Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Nisan '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Oyuncağımı aldın, küstüm!

Oyuncağımı aldın, küstüm!
 

Kaynak:İnternet


Küskünler sadece listeye girmeyenler değil, vatandaşın, yani seçmenin de hayal kırıklığı oluyor!

Mesela, İzmir Mustafa Balbay’ı pek severek kucaklardı; Haberal’ı, Toskay’ı da…

Çok haddim değil, biliyorum, haddim olsa o taraflarda dolaşıyor olurdum, lakin yine de insan şöyle bir sarsaklanıyor!

“Sarsaklanmak” tam anlamıyla ne demek diye fazla kafanızı yormayın ne olur, kendi uydurduğum sersemlemek ile salaklaşmak arası, az biraz da şaşalamak, bir tutam da hayal kırıklığı eklenmiş insan durumu!

Çok inananlar vardır, az inananlar…

Eee, yani… Ket vuramazsınız ya insanlarını düşüncelerine!

İfadelerine ket vurulabilir en fazla; “beyine hüküm geçirmek ne kelime!” diyecekken; ayy pardon!

“Ortalığa saçtığın tuz tanelerini öldüğünde kirpiklerin ile toplayacaksın!” diye yetiştirilen bir neslin beynine de, yüreğine de ket vurulmuştur zaten!

Eee, yani, neyin tam olarak ne olduğunun kavranmasına dahi izin verilmeyen toplumlarda “hiç inanmayanlar” da çıkabiliyor; mesela, bunca içeriye atılan insanların suçlu olduklarına zerre kadar inanmıyorum!

İnanmıyorum; bu kadar net, bu kadar basit!

Öldüğümüzde tuz tanelerini kirpiklerimiz ile toplamayacağımız kadar eminim!

Etraf kirlenmesin diye alınan önlemlere bakar mısınız?

Yüreklendirmek yerine korkutmak en kolay çözüm!

Yüreklendirdikleriniz gün gelir hesap sorar; korkuttuklarınız ise asla!..

******

CHP neden Balbay’ı İzmir’den aday göstermedi diye epey düşündüm; hani başbakanı, cumhurbaşkanı hakkında açılmış davalar bulunan bir ülke olmasak anlamak pek bir kolay!

Mesela, bu anlamda birçok ülkenin bizi anlaması da pek zordur!

Aslına bakarsanız, ülke vatandaşı olarak biz de pek anlamadık ya; neyse…

******

CHP yeni bir yapılanma sürecinde, beklendiğince, aklıma gelen en makul olan şu: “Ergenekon avukatı” damgasını hükümet tarafından yemiş bir parti olarak bu etiketten sıyrılmak istiyor!

Zira, Ergenekon’un sorgusuz sualsiz tüm inananlarına karşı kullanılacak pek kolay bir etiket bu ve çokça meydanlarda fazlasıyla kullanılacağı kuşku götürmez bir gerçek!

Bunu anlıyorum!

Peki, gereksiz yere dört duvar arasında kalan Balbay, Özkan, Haberal ve dahi TSK’ya yıllarca emek vermiş aklıselim kişilerin içeride çürümelerine göz yummak mı gerekiyor?

Hayal kırıklığımı bir kenara bıraktım, mantıklı bir şekilde düşünmeye çalıştım!

Vardığım sonuç şu: CHP amaca yönelik çalışıyor şu anda!

Amacına ulaşma konusunda önüne çıkabilecek engelleri bir kenara bırakıp, amacına ulaşmasından sonra daha kolay halledebileceğine inanıyor!

Yoksa, Mustafa Balbay’ı falan harcayacağını düşünmek hiç fikir yürütmeden yapıştırılacak bir etikettir ki; kolayca yapıştırılabileceğini yazımın başlangıcında da belirttim!

Küskün seçmen olmak yerine, hani, az biraz durumu irdeleyelim istedim!

Yoksa, ne yalan söyleyeyim, bir İzmirli olarak Mustafa Balbay’ı seçmeyi cidden isterdik!

******

Daha bunları çok yazacağız, ket vurulmazsa elbette…

******

Neyse yani…

Kendi içimde sorguladığım bir durumu yazarak sizlerle paylaştım!

******

Çok kırgındım Mustafa Balbay’ın liste dışı bırakılmasına, lakin yazarken kafamı topladım!

Fena çocukları vardır hani mahallenin, her durumda diklenirler!

Baş etmesi zordur; bir punduna getiriverirler!

İyi ve sakin çocukların belalısıdır; hem hakkından gelmek isterler, hem de üstüne varmak istemezler!

Zira, ne yapacağı hiç belli değildir!...

CHP de baş edilmesi zor olan çocuğa, hiç beklemediği bir şekilde, meydan okuyor!

Elinden oyuncağını alarak!

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..