Özgürlük alanı olarak, köpekbalıkları bizlerden daha özgür ve türünün gelişim çizgisi, daha zengin deneyimlere sahne. İnsan oğlu kafasına aldığı akılla, kendi kendini ve türünü köleleştirdi. Bu akıl istenilen seviyede bir "İNSANLIK ALANI" geliştiremedi. Sığındığı tüm "İN" leri, iyileştirme ve yaşamı güzelleştirme misyonunu yerine getirmeyi başaramadığı gibi diğer türlerin de tekamüllerinde sekteye uğrattılar. Alanı kendi korkuları ve bu durumla tetiklenen saldırıları; çevreyi ve doğayı yordu. Küresel boyutta, daha binlerce nesle yataklık yapacak bu cennet dünya'yı son üç beş nesil talan etti..Cehenneme çevirdiler. Akıl vicdan ve sezgiyle yol almasını beceremedi. Obezleşen zihin küreyi de obezleştirdi ve hücrenin dokusunu bozdu. Kendinde olan bozulmuşluğu, dünyasına yansıttı. Sistemin sorunlarını bireyde kırılganlığa dönüşmesini fırsat bilen cehalet, dünyamızı cöplüğe çevirdiler. Az gelişmişlerin "KRAL" ları 50-60 milyar dolarların üstüne otururken, kendi halklarına "şeriat üsterüz " dediler! (Ülkemize de ilerde dayatacakları sistem bu tuzaklar içinde olabilir). Halkların çoğuluğu cahil bırakıldılar; bu fırsatla İnsanı özgürlük alanını dinamitleyip, enerjisi tüketilen nesiller oluşturmaya gidiliyor... Sonrası malum, kölecilik ve sömürünün yaşamsallığının korunmasına olan tehditleri... Bu sadece bizim ülkemizde değil, bir çok doğu ülkesinde, enerji kaynakları üstündeki oyunlar!
Sonuç: İçeriksiz ve tepkisiz bırakılan halk yığınları senfonisi; klasik süslemeli -Solo Konçertosu doğanın ritmine uyumsuz, gürültülü seslerle ortamı boğuyorlar. Özgür olmak İnsan olmanın namusu ve onurudur. Hiç bir sesli çalgı ve onun çalgıcısı, içindeki korku gıcırtıları ile bir senfonide ahengi tutturamaz, yutturamaz da.. Hemen atarlar onu korodan..Ya toplumun korosunu, hangi senfoniyle yutturacağız hayatın efendisine! İnsanlar birbirlerinden hakikatı gizleyebilirler ama Hayattan Asla!!
