- Kategori
- Sinema
Özgürlük Yazarları'ndan Sabır Taşı'na; Nadyaaaa!...
Bu benim özgürlüğüm, içimde, daha derinimde giyinik.
Sınıfa girdim, BEN .....
Dokunmayın kocama, o öylece yatıyor, güzel güzel beni dinliyor; duyuyor mu?
Kendimi biliyorum, gücümü, sizleri de anlıyorum, sizlerdeki o gücün farkındayım; yapmamız gereken tek şey birbirimize İNANmak. İnanırsak başarırız. Şimdiye kadar yaşananlar yaşandı ve bitti, geride kaldı, anı oldu, bizi yepyeni bir dünya bekliyor, birlikte mücadele edersek kimse önümüzde duramaz; onların dünyası bile!
Çok konuşuyorsun KADIN. Adam dinlemekten yoruldu, baksana yüzüne. Hem bir gün uyanırsa ne yapacaksın? Sende ne varsa döktün adama, adam iyice PİSlendi O manada. Mutlaka temizlenmek isteyecektir. Elinde bir TEK sen olduğuna göre; kolla kendini, ölüm uzakta değil.
İlk adımımızı attık ve kazandık, bundan sonra kaybetmek YOK bize.
Bu kekeme asker bende beni buldu, ben de onda beni; ya bu ölü gibi yatan adam, bende ne aradı ya da ben onda ne yapıyordum?
Bu dünyada ÇOK acı yaşandı, yaşanacak, yaşanıyor hala ve o acının tanıkları karşımızda, anlatıyorlar, iyi dinleyelim ve bizi bizde iyi tanıyalım; çünkü yazacağız bizi bizde açık açık. Yazdıklarımız karışacak diğer yaşamlara, HAYAT daha anlamlı olacak her bir yeni adımda.
Kocam uyandı Nadya, eli boğazımda, sıkılıyorum artık Nadya, askerin gözleri dudaklarımda; öldürmekse öldürmek, ölmekse ölmek.
1. Not: Sınıfa girdim ve o sıralardan birine oturdum, yazıyorum; Nistan'dayım, o evde, o taş taş taş soğuklukta, kocanın yattığı, kadının konuştuğu ortamda; sessizlik.
2. Not:
Hangi toprak
olduğunun ne önemi var
KADIN içindeki gücü
kullanmaya başladı mı
önünde yıkılır
kurallar
ve döküler
erkekler yere.
Ş.Y.