Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Mayıs '22

 
Kategori
Dostluk
 

Özsunum

ÖZSUNUM

Sevgili dostum, güzel Kardeşim,

“Özsunum”  kelimesi benim ürettiğim bir kelime  “kendini doğru ifade etme “ anlamını taşıyor. Bu  konun çok önemli olduğuna inanan ve yarım asrı aşkın hayatımda “öszunum” u sağlam olan insanların çoğunlukla kazançlı çıktığını gördükçe, bunu çevreme anlatmaya daha  çok zaman ayırıyorum.Sen de bunun farkındasın.

Sevgili dostum,

Çoğunlukla insanlardan “beni yanlış anlıyor” veya  “ beni yanlış anlıyorsun” diye yakınmalarına şahit oluruz. Bunun son zamanlarda arttığına da. Bunun sebebi de insanların  “haklı çıkma “ endişesi ile karşısındaki muhatabının her söylediğini yalanlaması, inkar etmesi ile ortaya çıkıyor.

Sevgili dostum,

“Özsunum” a önem veren insan ise yanlış anlaşılmamak ve doğru anlaşılabilmek için psikoloji okur ve öğrenir. Psikoloji bilgisi çok olan insan başkalarını daha iyi anlar. Çünkü onlar anlamak için muhatabını hep dinler. En doğru anlamak için çaba harcar ve en güzel çareleri bularak uygulamaya bakar. Gerçi hepimiz psikolog falan olamayız ama psikologların yazdıklarını okuyarak bilgimizi artırarak daha iyi “özünum” lar yaparak  insanlararası iletişimi daha iyi hale getirebilir.

Sevgili dostum,

Gençlerin “özsunum” yapmasına yardımcı olmak üzere biliyorsun röportajlar yaparak gazetede, internette yayınlıyorum. Kimi kısa kimi uzun cevaplar veriyor. Bu onların kişiliklerini yansıtıyor. Kimi insan da “soru yolla” diyor ama cevaplamıyor. Bu da insanın kendini bir başka “özsunum” ile anlatma yöntemi. Çok insan  “bu röportaj özgüvenimi artırdı” diyorlar. Amacımızda o. “Özgüven artırmak özsunum artırımına yardımcı olmak”  

Sevgili dostum,

“Özgüven” ve “özsunum” kavramları  iyi ve kötü kavramları gibi göreceli bir kavram kişiden  kişiye değişebilir ve bu  kavramları  anlamak da  insandan insana değişen bir durum. Ama özgüvenini her zaman yüksek tutan ve özgüvenini yüksek tutan insanlarla iletişim halinde olan bunu da artırarak devam ettiren “özsunum” yapmasına yardımcı olacak insanlar ile tanışarak  bunu geliştirmeye çalışanlar bunları yapmayana nazaran her zaman önde olur.

Sevgili dostum, güzel kardeşim,

Hayatta güzel okul okumak önemli olduğu kadar mesleki bilgisini kişiliği ile pekiştirerek geliştiren insanlar “mesleki “ ve  “ sosyal” başarılarını her zaman basamak basamak ileri taşırlar. Buna hayatta her zaman şahit oluyorum.   İnsanlara da bıkıp usanmadan anlatmaya çalışıyoruz ama alay,  ile karşılaşıyoruz. İnsanlara anlamak için çaba göstermek yerine alay etmek daha hoş ve kolay geliyor. Kolayına geleni yapmak insanımızın tabiatında olduğundan Yaradan bile “kolayınıza geleni okuyunuz” diye emreder değil mi?  Çünkü insan zor olanı öğrenmekte zorlanır ve çok zamanda uzak durur. Bu insanın tabiatındandır. Zor olana talip olmak da zoru seven ve buna talip olanların işidir ki, zor işin neticesi güzel olan şeydir.

Sevgili dostum,

İnsanlar alay etmesin diye doğru bildiklerimizi anlatmaktan çekinmeyeceğiz. Bu çekinceyi yaparsak ilerde nesiller “biliyordun ama neden anlatmadın” diyerek bizlerden hesap soracaklardır. Şimdi de anlatıyoruz. Anlamayınca bozuntuya vermiyorlar: İlerde bir daha anlattığımızda ise unutkan olduklarından  “anlatmadın ki” diyorlar. İnsanın olmanın özelliği bu.

Sevgili dostum,

Kendini topluma güzel anlatan ve bunu da davranışları ile samimiyetle gösteren insanı toplumumuz unutmuyor. Samimiyetin önemini anlamak ve yaşamak da en büyük liderlik özelliği. “Recep Yazıcıoğlu’nun Liderlik Sırları” kitabımızda  bunu genişçe anlatmıştım.

Sevgili dostum,

Herkes iyi anlaşılmak ister ama çok insan başkalarını anlamak istemez de saçma şakalarla muhatabını bıktırır. Sonra da “sevdiğim için yapıyorum da anlamıyorum”  der çıkar işin içinden. Bu tutumu ile çevresini çileden çıkarır. Halbuki samimi insanlar asla başkalarını rahatsız edecek şaka ve tutum içine girmezler. Bu da” özsunum” u güçlü insan olarak tanınmalarına ve sevilmelerine sebep olur.

Sevgili dostum,

İnsanlarla iletişimizi ateş gibi olacak fazla yakınlaşırsak yanarız, uzak kalırsak önce üşür sonra donarız. Bu uzaklık ve yakınlığı iyi ayar edersek yani iletişimi iyi ayarlarsak hayatımız rahat olur. Bunu anlamak ve yaşamak da her kişi değil er kişinin işidir. Bu er kişi olmaya çaba harcayalım ki “özsunum” umuzla insanlar bizi tam olmasa da iyi anlamaya baksın.  

Sevgili dostum,

Çok zaman bize en güzel dostlar kitaplar ve kalemimiz oluyor. Ancak sürekli yazmak ve okumak da doğru değil. Anlayan ve dinlemek isteyen olursa doğru bildiklerimizi de arada anlatmak ve bunu yaparken de anlattıklarımız ne kadar doğru olursa olsun insanları rahatsız etmemeye bakmak lazım. İnsanlara kendimizi anlatacağız derken karşımızdaki anlamazsa sonra suçlanan ve kötü olan biz oluruz. Hayat amacımızda insanlara faydalı olmak olduğuna göre, hani bize çok zaman “sus” derler ya bizde susalım bari onlar konuşsun.

Sevgili dostum, güzel kardeşim,

Çok insan lider olmak, baş olmak ve insanları idare etmek istiyor ama lider olmanın gereklerini yapmıyor. Başarıya kısa yoldan ulaşmak ve  “ben kimseyi dinlemeyeyim, herkes beni dinlesin” havalarına giriyorlar. Yerinde ve ölçülü söz de yerini bularak etkili olur. Tarih boyunca güzel konuşan insanlar unutulmamıştır. Hz. Ademden beri bu böyle değil mi? Tarihe bakarsak çok konuşan değil, etkili ve tesirli konuşan insanlar unutulmamış.”Özsunum” unu güzel yapan insanlar öldükten sonra da unutulmaz olmuş.

Sevgili dostum,

Sana yazarken tarihe bakarak ve bilgilerimi tazeleme imkanı buluyorum. Mektubun amacı da bu değil mi? Dostlara yazarken yeniden öğrenmek, bilgileri tazelemek, unuttuklarımızı hatırlayarak hem bize  hem okuyana katkı sağlamak. yenilenmek, gelişmek ve olumlu manada değişmek, senin gibi dostların da değişimine ve gelişimine katkı sağlamak. Bunu yapabiliyorsam ne mutlu bana.

 Başka bir mektupta buluşmak üzere…

 
Toplam blog
: 1096
: 1558
Kayıt tarihi
: 28.12.07
 
 

1967 Tokat'ın  Pazar ilçesi doğumluyum. İşitme engelliyim. İstanbul Üniversitesi iktisat Fakültes..