Oruç ve sağlık

Sağlık, insanlığın var olduğu andan itibaren titizlikle ele aldığı konuların başında yer alır. Kendi benliğine duyduğu saygı, kendisince meçhul olan bir süre içinde yaşayacak olması onu hastalık ve sıkıntılardan uzak, rahat ve huzurlu bir yaşam kalitesini aramaya yöneltmiş. Hastalıklara aranan çarelerde insanlık farklı tedavi metotları üzerinde durmuş. Hierophilos hastalıkların öz kaynağını safra ve benzeri akıtlarda görmüşken Alkmeon beden unsurlarının eşitsizliğinde ve soluduğumuz havanın niteliğinde görmüş. Strato aldığımız besinin çokluk, çiğlik ve bozukluğunda aramış çözümü. Marsilyalı Crinas hekimliği yıldızların devinimine bağlayarak yeme, içme ve uyumayı Ay ve Merih’in konumlarına göre düzenlemeyi önerdi. İslam dünyasında ise hekimlik denilince hiç şüphesiz akla El Kanun Fi’t- Tıp isimli eseriyle meşhur İbni Sina gelir. Çalışmalarıyla tıpta çığır açmış ve asırlar boyunca eseri kendi alanında kaynak kitap olmuştur.

Çinlilerin geliştirdikleri metotlarda tıp ilminin gelişimine önemli katkılar sağlamıştır.

İnsanlığın zihinsel yetenekleri geliştikçe sağlığına verdiği önem daha da artmış ve günümüzde bu ilgi doruğa ulaşmıştır. Beslenme rejimleri, diyetisyenlik ve spor sağlıklı yaşamın sürdürülebilmesi için tıbbi gelişmelerin paralelinde bir gelişme göstermektedir. Doğal kaynakların önemi anlaşılmış, Beslenme zincirinde sanayi devriminin öncesine dönülerek ekolojik ürünler tercih edilmeye başlanmıştır. Ya da insanlık bilimsel metotları ahlaki anlamda sorgulama ihtiyacı duyarak büyük tröstlerce önüne sunulan reçeteyi reddetmiş ve doğal döngüsüne dönerek eski sağlığına kavuşmuştur.

Miladi takvime göre yaklaşık altılı yüzyıllarda dinimiz oruç ibadetiyle insanlığa sağlıklı yaşamın reçetesini sunmuş ve tek bir ibadette sağlıklı yaşamın fiziki, ruhsal ve zihinsel disiplinlerle birlikte ele alındığı zaman mümkün olabileceğini öğretmiştir. Sağlıklı bünyelere bir ahlaki hedef göstererek yaşama anlam kazandırmış, insana mutluluk ve huzurun iç dinamikleri harekete geçirmekten ve bunları şuurlu bir şekilde sahiplenmekten geçtiğini öğretmiştir. Mübarek ramazan ayının tüm insanlığa ihtiyaç duyduğu huzur ve sükûneti getirmesi dileklerimle.