Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ocak '08

 
Kategori
Dostluk
 

Pencerenizi acma vakti geldi!!!

Pencerenizi acma vakti geldi!!!
 

gonul kapinizi acinalinti:vorgegig.nl


Insan hayati boyunca bir cok konuya, fikre ya da dusunceye sahitlik eder ve yeri geldigi zaman bunlarin savunucusu olur. Herkesin bir bakis acisi ve her bakis acisinin da kendine gore bir anlami olur.

Hani derler ya "renkler ve zevkler tartisilmaz" diye... Ama yeri geliyor oyle bir tartisiyoruz ki degil renkleri renklerin olusumunu dahi katiyoruz bu tartismalara.

Acaba hic merak ediyor muyuz hergun yeri geldiginde odamiza isik sacan yeri geldiginde yuregimize havanin serinligini veren pencerelerimizde neler goruyor nelere sahit oluyoruz.

Bazen oyle anlarimiz oluyor ki gormezlikten geldigimiz ufacik kirintilar dahi aslinda bizim yuregimizi doyurmaya yetiyor. Ama ya gormek istemiyorsak....

Herkesin kendisi icin acilan penceresinde sahit oldugu ne maceralari vardir .Her sahitligi yeri geldiginde huzun, yeri geldiginde gulumseme ve kimi zamanda anlamsizlik...

Hani bazi;

Pencereler vardır, dağlara bakar.
Dağların yüksekliği kadar yükselir bakışlar. Dağların ardı gibi ulaşılmazlara da sahiptir, dağların bu tarafındakiler gibi, engelleri beraber aşacak arkadaşlarına da.

Pencereler vardır,
denize bakar.
Açınca deniz vurur yüzünüze, kapatınca sessiz bir mavilik dolar evin içine. Deniz kadar derindir bakışlarınız, deniz kadar dalgalı olmasa bile hayatınız.

Pencereler vardır, nehirlere, derelere, şelalelere bakar.
Berraklıktır duvarınıza asılı tablo. Huzur veren şırıltıdır, çalıp duran müzik. Aynı nehirde iki kere yıkanamamak gibi, aynı nehri iki kere seyredemezsiniz. Giden su damlacıkları, hayatınızdan da saniyeler götürür; eşsiz bir manzara seyrettirirken.

Pencereler vardır, uçsuz bucaksız ovalara bakar.
Yürüseniz saatler sonra ulaşabileceğiniz noktadır, evinizin içinde bakakaldığınız. Gökyüzünün yer yüzüyle birleştiği o müthiş fotoğraf, yer ile gök arasındaki konumunuzu belirler: Ne kadar arzîsiniz ya da ne kadar semavî…

Pencereler vardır, kaldırımlara bakar.
Gördüğünüz; insan ayakkabıları, kedi patileri, araba lastikleridir. İşittiğiniz; ayak sesleri, otomobil gürültüleri, sokak kavgalarıdır. “Kaldırım manzaralı eviniz var mı?” diye sormazsınız asla, bir emlakçıya. Tercihiniz değil, mecburiyetinizdir kaldırımlar; ama ufkunuzu geliştirmek, başka dünyalara pencereler açmak elinizdedir.

Pencereler vardır, hayata bakar.
Hayattan ne anlıyorsa insan, o kadar geniş, o kadar ferah, o kadar huzur vericidir ; penceresinden evine sızan. Hayatı bir hapishane gibi görüyorsa, ayak seslerinden, ayakkabı görüntülerinden ve araba lastiklerinden başka bir şey görmez, ruhunun penceresi olan gözlerini açtığında.

Pencereler vardır, insanın kendisine bakar.
Ne kadar derinse duruşu, ne kadar özgürse ruhu, ne kadar güzel görebiliyorsa; o kadar geniş, o kadar uçsuz bucaksız, o kadar güzeldir manzarası. Yüzeyselse, ancak karşı apartmandaki insanı görüp durur, penceresini her açtığında.
Pencereler vardır, açılmaz; sadece seyredersiniz. Koklayamazsınız, işitemezsiniz, elinizi uzatıp dokunuyor gibi hissedemezsiniz.



Bence pencerenizi acmanizin zamani geldi sahi sizin pencereniz nereye açıliyor?
 
Toplam blog
: 12
: 1052
Kayıt tarihi
: 22.08.07
 
 

26 Eylül 1986’da ilk adımı attım dünyaya. Eylül cocuğuyum ne sıcak ne de soğuk. Gurbette ozlem ya..