Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Mayıs '10

 
Kategori
Mizah
 

Patiska Don mu, Yoksa Slip mi?

Patiska Don mu, Yoksa Slip mi?
 

Bir süredir çok keyifli hikâyeler dinliyorum.

Hayata dair, kadın ve erkeğe dair, gerçekten yaşanmış ve kahramanları erkekler olan hikâyeler.

Öyle…

Öyle denk geldi işte!

Bir kısmı o kadar komik ki, adeta fıkra gibi....

E haliyle bu aralar, “ Mizahi yazılar mı yazsam acaba?” Diye düşünür oldum…

Bazı hikâyeler hafif çapta müstehcen unsurlar içeriyor . Ama cinselliğin, mizaha olan katalizörlüğünü kim inkâr edebilir ki?

Kararlıyım, o tarz hikâyeleri de aktaracağım, anlatacağım da, uygun dili bulamadım henüz…

 

Biliyorum ki önce, “Giydiğim elbise üzerimde yakışıksız durur” kaygısını aşmam lâzım ……

Dur bakalım, zaman ola hayrola!

İngilizce kursunda tanıdım Aysel ablayı.

60 lı yaşlarında, güler yüzlü, tatlı dilli, sohbetinden çok zevk aldığım bir bayan.

Dediğine göre, çok eğitimli değilmiş ama görmüş geçirmiş, İstanbullu ve modern sayılabilecek bir ailenin kızıymış…

Anlatıyor:

—Görücü usulü oldu, devreye aracılar girdi; “Köy çocuğu ama kendini yetiştirdi, çok geliştirdi” dediler…

Gördüğüm kadarıyla, öyleydi gerçekten de…

Üstelik devlet memuruydu, efendiydi, giyimi kuşamı yerinde, yakışıklı, boylu posluydu.

Çok az nişanlı kaldık, hemen evlendik.

Evlendiğimiz geceydi…

O devirde doğal olarak, ilk kez, takım elbisesini, gömleğini, kravatını çıkardı yanımda…Utandım, bakamadım…

Derken, beyaz patiskadan, beli lastikli, bom bol, dizlerine kadar iç donunu görüverdim aniden, neye uğradığımı şaşırdım…

En son rahmetlik dedemin üstünde gördüğüm türden, felâket bir şey (!)

İnanamadım, kaçırdım gözümü…

Bu bol, bu uzun paçalı, bu patiska donlu adam, o şık, o karizmatik, o hoş adam olabilir miydi?

İlk geceydi, mahcuptum, daha fazla bakamadım, üzerinde duramadım…

Bir an:” Belki söyleyen olmamıştır, görmemiştir, bilmemiştir! Önemli değil; ben giyim tarzını değiştiririm nasılsa…

Altı üstü bir don değil mi, ne olacak canım? diye düşündüğümü hatırlıyorum…

İlk fırsatta ona 2–3 tane slip satın aldım.

Giymeyi şiddetle reddetti:

—Ben annemin diktiği donlardan gayrisini giymem!…(Meğer o güzel donlarını annesi dikermiş!)

—Aaaa… Neden?

—Ben giymem o düdük gibi karı donlarını yahu!

—Slip?

—Slip mlip neyse işte!

—Olur mu ya? Gencecik adamsın, ne güzel bak, daha yakışır, üstüne oturur, derli toplu, şık, hem benim de daha hoşuma gider!

—Iııııhhh… Hayıır yahu! Başka hoşuna gidecek şey kalmadı mı aaa?

Adam Nuh dedi, peygamber demedi... Giymedi, denemedi bile…

Donları eskiyince, her defasında gidip 2 metre patiska aldım, eski donu kumaşın üstüne koyup onun ölçüsünde biçtim, yenisini diktim.

Yıllar böyle geçti, ben değiştim, o değişti; Ama onun çamaşır zevki değişmedi, patiska donlarından asla vazgeçmedi.

...

Sonra bir gün, olacak ya;

Evde badana, boya yaptığımız bir dönemde, çamaşır yıkamaya fırsatım olmadı. (Dolayısıyla, evde giyecek bir tek patiska don kalmamış!)

Banyoya girerken, ona yıllardır çekmecenin köşesinde beklettiğim sliplerden birini vererek:

—Üzgünüm ama, bugün ya donsuz gezeceksin, ya da bunu giyeceksin! Sen işteyken, çamaşırlarını yıkarım, akşama gelince sevdiğinle değiştirirsin, dedim...

Çaresiz, verdiğim slipi giymiş, görmedim...

Söylene söylene işe gitti.

Akşam eve gelince, kapıdan girerken, bağırmaya başladı;

—Yıkandı mı donlarım?

Zaten yorgunum, birden benim de tepem attı:

-Ne oluyor be adam,? Şart mı o uzun, iğrenç donlarını giymen? Değiş biraz, şu dedem zamanından kalma zevklerinden vazgeçmedin gitti yahu! O don bugünlük üstünde kalsa, ölür müsün sanki?

Çıldırtma beni kadın, sabahtan beri cendereye girmiş gibiyim, her yerim pişti be! Oturamadım, kalkamadım, tuvalette zor sıyırdım laneti, üstelik bunun g.tü de yırtıkmış yahu…

-Ne?

-Yırtık, yırtık, g.tü yırtıkmış! diyorum...

Pantolonunu indirdi, arkasını döndü, yırtığı gösterdi…

E bende hal kalmadı…

Meğer slipin önünü, arkasına giymiş şaşkın! ...

 
Toplam blog
: 247
: 1493
Kayıt tarihi
: 29.01.08
 
 

Antalya ve Akdeniz aşığı bir öğretmenim. Bol bol okurum, blog yazarım, şiir yazarım. Yazdıkça ve ..