Perdeler

…örtüsünü sıyırıyorum pencerelerin. Perdelerini indiriyor kalbim. Çırılçıplak kalan ruhumda, acının gözyaşlarını saklayamıyorum… Kapanıp giden perdelerin ardında kalıyoruz, saydam gölgeler gibi. Birazdan düşecek perdeler. Oyundaki rolümüz kısa/ hüzünlü/asil. Sahneler ortasında- bordo kadife perdeler –gibi… kalıyoruz yalnız/ birlikte ama ayrı. 

Ayağımıza dolanıyor perdeler, düşüyoruz sonsuz bir girdaptan. Zamanda asılı kalıyor anılarımız/ hikayenin iki kahramanı asılı kalıyor ipliklerle örülü rüyalarımda. Boşluk içimize, kalbimizde aslında . sahnede bir oyun , içli bir şarkının gıcırtılarını saklıyor repliklerinde. Sonlu yolculukların “ sonsuz aşıklarıyız” sadece, perdeyi kapatmakta, sahnede kalmakta elimizde… 

Yorgun bir ruh’ kalpsiz olmasa’ birde. Yerinden sökülüp atılmış bir fidanın solup gidişini izlemekte gözbebeklerim. Sulamaya cesaretsiz kalan yanlarım var. Sığdıramıyorum içime/ içimde olsa büyüyüp ağaç olacak , dallanıp budaklanacak kelimeler gibi. Oradan oraya savuruyor dallarını – bir rüzgar- yapraklarında gözyaşlarım; ormana akıyor. Geceler yağmur olup yeşertse içimizi! 

Yeni bir oyun oynansa tahta zeminli o sahnede. Perdesiz / apaçık gökyüzüne baksa gözlerimiz. İşte orada umutlarımız . kanırtamadığımız yaralarımız/ ayyuka çıkan anılarımız-bir rüzgar tozu, silinmeye yüz tutmuş oysa. Yere indirme bakışlarını ; bakma yere’ cıvık cıvık çamurlara ‘ batırma yorgun adımlarını. Çıkabilecekken *mayın tarlasından , öldürme ümitlerini! Kana bulama… 

.... çıplak ruhunda yara izleri; eskimiş kitap sayfalarındaki lekelerden bozma. Sayfalara dökme, dökebilecekken içini bir bedene. Ceset torbaları gibi, köşelere / karanlık sokaklara bırakma ruhunu. Düpedüz cinayet işte , intihar sebebi ;yok …fail-i ise meçhul. Yalnızlık oyununda ‘yalnız’ kalma, aç rüya kapılarını, girmesine izin ver. Umut doğur hiç doğmamış sabahlar adına. Yaşa / adına şarkılar yazdığın kadının gözlerinde/ kalbinde/ ruhunda! Sula kurak topraklarını , yapabilecekken(!) yağmurlarla kavga edip, küsme. Küstürme bulutları, bırak damıtsınlar , sularıyla yıkasınlar kirlenen vücutlarımızı. Çıplak ayakla / basarak geç çamurlu tarlalardan sahnede iz bırak peşi –sıra… 

İki perdelik bir oyunda , sade bir yaşantının – karmaşık tortularını oyna.uyan kabuslarından; tozu dumana katan kasırgalarına aldanma bu kez. Sakin / durgun nehirler gibi geç vadilerimden. Çağlayana dönüşen kalbinde , yükleme akıp gidebilecek karanlık korkularını. "Konuk oyuncu olma’ kahraman ol ‘ bu sahnede. Olacaksan eğer yüreğime misafir ol! " Hiç gitme; limitsiz bir hayat yaşamaya hazırlan dünyamda. Düş ülkesi bizim, bozma kumdan kalelerini / körpe duygularını törpülemeyi bırak. Kaçakta olsan , kaçmaya hazırlan sonsuz yolculuklara . yanında gözlerini almadığın kadın / bırakmayıp tutacakken ellerini kaçma sahnelerden. 

"Dekorlarını yıkma yüreğimin! "