Osman Durmuş ne kadar milliyetçi?

Dünyada yaşanan birçok ciddi gelişmeye Türk mantığı ile yaklaştığımızdan, sorunları ciddiye almak yerine ciddiye almamayı tercih ediyoruz.

Kuş gribiydi, şarbondu derken geçmişe dönüp baktığımızda birçok önemli sağlık sorunu yaşayan dünyaya Türkiye’den bakış hep amatörce oldu.

Domuz gribinin çıkışı ve dünya ekseninde hızla yayılışında da Türkiye temkinli davrandı. Önce bizde bir şey yok, bize uğramaz mantığı ile uzaktan bakılsa da Türkiye’de vakaların görülmeye başlamasıyla beraber bakanlıklar ve kurumlar arasında ortak çalışmalar kamuoyuna yansıtıldı.

Milli Eğitim Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı’nın domuz gribi ile ilgili telkinleri ne kadar yatıştırıcı oldu bilinmez meclis penceresinden farklı sesler yükselmeye başladı.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu, MHP Kırıkkale Milletvekili, eski Sağlık Bakanı Osman Durmuş öyle sözler sarf etti ki ortalık birbirine girdi.

TBMM çatısı altında basın toplantısı düzenleyen Durmuş:"Tüm dünyada son bir yılda domuz gribi nedeniyle ölen hasta sayısı 4 bin 500. Domuz gribinin daha hızlı yayıldığı halde mevsimsel gripler kadar korkutucu ve öldürücü değil. Aşının gerekliliği, etkinliği ve hem de öldürücü ve felç edici etkileri bilim çevrelerinde bir isteksizliğe ve karşı çıkışa yol açmıştır. Bakanlığın satın aldığı Smith Klein, Pastör ve Novartis'in aşılarında alüminyun ve skualen maddesinin bulunması ve aşının yumurta aşısı olması, yan etkilerinin yüksek olmasına sebep olmaktadır. Medeni ülkelerde ilaç, aşı üretildikten sonra laboratuarda etkinliği, yan etkileri biyolojik olarak hayvan deneyleri ile güvenirliği test edildikten sonra insan uygulamalarına faz1 ve faz2 geçilir. Aşılarda faz1 uygulama daha çok üçüncü dünya ülkelerinde gönüllüler ve özendirme karşılığı yapılır. Faz2 geri kalmış ülke insanları üzerinde denenir. Türkiye'ye alınan bu aşıların henüz faz1 sonucu yoktur. Yani bizim insanlarımız denek olarak kullanılacak. Bakan Akdağ, açıklamasında Amerika'da gönüllüler üzerinde yapılan bu deneysel testler için, Amerika'da aşılama başladı diyerek yanlış bilgi veriyor. Bu davranışı ahlaki bakımdan sorgulanmalıdır. Ülkemiz insanını üçüncü dünya ülkesi vatandaşı gibi kobay olarak kullandırmak bakana ne gibi bir itibar kazandıracaktır?" diye sorarken yine her zamanki üslubunu kullandı.

Osman Durmuş’un felaket senaryosu kıvamındaki sözlerinin ne kadar geçerliliği var bilinmez ama sözleri dışarıdan bakıldığında aslında mantıklı görünüyor.

Dışarıdan bakıldığında diyorum çünkü Osman Durmuş’un geçmişte fevri çıkışlarını herkes biliyor.

1999 Kocaeli depreminde yabancı yardım gemilerini bizim yardıma ihtiyacımız yok diyerek geri göndertecek kadar milliyetçi olan Osman Durmuş’un domuz gribi aşısı ile ilgili ne derece milliyetçi gerekçelerle konuştuğunu merak ediyorum.

Ülkede kaos ortamı yaratmakta başarılı olan siyasetçiler uzmanlık alanlarında işbirliği yapmaya yanaşsalar daha hayırlı olmaz mı?

Ahmet Buğra TOKMAKOĞLU

Abtokmakoglu@gmail.com