- Kategori
- Tarih
Osmanlı Ordusunun Almanlara teslimi

Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde İttihatçı önderleri Türk ordusunun komutasını Almanlara bıraktı. Bu kadar idealist komutanlar nasıl oldu da bu yanılgıya düştüler? Kendilerine güvenleri mi yoktu acaba? Belki de iyi komutan olduklarına inanmıyorlardı. ‘Bu savaşı biz yönetirsek kesin yeniliriz.’’ diye mi düşündüler, bilemiyorum.
Ülkeleri için, vatanlarının sınırlarını genişletmek için savaşa giriyorlar ama ordularının komutasını başka bir millete teslim ediyorlar. Almanların bizim topraklarımızı bizden daha iyi koruyacağını düşündüler demek ki. Koruyamadılar, hatta en kritik zamanlarımızda bizi bizimle bırakıp kendi ülkelerine gidip kendi vatanları için mücadele ettiler. Türkleri kendi kaderleriyle baş başa bıraktılar. Bizler, Türk topraklarını ancak Türk subayların koruyabileceğini hem Çanakkale’de hem de Kurtuluş Savaşı’nda Anadolu’da gördük..
I.Dünya Savaşı’nda Osmanlı’nın savaş planlarını Almanlar yaptı. Türk ordusuna Alman subaylar taarruz emri verdi. Savaşta askerlerin ölümü kutsaldır. Şehit olurlar. Peki I.Dünya Savaşında Türk askeri hangi kutsal amaç için, hangi vatan ve hangi ulusal değerler için öldü? Alman idealleri miydi savunulan yoksa Türk vatanı mı?
I. Dünya Savaşında Almanların büyük idealleri vardı ve bunları gerçekleştirmek için askere ihtiyacı vardı. Bu ihtiyacını karşılayacak en uygun devlet de Osmanlı’ydı. İttihatçılar Osmanlı çıkarlarını da düşündü ama Osmanlı’nın en büyük çıkarı savaştan uzak durmak olacaktı. Osmanlı, Ruslara karşı Turan idealini gerçekleştirmek ve Rusya’ya Berlin Anlaşmasıyla verilen toprakları geri almak amacıyla taarruza geçti. Ancak bu taarruzu Almanlar planladı ve Taarruzu yöneten Almanlardı. Bu durumda ya Almanlar Osmanlı’yı kullandı yani amaç buymuş gibi gösterdi ya da Almanlar da Türk hayranıydı. Yusuf Hikmet Bayur (1953) bu konu için ‘’Alman askeri heyetine Osmanlı ordusu üzerinde fiili nüfus sağlayan Anlaşmanın 3. Maddesi, Almanya’ya Osmanlı ordusunu istedikleri anda savaşa sürükleme imkânını verdiği gibi savaşı daima Alman menfaatleri gereğince idare etmek ve Türk kuvvetlerini bu devlet uğruna harcamak imkanını vermekteydi.’’ der. Sadece bu ifadeden Almanların amacının ve Osmanlı ordusunun komutasını niçin aldıklarını anlamak güç değildir.
XIX. yüzyılın ikinci yarısında Almanya Osmanlı ilişkileri doruk noktasını yaşıyordu. Birçok Türk subay Almanya’da eğitim gördü. Buna rağmen Türk subaylar Alman ordusunda yönetim görevi alamadı. Osmanlı muktedirleri, eşitsizliği bu kadar mı kanıksamıştı? Genelkurmay İstihbarat Şubesinin Türk Şefi olan Kazım Karabekir (2000), bu konuda, Türk subayların kendi devletleri tarafından ikinci sınıf muamele gördüklerini ve Almanların kendi ülkemizde nasıl otorite olduklarını ve Türk subayların fikriyatının önemsenmediğini ‘’Müdürlerimiz Alman idi. Biz Türk şefler Almanların müdür muaviniydik.’’ Sözleriyle ifade eder.
Özetle, I.Dünya Savaşı’nda Osmanlı vatandaşı Almanlar için feda edilmiş oldu. I.Dünya Savaşı bizim savaşımız değildi. Almanya’nın büyük idealleri vardı, biz Türkler de Almanlar için maşa olduk ve onların ateşinde yandık. Temennim bundan sonra uluslararası ilişkilerimizde ulusal çıkarların hep ön planda tutulması.
Kaynaklar
Bayur,Y.Hikmet (1953)Türk İnkılap Tarihi. TTK yayınları Ankara.S:653.
Karabekir, K. (2000) Birinci Cihan Harbine Neden Girdik? Emre yayınları İstanbul