Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Temmuz '15

 
Kategori
Güncel
 

Osmanlıca ve önemi

Yabancılar Türkçeyi zor öğrendiği halde Osmanlı yazısı gibi eski yazıları, bizden bile daha iyi öğrenip çeviriyorken; biz bundan çok geri kaldık aslında. Kendi yazımızı okuyamıyoruz nerdeyse. Türkçe sondan eklemeli bir dil iken; Arapça ve Farsça ise tıpkı Avrupa dilleri gibi çekimli dillerdir. Bu iki dilin etkisindeki Osmanlı Türkçesi, saf Türkçe kadar kolay olmasa da; bu coğrafyanın ve tarihimizin en mühim dili olduğu için Osmanlıcayı öğrenmeliyiz.

Farsça ve Arapça gibi dillerden etkilenen Osmanlıcayı öğrenmek, Türkçe gibi bu dilleri de öğrenmeyi gerektiriyor. Osmanlıcanın herkese zorunlu olması saçma ve imkânsız gibi ama yaygınlaşması gerekiyor. En azından imam hatip ve sosyal bilimler okullarında zorunlu olmalı Osmanlıca. Kuran'ın Osmanlıca mealini bile okumak, gerçeğini okumaktan daha kolaydır. Her yerde Osmanlıca kursları, kitapları ve web sayfaları var. Biraz öğrenmek ve temelini almak bile bir şeydir.

Osmanlıca dediğimiz şey aslında, şimdiki T.C. Türkçesinden önceki Türkçedir. Hatta dilden öte, âdeta bir alfabedir. Osmanlıca demek bile saçma olabilir, doğrusu Osmanlı alfabesidir. Cumhuriyet kurulduktan birkaç yıl sonra, okuma ve yazmayı kolaylaştırmak için anîden bir harf inkılabıyla bu alfabe (yazı sistemi) kalkmış; Osmanlı Türkçesindeki Arapça ve Farsça gibi yabancı kelimeler de olabildiğince azaltılmıştır. Böylece ortaya çıkan T.C. Türkçesi, Osmanlı Türkçesinin de devamı olup hâlâ Arapça ve Farsçanın yoğun etkisinde olan bir Türkçedir. Hatta Oğuz Türkçesi olup bu saf Türkçe’nin unsurlarını tabi ki hâlâ taşır. Osmanlılardan önceki Selçuklular zamanında, yani Türklerin İslam’la tanışıp Anadolu’ya yöneldiği zamanlarda; Türk dili Farsça ve Arapça ile etkileşirken, İranlılar da Arap alfabesinden bozma Fars alfabesini kullanıyorlardı. Daha önceden Sasanîler yönetimindeki İran’ın İslam’ı benimsemesi, İslam’ın da ortaya çıktığı Göktürkler zamanında gerçekleşmiştir. Tarih boyunca birçok alfabe kullanan Türkler, Osmanlı devrinde bu Fars alfabesinden Osmanlı alfabesini türetmiştir. Eski alfabemizi yani atalarımızın alfabesini öğrenip sahiplenmemiz mutlaka faydalı olur.

Öz dilimiz Türkçeye de tabi ki sahip çıkmalıyız. Ancak yakın tarihimizin gerçeklerini ve yalanlarını, yaptığımız ve maruz kaldığımız haksızlıkları (soykırım, sömürü, ihanet vb.) ortaya çıkarmak için Osmanlıca (hatta diğer eski ve güncel Türk dilleri) bilgisine çok ihtiyaç var. Üstelik öz diline ve tek dile sahip çıkmak milliyetçilik olup günümüzde önemini kaybediyor ama tamamen de kaybetmemeli ve ilk planda olmalı. Ancak diğer dillere yaşama hakkı vermeli ve onlardan olabildiğince faydalanmalı. Milliyetçilik önemsiz değildir ancak fazlası zararlı olup aleyhimizedir ve bizi yalnızlığa mahkûm eder.

Tarih boyunca birçok Türk-İslam devleti imparatorluk kurmuş, birçok ulusu yönetip bir arada tutmuştur. Gerek Orta Doğu'da gerek dünyada barışı sağlamak için işte böyle küreselleşmeye, yani birçok ulusun birlikte barış içinde yaşamasına ihtiyaç var. Üstelik kıyamet alameti olarak; Hazret-i Peygamberimizin (s.a.v.) de belirttiği gibi er geç bir Altın Çağ yaşanacak, Türklerin büyük desteğiyle İslam ve barış tüm dünyaya yayılıp hâkim olacak. İslam’ın ta kendisi ve İslam’ın dili Arapça, ilk insan Hz. Âdem’den beri inişli çıkışlı bir süreçten geçiyorken şimdi güçlenmeye başlıyor. Hayatın anlamı olan İslam er geç kazanacak ve bunu biz (Türkler) başlatacağız. Umudumuzu kaybetmeyelim. Bütün Müslümanların yanı sıra, diğer ve müstakbel müminlerin de saadeti dileğiyle...

 
Toplam blog
: 5
: 620
Kayıt tarihi
: 28.05.15
 
 

Meslek lisesi elektronik çıkışlı olup iki üniversite mezunuyum; hem kontrol sistemleri teknikeriyim..