Oyumun rengi

PKK askeri birliklerimize saldırıyor. Daha önce duymadığımız bu tür saldırıları nerden cesaret alarak yapıyor. 12 eylülde referandum var. Özgürlükler anlamında daha ileri bir düzeye geleceğimiz kesin ama yeterli görmüyorum. Bu bir şekilde özgürlük isteyen halkların da önünü açacak bir değişiklik gibi. Ben anayasa hukukundan anlamam. Uygulamayı görünce anlarız ne olup bittiğini. Ama anlayanları okumak suretiyle sizleri de bilgilendireceğim.. Bir kere, darbe anayasasını tümüyle değiştirmenin imkansız olduğunu biliyorum.

Bir dönemde onu ne kadar değiştirseler o kadar iyi olacak hepimiz için. Diyorlar ki “Anayasa yargıçların devleti denetlemesine onay veriyor ama yargıçların denetlenmesine olanak vermiyor” Hoppala!.. “Yargıçlar birbirlerini seçip duruyorlar ve bu sistem denetim dışı. Şimdi bir denetim mekanizması oluşacak az da olsa”… Himmm… Devleti ele geçirme yalanına inanmıyorum. Şimdi kimin elinde devlet? O zaman bunu bilelim yahu. Prof. Mehmet Ali Kılıçbay: “Kararım verilmiş durumda. Aslında yeni anayasa yapılmasından yanayım. Böyle gece kondu gibi oluyor. Bazı maddeleri iyi olsa da bir şey değişmiyor” diyor kafam karışıyor. İlber Ortaylı: “Evet mi hayır mı açıklamak istemiyorum. Bazı maddeler çok mükemmel değil, toptan referandum olmaz. Anayasanın baştan aşağı değişmesi gerekli” demiş, iyi etmemiş bana göre.

Mümkün olmayanı istemek neyin nesi anlamıyorum. Türkiye 12 Eylül’de 12 Eylül anayasasının en önemli antidemokratik maddelerini değiştirmeye hazırlanırken bu çok seslilik milletin kafasını karıştıracak gibi. Anayasadan önce şu dokunulmazlıklara bir dokunsalar ne iyi olacak. Rauf TAMER diyor ki: “Hırsızlarla birlikte küstahlar, terbiyesizler, müfteriler, küfürbazlar, düzenbazlar, komplocular, şantajcılar, hepsi birden hesap versin” Evet, sadece hırsızlıklara dokunmak yetmiyor -“Bölücüler, teröre yataklık edenler, hepsi ama hepsinin hesap vereceği bir ülkede yaşamak istiyorum.” -“Ettiği yemini unutan bir sürü şerefsiz, yıllardan beri bölücülük yapmıyor mu?” Onları dayanaksız bırakacak bir anayasa değişikliği belki tam olarak yapılamıyor ama bir adımdır.

Bu noktada dün oyunun rengini açıklayan ama bir önceki gün Başbakanının artılarını eksilerini değerlendiren sayın M. Ali BİRAND dan özür diliyorum. Usta gazeteci pekte anlayamadığım bir şekilde yalpaladığı yazısının ikincisinde oyunun rengini açıkladı. Referandum da “'Hayır' diyenlerin gerekçeleri çok, ancak...” dedikten sonra “Ben beklemekten bıktım, ‘Evet’ oyu vereceğim” diye yazdı kımızı başlıkla… Kendi gerçeği ile yüzleşti, vicdanının sesi galip geldi. Yukarıda belirttiğim nedenlerle benimde oyumun rengi 12 eylüle kadar değişmezse beyazdır, yanı evettir. Yani “Evet” de hayır var!.. Vatanı görevini yaparken alçakça yapılan saldırılarda şehit olan askerlerimize Allahtan rahmet ailelerine metanet diliyorum. Başımız sağ olsun…

Sevgi ve saygılarımla