- Kategori
- Eğitim
Ormanda Eğitim ve Orman Pedagojisi

Çağımızda eğitim ülkelerin üzerinde önemle ve özenle durdukları konuların başında yer almaktadır. Geri kalmış ülkeler halkının gelişmesi ve ilerlemesi üzerine kafa yormaktan çok siyasi hakimiyetlerine uygun eğitim yöntemleri ile halkını uyuturken, gelişmiş ülkeler daha iyi eğitimi nasıl yaparız diye yöntemler aramaktadırlar. Geleceğe başarılı ve yaratıcı insanlar yetişmenin hesabını yapmaktadırlar. Özellikle çevreye ve insana duyarlı nesiller yaratma amacıyla hareket etmektedirler. Bu hedef doğrultusunda geliştirilen ve uygulanan eğitim yöntemlerinden biri Ormanda eğitim ve orman pedagojisidir.
Çocukların doğayla olan ilişkisi insanlık tarihi boyunca insanların gelişimi ve yaşamında önemli roller oynamıştır. Başlangıçta aileleri ile doğada doğa ile uyum içinde yaşayan ve kendi dünyalarını kuran çocuklar, zaman içinde tarım toplumuna geçiş ile doğadan bir ölçüde kopmaya ve yerleşim yerlerinin sosyal ve ekonomik olarak gelişmesine bağlı olarak doğa ile temas kurmaya başlamışlardır. Ama yinede insan gelişiminin başlangıcından ve tarihin büyük bölümüne kadar çocuklar doğayla yakın temas kurmuşlardır. Onların ilk oyun yeri seçimi yakınlardaki orman veya orman kenarına, büyük ağaçlara veya derelere yapılan ziyaretlere dayanmıştır.
Yirminci yüzyılın ikinci yarısında sanayileşme süreci ve şehirleşme ile doğal oyun alanı yavaş yavaş kaybolmaya ve doğal yapı da bozulmaya başlamıştır. Doğadan kopan çocuklar şehrin sokaklarına ve hatta evlere, günümüzdeki spor salonlarına, alışveriş merkezlerinin dar alanlarına hapsolmuşlardır. Ormanı ve doğayı tanımayan üretemeyen, kendine yetemeyen, fiziksel teması en aza inen, çevreyi tanımayan, güvensiz, doğaya karşı korkak, sürdürülebilirlik kavramından uzak tüketen bir nesil ortaya çıkmaya başlamıştır. Sanayileşme ve çevre sorunları nedeniyle şehirlerde ve kırsalda yaşanan sorunlar, çözümü için yapılan araştırmalar sonucu elde edilen bulgular eğitimde yeni arayışların ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Bu tablo karşısında sürdürülebilir kalkınma için öğrenme ve eğitim alanında ormanların önemi saptanmış ve birçok ülkede bu yönde çalışmalara önem verilmiştir. Orman pedagojisi böyle bir eğitimin temeli olarak pedagojinin nispeten yeni bir kolu olarak ortaya çıkmıştır. Elde edilen olumlu sonuçlar bu tür programların yaygınlaşmasına yol açmıştır. Orman pedagojisini dikkate alan eğitim programları için temel ilkeler anaokulları ve ilkokullardaki müfredatta alınmıştır. Ormandaki eğitimde daha görsel ve deneysel yöntemlerin kullanımı ön plana çıkmış, öğrenciler yaşayarak öğrenmeye başlamışlardır. Orman ve sucul ekosistemler ile doğal ekosistemler ve çevreleri arasındaki etkileşimi, sürdürülebilir kalkınma ile ilgili temel bilgileri öğrenciler daha kolay ve bir laboratuvar ortamında gibi yaşayarak öğrenme fırsatı elde etmişlerdir.
BM Gündem 21’in (1992) eğitimin, kamuoyu bilincinin ve eğitiminin geliştirilmesi hakkındaki 36. Bölümüne göre, Eylül 2002 yılında BM Johannesburg “Dünya Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi Uygulama Planındaki“ ilgili tavsiyeleri izlemeye karar verdi. Eğitimin sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasında yaşamsal bir rol oynadığının altını çizdi. Birleşmiş Milletlerin 2005 ile 2014 yılları arasındaki süreci Süreli Sürdürülebilir Kalkınma için Eğitimin On Yılı ilan etti. Bu karar doğrultusunda uzmanlarca orman pedagojisi sürdürülebilirlik açısından mükemmel bir eğitim alanı örneği olarak kabul edilmektedir.
Bu şekilde çocuklar yaşayan ve cansız tabiatın yaşamsal olarak birbirine bağımlılığını, bitkilerin, hayvanların ve insanların birbirine bağımlılığını anlamakta, daha yaratıcı daha üretici, yaşamsal ve psikolojik sorunlarını daha rahat çözen bireyler haline gelmektedir.
