Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ağustos '10

 
Kategori
ÖSYS
 

ÖSYM bu yıl sınıfta kaldı

ÖSYM bu yıl sınıfta kaldı
 

ÖYSM'nin tarihi 1974'e kadar uzanır. 36 yıllık bir kurum. Geçmişinde elbette büyük başarılara imza atmış, Türkiye en ciddi ve en şaibesiz sınavları gerçekleştirmiş bir kurum.(du)

AKP iktidarının (hiçbir zaman oy vermemiş olsam da) özellikle miyonlarca kişiye parasız kitap verme ve en ücra köşelerdeki okulları dahi ADSL bağlantısı ve bilgisayarla (1 milyon bilgisayar) donatmış olmasını takdir etmişimdir önyargısız olarak.

Ama ne yalan söyleyeyim özellikle Milli Eğitim ve YÖK'ün üst kademelerindeki uygulamalarını hiçbir zaman tasvip etmedim.

Yahu AKP'nin içinde eğitim çıkışlı milletvekili mi kalmadı ki Nimet Çubukçu (Meral Akşener'in AKP versiyonu) gibi hukuk kökenli biri bakan yapıldı? Uygulamalarını görüyoruz. Milli Eğitim resmen "yapboz"a döndü: OKS olmadı SBS, olmadı SBS kaldırılıyor. Zaten 28 Şubat'ın ağır bir darbe vurduğu Anadolu Liseleri'nde değişiklikler, bütün liselerin Anadolu Lisesi olacağının seslendirilmesi...

Çubukçu'nun ardından YÖK'e getirilen başkan. 27 yıl milli eğitim camiasında bulunmuş biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki YÖK'ün kurulduğu günden beri en bilgisiz, en başarısız, en uzaktan kumandalı YÖK başkanı Yusuf Ziya Özcan'dır. Karizma sıfır, hitabet sıfır, yöneticilik sıfır. (Yahu eski Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın - her partide bir çakma Kemal var demek ki - bile azarı ve ikazıyla karşı karşıya kalmış biri.)

Biliyorsunuz ÖSYS sonuçları açıklandı. Takke düştü kel göründü. ÖSYM'ye bu noktada bunca kızgınlığım sebebi kesin sonuçlar açıklanmasından önce yaptıkları hatalar değil. Daha vahimi bir ay önce çıkardıkları kılavuzda verdikleri başarı sıraları ve taban puanlar. Eğer garibim adaylar sadece bu verileri dikkate alarak tercih yapmışlarsa 13 Ağustos 2010 Cuma günü büyük bir hayal kırıklığına uğradılar. Çünkü ÖSYM'nin kılavuzundaki verilerin tercih sonrası yerleştirilen kesin kayıt başarı sırası ve taban puanları ile uzaktan yakından ilgisi yok. Alanlara göre farklılık gösterse de yerleştirme puan ve sıralarıyla ile kılavuz verileri arasında 15, 20, 30 ...(hatta bazen daha da fazla) fark var.

ÖSYM'ye kim dedi ki ÖSYM 2009 puanlarını ve başarı sıralarını 2010'a dönüştürdü. Hangi akl-ı evveller neye göre yaptı bu dönüştürmeyi? Öncesi olmayan (sistem açısından) bir sınavın yaklaşık da olsa verisi üretilir mi? Kılavuzda belirtilen veriler ÖSYM'yi bağlamasa da kurumun güvenirliliğine gölge düşürmez mi / düşürmedi mi? Üstelik böyle bir kılavuz hazırlamadan önce bu işte pratikte tecrübe kazanmış kişilerden (Mesela Burak Kıvanç'tan) yardım alınamaz mıydı?

[Dipnot: Temelde dershanelere karşı olmama ve onları ticarethane görmeme rağmen bu yıl - mesela Final Dershaneleri- gerçeğe en yakın puanları tercih robotlarında verebildiler. ]

Son söz: Elbette ÖSYM'nin kılavuzdan hareket ederek tercih yapıp hiçbir yeri kazanamayanların hukuk önünde ÖSYM ile hesaplaşması mümkün değil. Ama ÖSYM yetkilleri hatalarını anlayıp bir açıklama yapmalı, özür dilemeli ve bir daha da böyle "işgüzarlık"ar yapmamalı ya da daha cesur davranarak topyekün istifa etmeliler. (Eğitimde harakiri)

 
Toplam blog
: 300
: 1022
Kayıt tarihi
: 13.06.10
 
 

Tarih, edebiyat, şiir, dil ..