Pazar günleri ne yaparsınız ?

Oldum olası Pazar günlerini hiç sevmezdim.. Boş boş geçen bir günü, bir insan nasıl sever ki diye düşünenlerden oldum hep. Bunun için de çok uzun yıllardır, kendimi Pazar günlerini değerlendirmeye adadım. Ne mi yaptım ? Kendimce iyi şeyler. Ve artık o çekilmez olan Pazar günlerim iyi geçiyor.

Mesela, yıllarca Pazar gününü gazete okuyarak ve bulmaca çözerek geçirdim. Çok büyük bir keyif. Ama bir süre sonra bundan da sıkılır hale geliyorsunuz. Hatta, ben gün bitmeden gazetemi bitirdiğimden dolayı, sıkıntı basıyordu. Bir ara Pazar günleri 2 gazete birden almaya başladım. Akşama kadar okuyordum. Hatta bana “bu kadar okunacak ne buluyorsun bu gazetelerde. Reklamları da mı okuyorsun” diye takılırlardı. Okumayı seviyorsanız, okunacak bir gazete ve onun için de okunacak çok şey bulabilirsiniz..

Mesela, eğer yapılacak herhangi bir iş yoksa, arabam varken öğleden sonramın tamamını arabamın iç ve dış temizliğine ayırmıştım. Çok büyük bir keyif ve ustalıkla yaptığım bu iş bir süre sonra hobi haline bile gelmeye başladı. Böylece Pazartesi günleri tertemiz biniyordum arabaya. Sonraları, ekonomik kriz ve petrol fiyatları arabayı sattırdı. Komşuların arabalarını temizleyemeyeceğime göre başka uğraşılar aradım.

Ama gazete okumaktan vazgeçemedim. Günüm dolu geçsin diye, gazete okumaya müzik dinlemeyi de ekledim. Bulmaca çözmekten vazgeçmedim. Sonra bir –iki saat ara verip, en azından ayda bir de olsa, bütün kitapları raftan indirip tozunu almaya başladım. Hele bunu kesinlikle tavsiye ederim. O arada, belki ne güzel kitaplar varmış deyip, bazılarına bir göz atarsınız belki. Belki de, bu kitaplar eskidi deyip, yen kitap alırsınız. Ben böyle yaptığım bir gün, alıp ta, sonra okurum dediğim ve hiç okumadığım bazı kitaplara rastladım. Onların 5 tanesini şu son bir-iki ay içinde bitirdim. Güzel oldu. Belki, uygun bir ortamda aralarına yeni kitaplarda eklenir.

Edebi uğraşlardan sonra, geçmişte sıkça yaptığım şeylerden birisi de Pazar günlerini, bolca temiz hava almaya, yürümeye, mümkünse sportif bir uğraşıya ayırmaya çalışırım. Bunu yapın çok hoşunuza gidecektir. Açık havada yürümek, hava güzelse spor yapmak, köpeğiniz varsa onunla beraber bir parkta ya da deniz kıyısında gezinmek, en azından boş boş dolaşmak. Belki de biraz yağmurlu havalarda ıslanmak. Alışveriş merkezlerini gezmek belki, vitrinlere bakmak. Bahçeniz varsa, bahçenizde biraz toprak, biraz bitki ile uğraşmak. Yoksa bile en azından evinizde saksı çiçekleri vardır. Ayda bir kere olsun, onların topraklarını havalandırmak, kuru yapraklarını koparmak, geniş yapraklı çiçeklerin yapraklarını temizlemek, silmek.

Olmadı mı ? O zaman en azından haftanın bir günü evde yemekleri yapmayı siz deneyin. Pazar alışverişinizi siz yapın. Aldıklarınızı mutfakta yerlerine siz yerleştirin. Evinizin aksak yerlerini arayın, bulun. Tamircilere para vermeyin. İşinizi siz halletmeye bakın.

Bu da mı olmadı ?

Eğer denize yakın bir yerlerde yaşıyorsanız benim gibi !. Bir Pazar günü sabah erkenden kendinizi dışarı atın. Sabahın daha henüz kirlenmemiş, egzoz dumanı kokmayan o havasını içinize çekerek bolca yürüyün. Hatta simitlerinizi alın, binin bir tekneye yada vapura karşı kıyıya geçin. Bu arada martılara simit atın. Sabah çayını dışarıda için. İzmir’de mesela çok hoştur, sabah saatlerinde kıyı balıkçılarını seyretmek, balıkçı barınağındaki martılarla, kedilerin balık avlarını seyretmek.

Pazar günü gayet iyi değerlendirilebilir. Ben bu Pazar öyle yaptım. Bolca temiz hava aldım. Deniz havası kokladım. Martılara ekmek attım. Artık martılar beni tanıyor. Yolumu gözlüyorlar bu pazara kadar. Pazar’ın sabah saatleri çok güzel. Yaşamanın da güzel olduğunu anlıyorsunuz…

Ne çabuk geçiyor zaman. Hiç birşey anlamıyoruz. Geçen zaman alıp gidiyor çok şeyi, aslınca farkında bile olmadan hayatın..

../..