Oynayacak alanımız yok!

Yeşillikler doluydu eskiden Türkiye. Atatürk ömrü yettiği kadar çevreyi yeşillendirmişti. Fakat şimdi bütün boş arsalar alınarak binalar yapılıyor.

Ülkemizde kentleşme artmış durumda. Bulunan her boş alan binalarla, sitelerle, işyerleriyle, gökdelenlerle, marketlerle yani kısacası beton ve çimento ile doluyor. Fakat biz çocuklar hiç düşünülmüyoruz. Çocuklar nerede oynayacak düşünen yok değil mi?

Oysa biz çocuklar koşuşturmak, oynamak için yeşillikler, ağaçlar isteriz. Ama artık yeşilliğimiz olmadığı gibi ağaçlarımız da yok. Kentleşme sayesinde küresel ısınma da etkisini daha çok göstermeye başladı. Fakat korunmak için yollarımız da var. Bunlar:

1-Her yere ağaçlar dikilmelidir.
2-Teknolojik ağaçlar dünyaya zarar vermeyecek şekilde yenilenmelidir.
3-Yeni teknolojik aletler dünyaya zarar vermeyecek şekilde yapılmalıdır.
3-Dünyaya zarar verenler en ağır şekilde cezalandırılmalıdır.
4-Kentleşme durdurulmalıdır.
5-Köy benzeri şehirler kurulmalıdır.
6-Sanayi dünyaya zarar vermeyecek şekilde yapılmalıdır.

İşte oynayacak alanlarımızın alınması da küresel ısınmada etkili. Yeşillikler, ağaçlar olmayınca, su olmayınca çok zor olacak. Sıcaktan ölenler olacak.

Ve bizim oynayacak alanımız olmayacak. İtirazım var! Biz getirmedik bu dünyayı bu hale. Büyükler getirdi. Gelecekte yeşillikler yerine susuzluktan çöllerde yuvarlanacak yavruların ne suçu var küresel ısınmada?

Çocukluklarını yaşayamayacaklar. Biz ve büyüklerimiz yaşadık, fakat o suçu olmayan minikler çocukluklarını yaşayamayacaklar.

Büyüklerim! Sizi bu konuda duyarlılığa davet ediyorum. Lütfen o yavrulara ve bize de oynayacak boş arsala bırakın. Aksi halde hem küresel ısınma artacak, hem de bizler ve gelecek nesiller çocukluklarını siz büyükler gibi dolu dolu, güzel güzel yaşayamayacaklar.

Ayrıca! Herkesi ağaç dikmeye davet ediyorum. MBHO projesi de küresel ısınmaya protestolardan. Gelecek nesiller için ormanlar kuralım bizde. Mahvettiğiniz dünyayı düzenlemeye çalışın gelecek için lütfen sevgili büyüklerim!