Orman pedagojisinin ilkeleri, insanlığın çevreye ve doğaya olan ilgisini anlama ve orman ekosistemleri hakkında bilgi vermeye dayanmaktadır. Orman pedagojisi, insanları sosyal, ekonomik ve çevresel açıdan sürdürülebilir kalkınma konusunda teşvik etmekte ve eğitmektedir. Doğa ve sosyal bilimler arasında bir köprü oluşturmakta ve çevre sorunlarının yapısını hesaba katan bütünsel ve sistematik bir yaklaşım sunmaktadır.
Orman pedagojisi disiplinler arası pedagojik ve ormancılık bilgisini bir araya getiren nispeten yeni bir bilim dalıdır. Adını ve ilgili terimlerini Orta Avrupa'dan alan bu yeni eğitim alanı insanlara orman hakkında, özellikle de yaşamsal olarak önemli bilgileri, doğal kaynakların korunması geliştirilmesi ve devamlılığının sağlanması, ormanda yaşam noktasında doğrudan eğitim ile aktarmaktadır. Ormanda, eğitimli ormancılar ormanın işlevleri ve önemi hakkında bilgi sağlayarak zengin bir öğrenme altyapısı hazırlamaktadırlar. Orman pedagojisi ormancıların ve eğiticilerin orman ve su kaynaklarının doğru ve iyi bir şekilde öğrenilmesini ve de kullanılmasını sağlayan bir araç haline gelmiştir. Geleceğin ekonomisi olarak bakılan yeşil ekonominin eğitim ayağını oluşturan yöntem haline gelmiştir. Konu ile ilgili bilgili ve deneyimli eğitim kadroları ortaya çıkmıştır.
Bugün orman pedagojisi ile ilgili iyi uygulama örnekleri Avusturya, İsviçre, Almanya ve Fransa'da görülmekte, diğer Avrupa ülkelerinde de benzer çalışmalara başlandığını görmek mümkündür. Avusturya'da on sekiz orman eğitim merkezi kurulmuştur. Ormancılık eğitimi almış 1,200 ormancı öğretmen, ormanda (en az üç saat süreyle) rehberli eğitim yapmaktadır. Fransa'da her yıl 30.000 öğrenci, 400'den fazla proje üreten orman programlarına ve projelerine kaydolmaktadır.
Geçmişten bugüne ormanlar ve doğa in sanlara pozitif enerji veren, onları rahatlatan, iyileştiren ilham veren, güvenliğinden, beslenmesine ve yaşamasına kadar her konuda destek sağlayan alanlardır. Çocukların hayal gücü ve yaratıcılığını, sosyal gelişimini ve motor becerilerini geliştiren yaşam sahalarıdır. Ormanlar yaşam döngüsünü ve mücadelesini bizlere öğreten, doğadaki dengenin ne denli önemli olduğunu gösteren, geçmişin tarihi izlerini bile geleceğe taşıyan canlı laboratuvarlardır.
Orman pedagojisi deneysel öğrenme ve araştırma yöntemlerine dayanmaktadır. Bunlar, zihinsel ve duygusal açıdan çocukları problem çözmeye çeken ve özellikle ormancılık pedagojisi altındaki etkinlikler için uygun olan sözde aktif yöntemlerdir. Ülkemizdeki eğitim sorunları dikkate alındığında kırsaldaki insanların bile doğadan uzaklaşmaya başladığı, tarıma ve ormana yabancılaştığı görülmektedir. Boşalan köylerdeki tarım alanlarında çalışacak insan gücü bulunmamaya başlamıştır. Diğer taraftan ormanı ve doğayı tanımayan, çevreye ve insana yabancı günlük düşünen ve geleceğin hesabını yapamayan yöneticiler ve siyasiler ortaya çıkmıştır.
Başta gelişmiş ülkeler olmak üzere birçok eğitim konusunda yeni arayışlar içindedir. Geleceğe başarılı, akıllı ve yaratıcı nesiller yetiştirmenin çabası içindedirler. Orman pedagojisi birçok kişiye çekici görünmeyebilir. Ama ülkemizde bazı özel okullar bu yönde programları uygulamaya ve olumlu sonuçlar alamaya başlamışlardır. Çevreyi geleceğimiz olarak kabul eden, sürdürülebilirliğin anlamını bilen ve dünya ölçeğinde akıllı ve yaratıcı öğrenci yetiştirmenin hesabını yapmaktadırlar. Ki bu çaba doğrudur ve yerindedir. Ormanı ve doğayı seven bir nesil yaratıcı, bağımsız düşünen, kendine güvenen nesiller olacağı gibi insanlık açısından vicdani değerleri yüksek bireylerin yetişmesini sağlayacaktır.
Dünyada ve ülkemizde yaşananlar ışığında tablo ortadadır. Çağımızda dünyayı dikkate almayan bir eğitim sisteminin başarı şansı yoktur. Orman pedagojisi eğitiminin sonuçları ve uygulamaları ülkemizde de dikkate alınmalıdır. Ülkemizinde imzaladığı uluslararası anlaşmalar çerçevesinde geleceğin ekonomisi olacak yeşil ekonominin kurulması ve yürütülmesinde böylesi eğitim programlarını almış nesillere ihtiyaç olacaktır.