Pek manidar!

Normalde “Pek anlamlı” diye yazardım ama kimse okumazdı; zira eski dil pek ehemmiyetli oldu şekerim! Eee, üst düzey bürokratların kullandığı dil bizleri de etkiliyor tabii ki… Sizleri de…

Mesela, “Ananı da al git!” gibi bir ifadeyi normal şartlarda hiçbir yazarın literatüründe bulamazdınız. Ama ne oldu? En kibar kelimeleri kullanan yazarlar dahi kullandı.

Eski dil de aynen öyle oldu; şu bürokrat bunu dedi, öbürü böyle derken ağırlıklı olarak Arapça, Farsça kelimelerden oluşan Osmanlı dilini kullanır olduk.

Bakın, bence bu da pek manidar!

******

Din ile devlet işlerinin ayrı tutulduğu laikliğe inanan ve yaşamını o şekilde idame ettiren kişilerin de kalemlerinden gün geliyor dini vecibelerle ilgili makaleler çıkıyor; bir de halkı düşünün…

Niye? Zira, en üst bürokratlar açıklamalarını böyle yapıyorlar! Hal böyle olunca o açıklamalarla ilgili yazı yazarken başlıyorsun sorgulamaya, yorumlamaya…

Bir bakmışsın, din konularında ahkam kesmeye başlamışsın, adaleti Allah’a havale etmişsin!

Bir de halkı gör…

Hakikaten, pek manidar!

******

Şu melun grip virüsünün zamanlaması da manidar, arkadaş! Ortalık karman-çorman, tam da o zamanda gel de yapış yakana; hayır yani, her şer için deniliyor ya “Zamanlaması manidar”, bu virüsün zamanlamasından dolayı da dış güçlerin ya da faiz lobisinin ajanı olduğundan şüphe duymaktayım.

Ya da iç güçlerin işi de olabilir; yatın yattığınız yerde, vücudunuz berbat, beyniniz manasız sinyaller veriyor, iyileşmek için dua edin, iyileştiğinize sevinin!

******

Bu televizyon dizilerinden de şüpheleniyorum; ne zaman sevdiğim, şöyle sıcak bir aile hayatını anlatan dizi var, yayından kaldırıldı-kaldırılacak durumu oluyor; sonunda kaldırıyorlar da…

Neymiş, reytingi yokmuş; arkadaş, sıcak aile dizilerinin Türkiye gibi bir ülkede reytinginin olmaması mümkün müdür?

Reklam veren şirketler dizi içeriklerine bağlı olarak seçim yapıyorsa, ille de tabancalar-tüfekler olsun, efendime söyleyeyim, ille de genç nesli meşgul edecek diziler olsun ama ille de komşuluk, iyi ilişkiler, vicdan falan işlenmesin diye diretiyorlar ve de kanallar da eyvallah diyorlarsa…

Bu da pek manidar!

******

Sanatçılar toplumun farklı ve renkli kişilikleridir; yüz/bin, neyse, kişinin düşünmediğini, hissetmediğini, duymadığını, görmediğini, hayal etmediğini edenlerdir.

İleri toplumlar özgüvenleri yerinde olan toplumlardır; her bir birey kendi varlığının farkındadır, devlet de her bir bireye saygı duyar, zaten!

Hal böyle olunca bireyler kendi içlerinde mutlu ve huzurlu ve de kendilerini güvende hissettiklerinden dolayı sanatçılara karşı saygı duyarlar.

Bilirler ki kendileri çok değerlidir ama güzel şarkı söyleyemez, oyuncu olamaz, yazar, ressam, müzisyen, şair falan…

Takdir etmeyi de işte de bu yüzden iyi bilirler!

Biz gibi ülkelerde herkes kendini şair sanır, şarkıcı, tiyatrocu falan… Doktor sanır, mühendis… Siyasetçi sanır… 

Tam bir isim koyamadıklarından kendilerine her şey olmaya hazırdırlar; ahh bir de şu kem gözler olmasa!

******

Sanatçıların da değerlerinin düşürüldüğü, emeklerinin ne idüğü belirsiz bir reyting canavarına teslim edildiği bir ortamda bu değersizleştirilmelerin de manidar olduğunu düşünmekteyim!

******

Bir dönem “Azz sonra!” nidalarıyla ünlenen programlar modaydı, kimse sevmezdi ama açıklama “Halk bunu istiyor” olurdu; kimin mayosu kaymış, kimin bacağı şişmanmış, hangi ünlünün göbeği varmış… 

Ekmeğine tuz koyup yiyenler niye bunu merak etsinler?

Çok zengin olup da gecelerini dışarıda geçirenler de, keza…

Halka izlet, zorla izlet sonra da halk istiyor de; oldu canım…

Kanalların izlediği yol da pek manidar!

******

Depresyonu geçtik, şizofrene doğru ilerliyoruz cümbür cemaat! “Cemaat” dedim ya, lafın gelişi! Bir de böyle bir paranoyamız var, sahi!

Cemaatten misin hükümetten mi?

-Yok, ben sıradan vatandaşım…

Ajan mısın yoksa lan?

******

Dediğim gibi, melun grip virüsünden şüpheleniyorum fena halde; evden dışarı çıkmadım lakin hangi ara buldu beni? Bilgisayarıma mı yolladılar, internet erişimime mi yüklediler?

Geçen gün su getiren çocuğu da gözüm pek tutmamıştı; beni çekemeyen mihrakların ajanıydı, kesin!

******

Her şey pek manidar; aslında çok basit ama görebilene…

Öyle manidar ki; neden değişti bir anda tüm yetkili birimlerin yerleri?

Korkusu olmayan hiç kimse, hele ki en üst bürokratik görevlerde bulunuyorsa, kılını kıpırdatmaz ve adalete buyur derdi! Dendi mi?

Üstüne üstlük davayı engelleyecek hükümler getirildi mi?

Eeee, pek manidar vallaha, hala anlamayanlar var ya; işte onlar için denmiş bu söz: “İnsanlar hak ettikleri gibi yönetilirler.”

Bizim suçumuz ne?

“Kötü insana tahammül gösterdiğin sürece kendini haklı bulur!”

Tahammül de göstermiyoruz ama bir Toma düşüyorsa iki-üç kişi başına, internete sansür uygulanıyorsa, bir tweet karşılığı beş yıl falan hapis cezasıysa ve biz hala bunları yazıyorsak… Tahammül etmiyoruz, tepki veriyoruz lakin duyan yok!

Hoş, duysalar, sustururlar, o başka!

Pek manidar durumlar bunlar; pek anlamlı!

Anlayanlara selam ve sevgiler!...

Daha ne diyeyim?

http//twitter.com/Gulgunkaraoglu

gulgun_2006@hotmail.com