Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Mayıs '07

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Para

Para
 

Trampa hep vardı. Toprak ana durmadan, dinlenmeden verdi. İlk veren toprak ana idi. Meyve verdi, sebze verdi, buğday verdi, tahıl verdi. Verirken aldığı su, güneş ve havaydı. Tohum verdi zaman zaman o tohumları geri istedi. O tohumlar geri gitti, çoğalıp döndü. Toprak ana ot verdi. İnek, koyun, keçi o otu yedi süt verdi.

Doğa kardeş insana gücü yetmediği yerde yardım edecek çeşit çeşit hayvan verdi, yiyecek et verdi, giyecek deri verdi.Yetmedi.

İlk çağlarda mallar para yerine kullanıldı. Ancak zamanla değiştirilecek malların değerinin birbirine denk olmaması, malı arzedecek kimsenin her zaman bulunmaması, malların bölünebilme özelliklerinin olmaması malların mallarla mübadele edilmesini giderek zorlaştırdı. Örneğin, bir inek ile yirmi ölçek buğday değiştirmek isteyen bir kimse, başka bir pazarda aynı ineğin karşılığında on ölçek buğday veya beş ölçek süt önerisi ile karşılaşınca farklı değerler ortaya çıktı. Diğer taraftan bazı malların, taşınma, bölünme ve biriktirme zorluklarının bulunması, zamanla bölgelerin özelliklerine göre bir mal üzerinde anlaşılarak tek bir mübadele değeri oluşturulmaya çalışıldı. Önceleri deniz kabuğundan, kıymetli metallere kadar bir çok değişim aracı kullanıldı.Yetmedi.

Tarihteki ilk madeni para basımının M.Ö VII. Yüzyılda Anadolu’da Lidyalı’lar tarafından yapıldı. Tarihteki ilk madeni para olma özelliği taşıyan Lidya parası, sabit bir alt kalıp üzerine konan madeni pula hareketli bir üst kalıp yerleştirerek, bir çekiçle vurarak darp suretiyle basıldı.

Tarihi kayıtlara göre, M.Ö. 118 yılında Çinliler deri para kullandılar. İlk kağıt para ise M.S. 806 yılında yine Çin’de ortaya çıktı.

Derken, derken para insanlık tarihinin en büyük güç sembolü haline geldi. Uğruna şarkılar yazıldı. Abba "Many, many, many!!!" dedi. Rüçhan Çamay "Varlığı bir dert yokluğu yara.! dedi.Rober Hatemo "Boş laf aşk maşk, boşver bunlar tatava, paran yoksa gülmüyor hayat sana. Karizma fiyaka hepsi sırada, Varsa ağırlığınca para para!!" dedi. Kim Bunlar "Baba bana para ver!!!". Bulutsuzluk özlemi "Aşk çok, Para yok!" dedi. Barış Manço'nun "Nick The Choper!!" şarkısı "Anne bana çay yap, demli olsun.Baba bana para ver binlik olsun. Abi bana kız bul fıstık olsun . ... " diye söylendi.

Uğruna yalanlar söylendi. Uğruna hırsızlıklar yapıldı. Uğruna kadınlar kendilerini sattı. Uğruna çocuklar sokaklarda dilendirildi. Uğruna cinayetler işlendi. Her şey ama her şey parayla ilişkilenir oldu.

İnsanlar çalıştılar, çabaladılar. Para kazandılar. Evler aldılar, arabalar aldılar, Evlerine eşya aldılar. Üzerlerine giyisi aldılar. Hastalandılar doktorlara gittiler. Acıktılar karınlarını doyurdular. Yoruldular tatile gittiler. Nişanlandılar, evlendiler, çocukları oldu. Çocuklarını okuttular. Hala da yapıyorlar. Bunların hepsini de para ile yapıyorlar. Para kazanıyorlar, kazandıkları paranın diyetini vergi olarak yine para ile ödüyorlar.İnsan hayatının tek ve en önemli unusuru, yaşama amacı para oldu.

Peki para kazanamayanlar? Bir ekonomide çalışmak istediği halde iş bulamayan yetişkinler yani işsizler, işsizlikleri dolayısı ile de parasızlar, trampa yapamayanlar Para verip ekmek, makarna yoğurt alamayanlar. Vaktinde aldıkları giyisileri değiştirmiyor market amca akarna ile ya da bilmemne kadara aldıkları Cartier saatlerini bilmem ne kuruşa bile satamıyorlar şimdi. O işsizler , trampa yapamadıkları giyisilerini mi yiyecekler, mutfaktaki tencere tabakları mı yiyecekler, perde ve koltukları mı yiyecekler. Yoksa kendilerini mi?

 
Toplam blog
: 167
: 1867
Kayıt tarihi
: 20.04.07
 
 

01/06/1967 Rize/fındıklı doğumlu olmama rağmen doğum yerimi hiç görmedim. Türkiye'nin hemen her ilin..