Özgürlük, eşitlik, huzur ve barış için zekat verin!..

Zekat; temizlemek, artmak, layık olmak, bereket, temize çıkarmak, nemalanmak demek.
Malı, parayı, serveti maddi ve manevi anlamda temizleyendir zekat.

İslam Dininin üzerine inşa edildiği beş temel sütundan birisidir zekat...

Hz. Ebubekir’in “Namaz ile zekatın arasını ayıranlarla mutlaka savaşırım. Çünkü, zekat malın hakkıdır!” diyerek namaz kılıp, oruç tutup zekat vermeyenlere savaş açacak kadar önemsediği zekat…

“İnsan inansın kurdudur” diyerek küresel krizler üreten küresel ekonomik sisteme karşı “İnsan insanın vatanıdır” gerçeğini gün yüzüne çıkartmak için ve insanın en büyük “kiri” olan “bencillik”ten, en büyük “belası” olan “kibir”lenmekten kurtaran formülün adıdır zekat…

Bir yandan İnsanı Allah’a yaklaştırarak insan ile Allah arasındaki münasebeti kuvvetlendiren öte yandan fakiri zengine yaklaştırarak sosyal adaleti, toplumsal kaynaşmayı, toplumun her katmanındaki insanlar arasındaki sevgiyi ve barışı kuvvetlendiren, fakiri kin ve nefret duygularından zengini cimrilik hastalığından kurtaran ilahi formülün adıdır zekat…

Allah’ın rahmet kapısını açan kilidin adıdır zekat…

Hz. Muhammed’in “Allah zekatı, geride kalan mallarınızı temizlemesi için farz kıldı!” dediği, Allah izin verdiği için sahip olunan mallar üzerindeki kirleri temizleyen, insandaki madde sevgisini körelten formülün adıdır zekat…

“Şeytan sizi fakirlikle korkutur. (Fakir düşeceğinizi söyleyerek zekat vermekten geri kalmanızı ister”(Bakara 2/68) diyerek Allah’ın uyardığı ve Hz. Muhammed’in zekatın mala aksetmediğini, bilakis malın artmasını sağladığını “Zekat(sadaka) maldan hiçbir şey eksiltmez!” sözleriyle anlattığı verildiği halde malı azaltmayıp arttıran “bereket” formülünün adıdır zekat…

Hz. Muhammed’in “Mallarınızı zekat ile koruyun!” diyerek Hakk’a karşı bir teminat olmasının yanında halka karşı da bir teminat olarak malınızı “servet düşmanlığı”ndan, kıskançlıktan, kem gözden koruyan ilahi zırhın adıdır zekat…

Bir ömür müddetince uğranılan dünya üzerinde istifademize sunulmuş, mutlak manada sahip olamadığımız sadece bir süreliğine kullanım hakkını elde edebildiğimiz mallarımızın karşılığında onların bir kısmını vermek suretiyle malımıza ebediyet-sonsuzluk- kazandırabildiğimiz formülün adıdır zekat…

Mal biriktirerek stoklar meydana getirerek, tekel oluşturup fiyat artışları sağlayarak iktisadi hayatta birkaç kişinin aşırı zenginleşmesine yol açarken büyük bir zümrenin ezilmesine sebep zulüm çarklarını parçalayan ilahi gücün adıdır zekat…

Hz. Muhammed’in “İnsan büyüdükçe onunla birlikte iki şey daha büyür... Mal(Dünya) Sevgisi ve tul-i emel(tükenmez arzular)!” diyerek insanda dünyayı imar ve insanlığa hizmet için bulunan bu iki özelliği ifrat ve tefrite düşmeden denge çerisinde yaşayabileceği formülün adıdır zekat…

Kazandığımız paranın, edindiğimiz malın esiri olmaktan, mal ve para mahkumiyetinden biziz kurtaracak ilacın adıdır zekat…

Zenginden alınıp fakire verilmek suretiyle insanları “ihtiyaç”ların esaretinden kurtararak hırsızlıktan, yağmadan, gasptan, Allah’ı unutmaktan, ahlakı yozlaşmaktan kurtaran formülün adıdır zekat…

Mal ve para istiflemeyi önleyerek ekonomiye canlılık kazandırarak zenginliğin herkese yayılmasına sebep olan, ve Hz. Muhammed’in “Veren el alan elden üstündür!” diyerek almayı değil vermeyi özendirip teşvik ederek topluma çalışma gücü kazandıran formülün adıdır zekat…

