Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ocak '12

 
Kategori
Güncel
 

Paşalar devrinin sonu ve Sırrı Süreyya Önder!

Paşalar devrinin sonu ve Sırrı Süreyya Önder!
 

Türkiye tarihinde bir ilk daha gerçekleşti ve Genelkurmay eski başkanı İlker Başbuğ tutuklanarak cezaevine konuldu. Böylece, darbecililke suçlanan ekip Silivride bir araya gelmiş oldu.

Bizler, "paşalar devri" nin çocukları olduğumuz için, darbeci bile olsa, bir eski genelkurmay başkanının tutuklanmasını ince bir hüzünle karşılıyoruz. Oysa, demokrasi adına sevinçten göbek atmamız gerekirken.

Bu ülkenin askeriyesinde, genellikle genelkurmay başkanları kendi emrindeki "cuntacı"lara boyun eğmek zorunda kalıyorlardı. Buna, "Erdelhun Paşa Sendromu" deniyordu. Çünkü Erdelhun Paşa, bu ülkede darbeciliği rütin asker işi olarak kabul ettiren 1960 darbecilerinin aşağılayarak teslim aldıkları komutanlarıydı.

Bu senrdoma teslim olmayan bir paşa varsa, o da Hilmi Özkök  Paşa olmuştur. Belki de Özkök Paşanın bu iradesi, Türkiyedeki rütin darbe sürecini bitirmiştir.

Ne yazık ki, İlker Başbuğ Paşa da,  Erdelhun Paşa Sendromuna yenik düştü. Herşey açığa çıkarken, o bunları görmemezlikten geldi. Darbecilerin suyuna gitti. Yer altına gizlenmiş lav silahına "boru" demek gafletinde bulundu. Islak imzalı darbe planlarına "kağıt parçası" deme aymazlığı gösterdi.

Bütün astları darbecilik suçlamasıyla Silivriye dolmuşken, üst olarak onun da orada yerini alması şaşılacak bir şey değil ama dediğim gibi, bizler "paşalar devri" nin çocukları olduğumuz için, bu tutuklamayı garipsiyoruz. Umarım bizden sonrakiler bu gariplik hissini hissetmeyecekler.

Tutuklama, Türkiyede başlayan bir sürecin devamı anlamına geliyor. Bu sürec, sivil siyaseti muktedir yapıyor. Ama, muhalefet partileri, yine öküzün altında buzağı arayarak "siyaset" yapıyorlar. Askeri vesayet sona erdikçe, yerini "sivil siyaset"( ne demekse) in aldığını iddia ediyorlar.

Bu arada, bir zamanlar Gevendelerin bile gizli gizli kamyon kasalarında şarkı söyleyebildikleri dönemlerin filmini yapan "Beynelmilel" sinemacı Sırrı Süreyya Önder, şimdi bulunduğu BDP içerisinde insanların üzerine yürüyor. Efelendikçe efeleniyor.

Bazı işlerin siyaset dışı ve siyaset üzeri olduğunu anlaması kolay değil, "paşalar devri çocukları" nın... Sırrı Süreyya da bunlardan biri... O da "onların çocukları"ndan... Bu yüzden, Meclis kürsüsünden inerek "hasmının" üzerine eşkiya yürüyüşü yapabiliyor. Ama, bu yürüyüşü neye borçlu olduğunu düşünmüyor.

Türkiye, düşe kalka yolunda yürüyor. Bu yürüyüş uzun bir yürüyüş elbette... Herkes nefesi yettiği kadar bu yürüyüşe iştirak edecek.

Nefesi kesilenler yarı yolda kalacak... Ama kervan yürümeyi sürdürecek.. Hayırlısı Allahtan!...

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..