasına rağmen bir tek damlası bile içilebilir değilse çoğu İngilizce bilmeyen, az eğitimli bir kitle olan üreticilerin bu kaynaklardan yararlanması oldukça güç ve hatta olanaksızdır. Oysa, ülkemiz de dahil Yunanistan ve İspanya gibi birçok ülkede organik tarım uygulamaları ve teknikleri henüz gelişme aşamasında bulunmakta ve öğrenme için başvurulacak kaynak sayısı da sınırlı durumdadır. İngilizce başta olmak üzere çoğu Batı dillerinde yayınlanmış çok sayıda kaynak mevcut olsa da bunların bu dili konuşamayan kişilerce izlenmesi bir engel teşkil etmektedir.
Bu yüzden gerek farklı dillerde oluşturulan içeriğin bulunması ve kullanılmasının önünde yer alan dil engellerinin aşılması, çözüme kavuşturulması mevcut bilgiden yararlanılması için önemlidir. Bunun çözümü “çokdillilik teknolojileri” ile mümkündür. Gününümüzde bilişim teknolojilerinde görülen gelişmeler ve özellikle dil teknolojileri alanındaki sistem ve uygulamalar çokdillilik konusunda ilerlemeler kaydedilmesini sağlamaktadır. Yerel dillerdeki içeriği küresel olarak anlaşılabilir kılmaya çalışan çokdillilik uygulamaları organik tarım eğitiminde öğrenme kaynaklarının her kullanıcıya kendi dilinde servis edilmesini sağlayabilmektedir. Avrupa Birliği’nin 2007-2013 yılları arasında desteklenmek üzere devreye aldığı Rekabet Edebilirlik ve Yenilik Çerçeve Programı (CIP) programının amaçlarından biri de Avrupa düzleminde çokdillilik uygulamalarının geliştirilmesidir.
Bu eksiklerden yola çıkılarak 2010 yılında Avrupa Birliği destekleriyle “Sürdürülebilir Tarım ve Çevre Eğitiminde Çokdilli Bir Web Portalı Potansiyelinin Ortaya Konulması” başlıklı Organic.Lingua (http://www.organic-lingua.eu) Projesi başlatılmıştır. Avrupa Komisyonu’nun Bilgi ve İletişim Teknolojileri Politikaları Destek Programı (CIP ICT PSP) Çokdilli Web temasındaki Çokdilli Çevrimiçi Servisleri kapsamında desteklenerek Mart 2011’de başlayan proje 36 ay sürecektir. Bu projede otomatik çokdillilik servisleriyle Organic.Edunet Web Portalı’nın mevcut yapısını geliştirmek ve böylece hedeflenen izleyicileri için yararlılık kapasitesini arttırmak amaçlanmıştır. Organic.Lingua’da yenilikçi çokdillilik servisleri ve ontoloji araçlarıyla coğrafya ve dil sayısı bakımından çeşitlilik ve zenginlik sağlancaktır.
Organic.Lingua Projesi’nin ortaklarından biri de Çukurova Üniversitesi’dir. Dolayısıyla Türkçe kullanım arayüzleri ve otomatikleştirilmiş içerik servisleriyle ülkemiz çiftçileri için Avrupa ve dünyada herhangi bir dilde oluşturulmuş organik tarım kaynaklarını izlemek ve bilgilerden yararlanmak mümkün olacaktır. Çok yüksek bir organik tarım potansiyeli bulunan ülkemizde çiftçimiz için büyük bir engel oluşturan dil sorununa Organic.Lingua ile çözüm bulunmuş olacaktır. Platform yalnızca öğrenme kaynaklarını Türkçe olarak arama ve izleme değil aynı zamanda Avrupa başta olmak üzere diğer ülkelerdeki çiftçi, öğrenci ve öğreticilerle çevrimiçi otomatik çeviri servisleriyle sohbet ve tartışma ortamları da sağlayacaktır.
Sonuç olarak Organic.Lingua sürdürülebilirlik için çokdillik servisleriyle donanmış yenilikçi platformu ile http://portal.organic-edunet.eu adresinden erişime ve hizmete hazır. Yaşanası bir dünya için sürdürülebilirlik yöntemleri ve çözümleri keşfetmek üzere sizleri de Organic.Edunet’i tanımaya ve kullanmaya davet ediyoruz.
Zeynel Cebeci
Çukurova Üniversitesi,
Ziraat Fakültesi, Adana
Biyometri ve Genetik Anabilim Dalı
cebeciz@gmail.com