Patrik Bartholomeos isteklerinde haklı mı?

Fatih'in İstanbul'u fethetmesinden bu yana İstanbul'da asla Katolik Kilisesinin baskısını üzerinde hissetmeden özgürce Ortodoks Hristiyanlığın merkezi olarak varlığını sürdüren Fener Patrikliğinin Lideri Patrik Bartholomeos Anayasa komisyonuna çağrılarak komisyona yeni anayasa konusunda fikirlerini söyledi.

Patrik Bartholomeos, eğitimde eşitlik istedi. Bu bağlamda Ruhban Okulunun tekrar açılmasını din ve vicdan hürriyeti kapsamında talep etti. Eşitliğin her alanda uygulanmasını talep etti. Din adamlarına maaş verilmesi konusunda ise açıklamada bulunmadı. 18 Maddelik görüşlerini komisyona sunmuşlar.

Vergilerini veren, askerliklerini yapan, oy kullanan Hıristiyan azınlığın dinsel ve vicdani eşitlik istemesi son derece normal. Devlet Diyanet İşleri başkanlığında tüm imamların maaşlarını nasıl veriyorsa aynı şekilde cem evlerindeki dedelerin ve Kiliselerdeki Papazların da eşitlik bağlamında maaşlerını vermek durumunda kalacaktır. Adalet ve eşitlik ilkesi çerçevesinde bir anayasa da yapılacaksa bu kesinlikle olması gereken bir konu. Papazların ve dedelerin maaşları ve emeklilikleri bu ilke kapsamında ele alınması gereken önemli bir konu.

Diğer yandan gittikçe azalan bir nüfusa sahip olan Rum kökenli ortodoks hristiyanların İstanbul'daki kiliselerinde ibadet yapılmasını sağlayacak bir papazın eğitiminin sağlanması da Ruhban Okulu'nun tekrar açılmasını gerektirecektir. Türkiye'de neredeyse genç rum kökenli insan kalmamış, İstanbul'da çoğunluğu yaşlı bir rum azınlık kalmıştır. Fener Rum Patrikhanesi böyle giderse kapanma noktasına gelecek ya da ibadet yaptırtacak bir papaz bulunamaz hale gelecektir. Yanılmıyorsam Bozca adalı olan Bartholomeos'un adasında da Rum kökenli kimse kaldı mı bilmiyorum.

Fakat, bu davet ve patriğin orada görüş vermesi demokratikleşme yolunda ilerleyen Türkiye için önemli bir açılımdı.

Elbette ülkemizde bulunan aşırı milliyetçi ve adalet çizgisini yitiren geleneksel kesim buna şiddetle karşı çıkacaktır.

Fakat buna rağmen unutulmamalıdır ki, anayasa ne kadar adil olursa o kadar toplum ve devlet yapısı sağlam olur. 12 Eylül Anayasasının şimdiye kadar nasıl da terör ürettiğini ve teröre meşruiyet zemini hazırladığını anlamamız lazım. Bunu hala anlamamışsak yeni anayasa yapmanın hiçbir anlamı yok.

Patrik'in basına yansıyan açıklamaları ve açıkladığı talepleri son derece haklıdır.