Fakirleri bir köşede unutulan, fakirlerin el açıp isteyen kişi olmaktan kurtaran, aşağılayıp horlama ile değil aranıp kollama ve veren elin alan eli tanımama, teşhir etmeme metodu ile fakire toplum içinde itibar kazandıran ilahi formülün adıdır zekat…

Bir tarafta fakir ihtiyaç içinde kıvranırken diğer tarafta zenginin lüks bir hayat yaşaması sonucunda fakirin kıskançlık, kin ve nefret bataklığına düşmesini engelleyen ve bu sayede zenginin fakire tepeden bakmasının, fakirin de zengine kin ile bakmasının önüne geçen formülün adıdır zekat…

Toplumsal sınıflar arasında oluşacak uçurumları engelleyen, sınıf kavgalarının önüne geçen fakirliği azaltıp orta sınıfı güçlendiren, serveti tabana yayan, insanlar arasında köprü vazifesi gören ve bu yüzden toplumda huzur, kardeşlik ve barış atmosferi oluşturan ilahi formülün adıdır zekat…

Toplumda cömertlik havasını yayarak insanları tefeci ve faiz kıskacından kurtaran ilahi formülün adıdır zekat…

Allah için terk etmek, elden çıkarmaktır zekat…

Allah’ın verdiğini, Allah “Ver” dediği için vermektir zekat…

Allah’ın vereceğini, alabileceğini, eksiltebileceğini, çoğaltabileceğini itiraf etmektir zekat…

İnsanın “sahiplenme” duygusunu esneterek verenin de alanın da eksiltenin de çoğaltanın da kendisi değil Allah olduğunu haykırmaktır zekat…

Verildiğine, çoğaldığında duyduğu zevkin daha fazlasını verirken de duyabilmektir zekat…

Çoğalırken de , eksilirken de, verirken de, alırken de mal ile ilişkisini değiştirmemektir zekat..

İçimizdeki “ben” duygusuna dokunmak, bencilliğimizin duvarlarını yıkmak, bencilliğin kabuğundan çıkarak “öteki”ni, “başkası”nı görerek benliğimizden topluma doğru köprü olan, benliğimizin başkalarıyla ilişkiye girmesinin önünü açan, benliğimizi kimseye borcu yokmuş gibi katılaşmaktan kurtaran “biz” öznesini topluma hakim kılan ilahi formülün adıdır zekat…

Sahip olduğumuz şeyi veremez hale gelerek onun üzerindeki tasarrufumuzu yitirmemizi ve onun esiri , bağımlısı olmamızı engelleyen formülün adıdır zekat…

Elimizdekilerin Allah’ın bir ikramı, emaneti olduğunu unutturan, malı parayı kalıbından çıkarıp kalbimize koyup bulaştırmaktan, gönül güzümüzü çamura bulayıp göremez kılmaktan, elimize verilen emanete sevdalanıp esirir olmaktan, Allah ile yani veren ile aramıza perde çekmemize sebep olan, bize verilenleri hep bizimmiş gibi, hiç elimizden çıkmayacakmış gibi sahiplenen bencillik kirinden bizi arındıran ilahi formülün adıdır zekat…

Allah’a şükrün eyleme dökülüşüdür zekat…

Eşyayı, serveti terk edilebilir kılarak eşyayı nifaktan, iki yüzlülükten kurtararak özüyle eşitleyen ilahi formülün adıdır zekat…

Sahip olmak Allah’a mahsus bir özellikken elimizdekini vermeyerek Allah’a ortak olmak, Allah’tan rol kapmak tehlikesinden bizi kurtaran formülün adıdır zekat…

Elimizdeki eşyayı veremeyerek eşya- para karşısında “aciz” duruma düşmemizi engelleyen ilahi formülün adıdır zekat…

Müslüman namaz kılarak bedeninin zekatını verecek iç huzura, kalp temizliğine ulaşacak ve elde ettiği malın zekatını vermek suretiyle de toplum sükuna, huzura ve barışa kavuşacaktır.

En büyük servet Allah’ın yanında Hz. Muhammed’in ışığında aydınlanmaktır…

Bağışlamakla, paylaşmakla veren ellerimiz avuçlarımızda cenneti inşa eder.

Eğer, malımızın bizi ölümsüz yapacağını zannıyla avuçlarımızı kapatır, sahip olduklarımızı kendimize saklayarak, üst üste yığarak, korkuyla, hırsla istifleyerek, cimrilik ederek insanlarla ve Allah’la aramıza mallarımızla duvar örerek kalbimizde başlayan bir cehennem kurarız.

Vererek hem tükenen ömrünüzü cennete taşıyabiliriz hem de yaşadığımız toplumu cennete dönüştürebiliriz…