Ortada kadın kız kalmayacak (Agresif, mütecaviz, hadlerini aşan)

Bu sabah bloğa içimden erken girmek geldi, bu arada gazete haberlerinden mahrum olmamak adına okumak nemalanmak istemiştim. Ama girdiğimde ilk haberle yüzüm düşmüştü. 3 tecavüzcünün nişanlı bir kızı, nişanlısının elleri bağlanarak, hemde gözleri önünde! Nutkum tutuldu inanın, cezaların yetersizliği dedikçe bu cahiller kuvvet mi alıyor nedir! 

 

Üçü de evli ve çoluk çocuk sahibi olan saldırganlarda, neler yokmuş neler. Uyuşturucu, gasp, yağmalama, yaralama, yani Allah ne verdiyse! Saldırganların birisi, olayın olduğu gün bir kız çocuğu babası oluyor (öyle baba yere batsın, en hafif ceza böyle pisliklerin hadım edilip cümle aleme rezil edilmesidir) Çuvalın dibindeki çürük elmalar ayıklansın derken, sepetler maazallah tecavüzcü-den geçilmiyor! İdam geri gelmeli, ister zehirli iğne, ister ipte sallandırma!

 

Cehaleti ilimle yenelim. Tamam, kabul ediyorum, ama bizler yenene kadar ortada kadın kız kalmayacak! Ormanlık alanda alkol almakta neyin nesi! Aileler doğada yürüyüş yapabilir, veya piknik vs. Can güvenliği olmayan neresi diye bu saatten sonra bilmem ne hattına telefon edip '' Biz bu gün falan, filanca yere gidip yürüyüş, piknik yapmak istiyoruz, güvenli mi, mi'' diyeceğiz! Bunu Avrupada birine söyleseniz gülerler. Nişanlı çiftin haricinde, yine aynı bölgede bulunan ama tecavüze uğramayıp sadece gasp edilen telefon ve kolyesinin kendilerinden zorla alındığını polise, korktuklarından dolayı şikayet etmeyi düşünmemişler, ta ki, tecavüze uğrayan çiftlerin şikayeti üzerine! Polis harekete geçip zanlılardan birinin bit pazarında telefonun şifresini açmayla uğraşırken yakalanmış. Gençler, mütecaviz gaspçıları, teşhis etmişler, polislerimizin gayret ve çabasıyla, sapıklar ceza evine kondular, ama! Cezaların yetersizliği demiştik değil mi? Boşluktan yararlanıp, kısa sürede çıkarlar, işte bu çok üzücü. Olacağı ise; Boş gezenin boş kalfaları! Aynı tas, aynı hamam. Sekreter olan kızın'' Özgecan Aslanın başına gelenleri gördüğümde kanım donmuştu. Onun başına gelen, benimde başıma geldi, ancak beni öldürmediler'' beyanatı beni derinden üzdü.

 

Tecavüz edilmesi mi gerekiyordu, ne öldürülmesi! İnsanca yaşamın hayvani bir şekliyle elden alınması demektir bu! Bu sapıklar evli, çocuklarına başkaları saldırmış olsa ne yaparlardı acaba? Önce iğneyi kendimize, sonra çuvaldızı başkalarına diyorum! İdam geri gelmeli, tüm partiler el birliğiyle bu anayasa değişikliğini yapmalılar, iffet, namus, ar unutulacak değerlerimiz olmamalı, hemde hiç bir zaman. Sekreter kız ve nişanlısı psikolojik destek alıyorlarmış, peki ya gizli de saklıda kalıp ta almayan, alamayanlar? Allah haksızların belasını bir şekilde verecek, lakin tedbiri de elden bırakmamak gerekir. Kendi yazmış olduğum öykümü asacak iken! Bu edepsiz mütecavizler beni konuyla alakalı yazmaya adeta zorladılar. En ağır cezaların verileceğini ise sanmıyorum, son sözüm idam geri gelsin!