- Kategori
- Siyaset
Oylamadan tüyüp, Anayasa Mahkemesi’ne koşmak niye!?
Ne zaman karşı çıktıkları bir mesele olsa, ne zaman oylamayı kaybetseler, muhalefet partileri hemen Anayasa Mahkemesi kapısında soluğu alır oldular!
Sormazlar mı adama; “Bre kardeşim, sen önceden yapacağın bütün muhalefet çabalarını yerine getirip, her türlü İç Tüzük yollarını bitirdin de mi, hemen ve her seferinde soluğu Anayasa Mahkemesi’nde alıyorsun!?” demezler mi?
Geçenlerde “MİT Yasası”nda değişiklik teklifi verildi. Sayın Başbakan’a yeni ve olağanüstü yetkiler verildi. Hukuk adamları buna şiddetle karşı çıktılar, muhalefet partileri karşı çıktılar! Hepsi de endişeyle ve öfkeyle dediler ki; “Bir kişi için yasa çıkarıldı, bu fırsattan istifade edilerek, Başbakan’a padişah yetkileri verildi, böyle hukuk devleti olmaz…” filân dediler.
Peki, dediler de ne yaptılar?
Yasa Meclis’e geldiğinde, bu yasa teklifine şiddetle karşı çıkan muhalefet partilerinin milletvekillerinden sadece 63 tanesi oylamaya katıldı ve yasa teklifi; 63 “RET” oyuna karşılık, 266 “EVET” oyuyla kabul edildi, iyi mi!?
Peki, muhalefet partilerinin Meclis’teki milletvekili sayısı kaç?
CHP = 135, MHP = 52, BDP = 29 ve 7 tane de Bağımsız ile toplam = 223 oyları vardı. Bunların sadece 63 tanesi Meclis’e gelip, “RET” oyu verdiler!
Eee, bu kadar şiddetle karşı çıkıyordunuz madem, geri kalan 160 kişilik muhalefet Vekilleri, hani sizler neredeydiniz bakayım!? Maça filân mı gittiniz? Berberiniz veya terzinizle önemli (!) randevularınız mı vardı? “Börtü – Böcük Sevenler Derneği”ndeki bir çalıştaya mı katıldınız yoksa, niye oylamaya gelemediniz bayanlar – baylar!?
Zati hepiniz katılsa bile, toplam sayınız 223 ediyor; 266 “KABUL” oyu kullanan iktidar partisinin sayısını yine geçemiyordunuz! Ama hiç olmazsa biz de derdik ki; “Tamam, muhalefet görevini yaptı, lâkin sayıları yetmedi. Şimdi sıra Anayasa Mahkemesi’ne başvurup, eğer Anayasa’ya uygun değilse, bu yasayı iptal ettirmeye geldi” derdik…
Ama olmadı… Yine işin kolayına kaçtınız! Önce yapmanız gerekenleri yapmayıp, topu yine Anayasa Mahkemesi’ne atarak, Meclis’teki oylamadan yine tüydünüz!..
Söylediklerinizle, yaptığınız işler birbirini hiç tutmadı! Yükü yine Muharrem İnce, Kamer Genç, Oktay Vural gibi, Meclis’in en çalışkan ve üretken milletvekillerinin sırtına vurup, geriniz de oylamada araziye uyuverdiniz! Hepinizi bu yüzden çok ayıplıyor, sizlere verdiğimiz oylardan doğan hakkımız dolayısıyla, hepinizi biraz ciddiyete davet ediyoruz!..
Ne diyordu Hz. Mevlâna: “Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol…”
Medya önünde atıp – tutarak, çalışıyormuş gibi görünerek seçmeninizin gönlünü alıp, oylama sırasında Meclis’ten tüymek ve topu yine Anayasa Mahkemesi’ne atarak, oradan medet ummak size bir şey kazandırmaz!
Bu kaçıncı mahkeme başvurusu, bu kaçıncı kaytarış ve kaçıncı ikiyüzlülük!? Siz milleti kör, âlemi sersem mi sanıyorsunuz!? Hâlâ bilmiyorsanız ben söyleyeyim: Çok gelişen iletişim araçlarından haberiniz yok mu? Bırakın yaptıklarınızı, söylediklerinizi; aldığınız nefes bile seçmenler tarafından her an izleniyor artık! Ciddiyetle Meclis’te oturup, adam gibi muhalefetinizi yapınız, başka ihsan istemez!..
18 Şubat 2012/ Sakin KOŞAR…