Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

17 Nisan '10

 
Kategori
Tarım / Hayvancılık
 

Organik tarım

Organik tarım
 

Dünyadaki hızlı nüfus artışına bağlı olarak gıdalara duyulan ihtiyaç doğal olarak bir artış göstermektedir. Söz konusu gıda ihtiyacını karşılamak için birim alandan ve birim hayvandan daha fazla ürün elde edilmesi tarımsal üretimde üzerinde en fazla çalışılan konular olmuştur. Ancak, son yıllarda insanlarda sıklıkla görülen birçok hastalığın sağlıksız gıda tüketiminden kaynaklandığının tespit edilmesi, sadece gıda üretiminin değil aynı zamanda gıda kalitesinin de çok önemli olduğunu ortaya koymuştur.Günümüzde sağlıklı ve kaliteli gıda üretimi için üzerinde en çok durulan alternatif tarımsal üretim modeli ise ekolojik ve biyolojik tarım olarak da bilinen organik tarım üretim metodudur.

Çok hızlı bir şekilde artış gösteren dünya nüfusunun ihtiyaç duyduğu gıdayı yeterli düzeyde üretmek için farklı teknolojik ve bilimsel tarımsal üretim tekniklerinden faydalanıldığı bir gerçektir. Ancak, tarımda daha fazla ürün elde etmek amacıyla kullanılan antibiyotik, hormon gibi bir takım kimyasal maddelerin gıdalarda kalıntı bıraktığı, gıdalarda gözle görülmeyen ve ancak analiz yapılarak tespit edilebilen bu kalıntıların insan sağlığı üzerinde çok ciddi riskler yarattığı tespit edilmiştir. Ayrıca kimyasal maddelerin tarımda kontrolsüz ve bilinçsiz bir şekilde kullanılmasının bitki, hayvan ve çevre sağlığını da olumsuz etkilediği havayı ve su kaynaklarını kirleterek doğal dengeye zarar verdiği saptanmıştır.

Toprak ve su kaynakları ile havayı kirletmeden, çevre, bitki, hayvan ve insan sağlığını koruyarak sağlıklı ve kaliteli gıda üretmeyi hedefleyen “organik tarım” denilen bir alternatif tarımsal üretim modeli geliştirilmiştir. Geçmişi 20. yüzyıla dayanan organik tarım, ekosistemin dengesini bozmadan toprağı ve çevreyle uyum göstererek insanların sağlığının sürdürülmesini sağlayan bir üretim şeklidir.

Kimyasal madde kullanılmadan üretilen her gıda organik veya doğal gıda değildir. Çünkü bir ürünün organik olması için üretiminden tüketimine kadarki bütün aşamalarda ilgili kanun ve yönetmelik esaslarına uyularak elde edilmiş olması gerekmektedir. Ülkemizde 2005 yılında 25841 sayılı resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik organik tarımın nasıl yapılabileceği açıklanmıştır. Bu yönetmelik esaslarına göre üretilmiş olan bitkisel ve hayvansal kökenli tüm ürünler organik olarak değerlendirilmektedir. Dünyada ve ülkemizde organik gıdalar sadece “organik ürün” amblemi ile pazarlanmaktadır.

Organik tarım ile geleneksel tarım uygulamaları karşılaştırıldığında bu iki üretim yöntemi arasında önemli bazı farklılıklar söz konusudur. Örneğin geleneksel tarımda kullanılan pestisid denilen böcek öldürücü ilaçların yerine organik tarımda zararlılarla mücadelede kültürel ve biyolojik mücadele metotları uygulanmaktadır. Ayrıca organik tarımda genetiği değiştirilmiş organizmaların kullanımı yasaklanmıştır. Yine geleneksel tarımda kullanılan birtakım kimyevi gübrelerin yerine organik tarımda hayvansal gübreler kullanılmaktadır.

Ülkemizde, organik tarımın kontrol ve sertifikasyon konularında yetkilendirilmiş 14 adet uluslar arası kuruluş bulunmaktadır. Bu kuruluşlar organik üretim yapmak üzere başvuran üreticilere organik tarım konusunda teknik hizmet sunarak, üreticileri ilgili mevzuata göre ne şekilde organik tarım yapabilecekleri ve organik ürünlerin nasıl sertifikalandıracakları konularında yönlendirmektedirler.

Sağlıklı bir yaşamın sürdürülebilirliği sağlıklı ve dengeli bir beslenme ile mümkündür. Kaliteli ve sağlıklı gıdaların tüketimi ise daha sağlıklı toplumların oluşmasına vesile olacaktır.

 
Toplam blog
: 87
: 2735
Kayıt tarihi
: 02.07.09
 
 

Çukurova Üniversitesi, Ziraat Fakültesi’nden 1997’de mezun oldum. Aynı Üniversitede yüksek lisans ve..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara