Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

30 Temmuz '10

 
Kategori
Dostluk
 

Organ naklinin önemi..

O benim arkadaşımdı, nam-ı dİğer Panço,

Bugün, yeni öğrendim. geçen hafta ölmüş. Son isteği benden **** TL para göndermemdi, yaklaşık 1 ay oluyor.
İki kere görüştük ondan sonra. Belki de ben onu arayıp, soran tek kişiydim son zamanlarına kadar, anladığım kadarıyla.

İlkokul mezunuydu ama yedi, sekiz dili akıcı şekilde konuşurdu. İspanyolcası, Türkçesinden iyiydi. Kapalıçarşı Üniversitesi'nden mezun, Madrid'de yaşadığı yıllarda alkol, kokain bataklığından alkolik olarak mezun olmuştu. Alkolizmin tavan yaptığı, zapt edilemez olduğu bir dönemde zorla ikna ettim, Türkiye'ye dönmesini ve tedavi olmasını sağladık. 9 ay sonra Prag'a döndüğünde ben artık İstanbuldaydım, telefon etti tamamdır bu iş diyordu, yırttım artık. Sevindim hayatta iyi birşey yapmanın sevincini yaşadım bir süre. Vücut sen istesen de alkolü kabul etmezmiş bir noktadan sonra, bir süreliğine .. ve bağımlılar bu süreyi ben isteyince bırakıyorum diye düşünürlermiş, sonradan öğrendim de alkolizmin bir genetik tarafı da olduğunu.

İnsan tahlillerini kendi kriterlerine göre şaşmaz bir kararlılıkla ilk anda yapar, ona göre bir strateji belirler ve saldırırdı anında müşteriye, boşu yok gibiydi, ne olursa satardı ve kim olursa. Çin, İngiliz, Belçikalı, Norveçli, Amerikalı ya da Japon. İnsanların konuştuğu lisana göre şablonunu çıkarmıştı kafasında ya da bir önsezi ile hareket ederdi, bilmiyorum keşke bilebilseydim.

Karaciğer için, organ nakil sırasını bekliyordu. Yedek parçacıdan yeni karbüratör alıp, getirip değiştirecekler basitliğinde yaklaşıyordu olaya. Aslında o da biliyordu o kadar kolay olmayacağını, olur mu olur, umudu kaybetmemek lazım diyordu. Hep umutluydu ama..

Aşağıdaki istatistik 2004 verileri çok daha fazla bilinçlenmemiz gerektiği açık.

MİLYON NUFUS BAŞINA KADAVRA DONÖR
SAYILARI (PMP) 2004
ABD ( UW ) 20.0 ( 30 )
İNGİLTERE 12, 3
TÜRKİYE GENELİ 2, 0 (2, 4)
İZMİR İLİ 16, 0 (16, 9)
EGE BÖLGESİ 6, 9 (7, 03)
FRANSA 20, 9
İTALYA 21, 1
ROMANYA 0, 4
YUNANİSTAN 6, 2

Bir bayram sabahı telefon etmişti, iyi bayramlar dedi. Benim dip olduğum, çok sıkıldığım bir gündü, moral verdi, uzun uzun konuştu, hayatta yaşadığımız güzel günlerin kötü günlere göre çok daha az olduğunu, geriye dönüp baktığımızda mutsuzlukların daha kolay hatırlandığını, pişmanlıklara pişman olmamız gerektiğini söyledi. Onun için az sayıda olan mutlu günlerin lezzetini çıkararak tad almaya çalışmak lazım dedi ve bir an durdu, "yahu yedek parça bekleyen sen misin ben miyim? senin bana moral vermen lazımken"... gülerek kapattık.

En son konuştuğumuzda iki hafta kadar önce, alkolün gerdiği ses tellerinin çıkardığı o bas bariton sesi ile, Moruk dedi ; benim Dr.yeğen kendi çalıştığı hastanaye getirdi beni Adana'dan değişiklik olsun diye, biraz halsizim ama toparlıyorum...

Sözün bittiği yerdeydi. Sağlığına iyi bak diyemedim.

İnanmazdı ama tanrı bağışlasın kendisini varsa kendine ettiğinden başka zulmü.

İyi bayramlar panço...


 
Toplam blog
: 7
: 508
Kayıt tarihi
: 27.06.10
 
 

Çiçek çocukların Sultanahmeti mesken tutuğu yıllarda İstanbulda doğmuşum. Zaman geçti, 1980 l..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara