Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

27 Aralık '12

 
Kategori
Tarih
 

Osmanlı'da çatal kullanımı neden bu kadar geç?

Osmanlı'da çatal kullanımı neden bu kadar geç?
 

Dün gece her zamanki gibi büyük bir merakla televizyonun karşısına kuruldum ve Muhteşem Yüzyılı seyretmeye başladım. Kim ne derse desin ben bu diziyi büyük bir zevkle izliyorum. İster Meryem'in şirinliği, ister Halit'in karizması, ister sarayda dönen entrikalar, ister giysilerin, mücevherlerin cazibesi  beni bu diziye korkunç bağlıyor ve nefessiz izliyorum.

Dün akşamki bölümü izlerken  Pargalı'nın sarayındaki bir kahvaltı sırasında dikkatimi bır sahne çekti. Kahvaltı masasındaki masada yemek yeme adeti sadece Pargalının sarayında var. diğer saraylarda Kanuni de dahil olmak üzere herkes yer sofrasında yemek yiyor, sadece kaşık kullanıldığını ve çatal ve bıçak olmadığını gördüm. Daha önceki bölümlerde de dikkatimi çeken bu olay üzerine çatal, kaşık, bıçağın icadı, dünyada ve Osmanlı'daki kullanımı konusunda bir araştırma yapmak istedim. İşte şimdi bu araştırmamın sonuçlarını sizlerle paylaşmak istiyorum.

Tarihte sofralarda ilk kullanılan araç bıçak. Bıçak aynı zamanda koruma amaçlı da kullanıldığı için icadı çok eski. Romalılar bıçağa cultellus diyorlar. Paleotik zamandan beri kullanılan kaşığın atası ise deniz kabukları. Önceleri elle yemek yiyen insanoğlu daha sonra deniz kabuklarını kullanarak yemek yemeyi tercih ediyor. Deniz kabuğundan esinlenerek tahtadan yapılan kaşıklara işlevsel kolaylık sağlamak amacı ile sap takılması daha sonra geliyor. Ortaçağda masaya bıçak konmazmış. Zira herkesin bıçağı belinde olurmuş ve et kesmek istediklerinde bellerinden çıkardıkları bıçakları ile keserlermiş. Çatalı ilk kullananlar Yunanlılar. Antik Yunanda geliştirilen ve et kızartmada kullanılan iki uçlu çatal daha sonra Romalılarda da kullanılmış ama sofrada yemek amaçlı ilk çatal kullanımı M.S 7 yüzyıllara kadar iniyor. 13.yüzyılda Bizansta, daha sonra İtalya'da kullanılan çatal gösteriş kabul edildiği için Fransa'da daha geç kullanılmaya başlanmış.

Çatalın Bizanstan Avrupa'ya gidişi ise 1077 yıllarında oluyor. Bizanstan  Venedik Düküne gelin giden prenses Teodora çok süslü  bir kadınmış. Büyük bir ceyiz ile Venediğe gelen Teodora o kadar süslü elbiseler giyermiş ki bu elbiselerle masada kolunu kaldırıp ağzına yemek götüremezmiş. Dolayısı ile Teodora yemek yerken uzun saplı iki dişli bir çatalla ağzına yemek götürürmüş. İşte çatalın Venediğe gidiş öyküsü bu.

Araştırmalarda  XIII  Yüzyıldan itibaren çok özel ziyafetlerde Avrupa'da çatalın masalara konduğu ve kullanıldığı anlaşılıyor. Ancak artan şiddet olayları sebebiyle 1669 da Fransa kralı IV Luis bütün sivri uçlu aletlerin masada kullanımını yasaklamış. Aynı şekilde Venedikte de önceleri kullanılan çatal dini tepkilerle uğursuz kabul edilip bir süre kullanılmamış. 

Çatalın icadı ve yaygın kullanımı sofra kurallarının gelişimi açısından dönüm noktası olmuş , yeme içmeyi uygarlaştırmıştır. Bu nedenle  tarihçiler çatalı bir reform simgesi sayarlar.

Osmalı İmparatorluğunda ise çatal kullanımı çok daha yenilere dayanır. İmparatorluk yaşamının  simgesi sayılan saraylarda bile padişahlar sadece kaşık kulllanmışlar yüzyıllarca. Padişah masasında iki tane kaşık olurmuş. Biri çorba, diğeri hoşaf için. Padişahlar diğer yemekleri ve eti elleri ile yerlermiş.

Osmanlı İmparatorluğunda çatal kullanımı  Padişah II Mahmut zamanına denk düşer. 14 Eylül 1829 da imzalanan Edirne Antlaşmasını kutlamak için İngiltere'nin İstanbul elçisi Sir Robert Gordon tarafından Haliçte demirli Blonde firkateyninde verilen bir baloya katılan Osmanlı Devlet adamları ilk olarak bir baloya katılmakla kalmamış aynı zamanda çatalla tanışmış. Bu baloda çatalla yemek yemenin kolaylığını gören Serasker Hüsrev Paşa saraya bir çatal kaşık takımı da armağan ederek Osmanlı saraylarında ilk defa çatal kullanımına sebep olmuş.

Çok uzun yıllardır dünyada kullanılan çatal Osmanlı İmparatorluğunda da geçen yüzyıl kullanılmaya başlanarak bizim sofra adabımıza girmiş. 1500 yıllların ikinci yarısında geçen Muhteşem Yüzyıl Dizisinde neden çatal kullanılmadığını  bu araştırmalarımdan sonra anlamış oldum.

Ama iyi ki çatal icat edilmiş ve biz onu kullanıyoruz. Çatalsız bir yemek düşünemiyorum.

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara