Ormanda yaşayan insanlar

Ormanlık alanlardan geçerken ormanın içinde hiç dikkatinizi çekti mi? Yada hiç rastladınız mı çatısı bile olmayan, birkaç tahta üzerine geçirilmiş naylondan ibaret evlere.

Ormanın içine doğru daldığınızda, kesim mevsiminde bunlardan birkaç tane görebilirsiniz. Bu eve benzemeyen,çadır diyemeyeceğimiz derme çatma barınaklar, ormanın işletilmesine hizmet eden, sezonluk olarak burada yaşayan insanlara aittir. Bunlar memleketlerinden, yağmurda çamurda aylarca ormanda yaşamak üzere gelen, bir kısmımızın yazlıklara taşındığı zamanlarda ormanın derinliklerine taşınan ailelerdir. Ormanda yaşamak nasıl bir şey acaba, biraz bu hayatlara göz atsak mı, ilginizi çeker mi bilmem?

Bir çok insanın varlığını bile bilmediği bir yaşam vardır o barınaklarda. Gün erken başlar ormanda, doğanın uyanış saati ile birlikte uyanılır. Bildiğiniz ev düzeni vardır (olabildiğince), çoluk çocuk yaşanır ama eşyası olmayan, mutfağı salonu yatak odası tek bir naylonun altında bulunan bu evlerde.

Dünyada ki bütün çocuklar gibi, buradaki çocuklar da çok güzeldir, biraz burunları akmış, biraz ürkek olsalar da. Onların bu ürkek çakmak çakmak bakan gözleri, ormandaki ceylanların bakışlarından farksızdır.

Bu evlerde de bir kazan kaynar elbette. Bir de lezzetli olur ki odun karası bulaşmış tencerede pişen yemekler. Hele de yemeğin üzerine içilen çayların tadına doyum olmaz. İs kokusu ile çay kokusunun birbirine karışmasından mıdır, ormanın derinliklerinde çalışmanın tatlı yorgunluğunun üzerine içilmesinden midir, yoksa doğa ile bütünleşme hissinden midir bilinmez eşsiz çay tadının güzelliği.

Sözkonusu olan evlerde yıkanıp, ağaç dallarına serpiştirilerek kurutulan çamaşırları görseniz hayret ederdiniz. Bizim modern evlerimizdeki nevresimlere benzemez onların astığı yastık kılıfları. Dağ başında, ormanın içinde beyazlığına şaşıracak kadar beyaz, üzeri rengarenk ipliklerle kaneviçe denilen el işlemesi ile işlenmiş yastık kılıflarıdır bunlar. Öylesine göz alıcı beyazlıktadır ki, kullandığı deterjanı sorası gelir insanın. Ama o temizlik, havası ile bizim ruhlarımızı temizleyen ormanın, suyunun marifetinden başka bir şey değildir. Bizler bu suları kirletip, çamaşırlarımızı ağartsın diye gene bir sürü kirlilik etkisi olan kilolarca detarjan kullanmaktayız, o temizliği elde edebilmek için.

Akşamları mı, akşamları başka bir alemdir bu evlerde. Etrafın karanlığının içinde, bir tek o barınakların çevresi cılız bir ışıkla aydınlanır.Dilerseniz eğer, ulu ağaçların göklere uzanan dallarını takip edip gözleriniz, yıldızların en güzelini görebilir. Bütün ailenin toplanıp, bu muhteşem manzara eşliğinde yemeklerini yiyip sohbetlerini ettikten sonra, ormanın huzur veren havasında daldıkları uyku bütün yorgunluklarını alsa gerek. Çünkü onları gördüğünüzde mutlu ve hayat dolu bakar gözleri.

Yaşamda mutlu olmak sandığımız kadar zor olmasa gerek. Siz ne dersiniz?
Ormanın derinliklerinde uyumanın tadını tatmanız dileğimle.

Resim: http://www.el-aziz.net/cat171.htm