Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Aralık '07

 
Kategori
Güncel
 

Osman Yağmurdereli, Piyanist Say'a karşı

Osman Yağmurdereli, Piyanist Say'a karşı
 

Abbas Güçlü'nün hazırlayıp sunduğu Genç Bakış programı geçen hafta Marmara Üniversitesinden canlı olarak yayımlandı. Programa AKP İstanbul Milletvekili sanatçı ve yapımcı Osman Yağmurdereli , eski dönem kültür bakanlarından Fikri Sağlar ve geçen dönemin CHP milletvekili oyuncu, Berhan Şimşek konuk olarak katıldı.

Konu Fazıl Say'ın sözlerine geldiğinde hekes yorumlarını ilettikten sonra Piyanist Fazıl Say ile Osman Yağmurdereli arasında seviyesi oldukça düşük bir tartışma başladı. Bu tarışmanın kapanışını Fazıl Say , Osman Yağmurdereli'yi Bekir Coşkun'un ifadesiyle 'Göbeğini kaşıyan adam' olarak nitelendirerek yaptı.

Bu tabir bana göre çok saygısızdı.

Demokrasi içerisinde bir elitler zümresi yaratmak isteyen bazı kişiler sokaktaki vatandaşların karar vermekte objektif olamadığı ve akıllı kararlar vermediği gibi eleştiriler yöneleterek halkı ve sokaktaki insanları Göbeğini kaşıyan adam olarak nitelendirdi.

Fazıl Say gibi bir sanat adamının da aynı basit tabiri ifade etmesi sanatçı kimliğine yakışmadı kanaatimce. Her zaman aydın kişiliklerinden dem vuran bu insanlar nedense kendileri gibi düşünmeyen, söylemeyen, yemeyen ve giymeyen insanları suçlu ve gerici olarak nitelendirmektedir.

Bugün herkesin yasalar önünde serbest bırakılan kadar bir özgürlüğü vardır. İnsanlar bu özgürlük alanını diledikleri gibi kullanır. O yüzden halkın ekseriyasının bir düşünceye mensup olması Fazıl Say gibi insanları neden telaşlandırıyor bilemiyorum. Özgürce karar verme yetisine sahip olan insanlar diledikleri dini seçmeye ve o dinin gereklerini yaşama hakkına sahip olacaktır. Bunun başka bir açıklaması yoktur.

Fazıl Say ve aynı fikri paylaşan diğer düşünürlerin düşüncelerini ve değerlendirmelerini koşulsuz kabul etmek, aksini iddia edenleri gerici ve yobaz kabul etmek demokratik ve aydınlık düşünce , dini değerlerin diğer insanlar üzerinde etkili olmaya çalışması ise mahalle baskısı. Açıkçası ben ikisini de reddediyorum.

Yani demokratik ve aydınlık söylemleriyle toplum üzerinde baskı kuranların davranışlarını da cemaat ve tarikat olgularıyla bireyler üzerinde saltanat kuranların hareketlerini de asla tasvip etmiyorum.

Bırakınız millet özgür iradesiyle dinini , inançlarını , felsefi ve ideolojik görüşünü belirleyebilsin ve bu görüşünü yasalar çerçevesinde özgürce yaşasın.

Bırakınız Türkiye'de yaşamak istemeyenler , yaşamak istedikleri alanlara gitsinler.
Biz bu ülkede yaşamaya ve eksik gördüğümüz konuları çözmek için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.

Saygı ve sevgilerle
 
Toplam blog
: 47
: 645
Kayıt tarihi
: 28.09.07
 
 

1987 yılında Konya Ereğli'de doğdum İlköğretim ve Lise öğrenimimi Konya'da tamamladıktan sonra 20..