Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ekim '09

 
Kategori
Güncel
 

Güzel Günler Görecek Miyiz?

Güzel Günler Görecek Miyiz?
 

Türkiye’de tarihi günler, tarihi olaylar yaşanıyor.

Yıllar yılı sorun yok denilen adı anılmayan Kürtlerin, mücadele ettiği ve kazanmaya çalıştıkları “hakları” için bir dönüm noktasına gelindi.

Eskiden Kürt kelimesi telaffuz edildiğinde dikkate almayanlar bugün bu ülkenin birlikteliği ve sorunsuz geleceği için önemli adımlar atıyorlar ya da atmaya çalışıyorlar.

PKK’nın silahlı eylemlerinin hiç kimse tarafından onaylanması mümkün değil. Ancak kuşkusuz PKK olmasaydı Kürtlerin varlığı konusunda bugün kabul buyurunlar, kabullerini sonsuzluğa doğru erteleyebileceklerdi. Yani PKK’nın onaylamadığımız eylemleri Kürtlerin kendilerini ifade etmeleri açısından bir fırsat olarak karşımıza çıktı. Çünkü yıllarca yok görülen, kendilerini ifade etmelerine olanak tanınmayan halkın elinde PKK kozundan başka bir şey kalmamıştı. Gerçi PKK’nın Kürtleri temsil edip etmediği de tartışılır ancak geldiğimiz nokta PKK’nın ciddiye alındığı yönünde.

DTP’nin demokrasi ve barış argümanlarını sıkı sıkıya kullanarak ortaya koyduğu mücadelede örgüt kadrosundan bir takım kişilerin Türkiye’ye gelmiş olması ileri dönük yapılacaklar için önemli bir nokta.

Asıl sorumluluk bu dakikadan sonra. Bu kişilerin ne olacağı ve neyle karşılaşacakları önemli.

Ailelerinden koparak dağlara çıkanların ailelerine kavuşması ve bu ülkenin vatandaşları olduklarını hissetmesi örgütün “çözülmesine” yardımcı olabilir.

Unutulmaması gereken bir başka nokta da Abdullah Öcalan’ın ciddiye alınıp alınmayacağı!

DTP ve PKK’nın sürekli söylediği ve barış için gerekli şartların sağlanması için olmazsa olmazlardan olarak ifade ettiği Öcalan’ın ne kadar ciddiye alınacağı meçhul.

Hükümet kamuoyu baskısı ile Öcalan’ı ciddiye alır bir tavır gösteremez diye düşünüyorum.

Büyük bir tepki ve oy kaybı yaşamaktan korkacağından Öcalan’sız bir çözüm için uğraşacaktır. Ancak PKK gruplarının Türkiye’ye gelişinde Öcalan’ın ağzından çıkan bir sözün etkili olduğu düşünülünce hükümetin radikal kararlar alması gerekiyor. Bu sorunun ve belanın bitmesi için bir şeyler yapmak şart.

Bu durumda ölümüne muhalefet yapan CHP ve MHP’nin de bu ülkeyi gerçekten sevdiklerini göstermeleri gerekli.

Ezbere konuşmakla ”dediğim dedik” tavırlarla bir şeyler yapmak çok gerçekçi değil.

CHP ve MHP’nin bir an önce çözüm sürecine dâhil olarak ülkenin geleceğini ilgilendiren sorunda söz sahibi olması gerekli…

Gelecek günler ne getirir bilinmez ama artık ülkenin bir arada tek güç olmasını istemeyenlerin sevinmeyecekleri çok açık!

Ahmet Buğra TOKMAKOĞLU

Abtokmakoglu@gmail.com

 
Toplam blog
: 430
: 2186
Kayıt tarihi
: 18.06.07
 
 

20 Nisan 1989'da İzmir'de doğdu. İlköğretim ve lise öğrenimini Karşıyaka'da tamamladı. 20..