Paslaşma çok uzun sürerse top kaybı yaşanır

Meclisteki kavgalar, makam odalarını basıp tehdit ve gözdağı vermeler arasında Başbakanımızın bir lafı basın ve kamuoyunda yeterince değerlendirilemedi. Ne demişti Sayın Başbakan?

“Biz Genel Kurmay Başkanımızla kendi aramızda paslaşıyoruz.”

Şimdi bu paslaşmanın nasıl yapıldığını, hangi amaçla yapıldığını, hangi ölçüde başarılı olduğunu falan hep merak ediyoruz da, benim en çok merak ettiğim; gölü kim yiyecek? Malum, bu işte amaç kaleye gidip gol atmaktır.

***

Bu paslaşma lafının derinliklerinde bir kurgu, bir hesap-kitap, bir oyun planı vardır. “Al gülüm, ver gülüm” muhabbetleri vardır. Çanak tutma muhabbetleri vardır. Başbakan da bu alıp vermelerde neyi alıp neyi vermektedir. Yaşadıklarımızın hepsi de bir oyun, ya da bir tiyatro mudur?

Tayyip Bey Genel Kurmay Başkanıyla paslaşarak kime gol atma çabasındadır?

***

Sayın İlker Başbuğ özellikle son basın açıklamasında oldukça üzgün ve gergin göründü. Pas alıp verecek havalarda değil gibiydi. Acaba askere karşı bu kadar acımasız ve yıpratıcı saldırıların nedeni daha iyi pas yapabilecek ve doğrudan ayağa oynayabilecek bir oyuncu değişikliği çabaları mı?

Ama ne olursa olsun, Genel Kurmay Başkanımız Başbakan’ın bu sözlerine bir açıklık getirmesini istemeliydi.

***

Son meclis kavgalarında AKP milletvekillerinin tahrik var diyerek yerlerinden kalkıp MHP sıralarına saldırmaları ve kendi sayılarının dörtte biri kadar olan MHP’lileri dövmeye kalkmalarında gördüğümüz kadarıyla iktidar partimiz yalnızca futbola değil, sporun diğer branşlarına, özellikle de dövüş sporlarına çok meraklılar.

Ne yapalım, her zaman da şamarı millet yiyecek değil ya.

***

Sayın Arınç’ın Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı olarak kabine içindeki görev ve sorumluluklarını ve bunların gereğini ne kadar yerine getirdiğini inanın bilmiyorum. Çünkü bu konuda kamuoyuna ulaşan hiçbir icraat yok. Ama Sayın Arınç’ın garip suikast iddialarının hedefi olduğuna, muhalefeti aşağılayan demeçler verdiğine ya da mecliste bayan başkanvekilinin odasını bastığına tanık oluyoruz.

Bülent Bey “yapmadım” diyor. “bana yakışmaz” diyor.

Aslında kendini bilen, edep sahibi kimseye yakışmaz. Bu konuda Sayın Arınç’a inanmak isterim ama, o halde Sayın Çiçek ne diye gidip de Güldal Mumcu Hanımefendi’den yaşanan olay için özür diledi?

Eğer Bülent Bey o fiili işlemediyse o özür ne için dilendi?

***

Son söz; paslaşma futbolun doğasında vardır. Ama kendi kaleniz önünde yapacağınız paslaşmalar riskli olabilir.

Maazallah, topu bir kaptırırsanız…