Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Temmuz '17

 
Kategori
Futurizm
 

Piri Reis'ten mektuplar-1

Piri Reis'ten mektuplar-1
 

        İLK TÜRK UÇAK GEMİSİ HİNT OKYANUSU'NDA GÖREV YAPIYOR. 

        Yıl 2035.. Cumhuriyetin 112 yılı.. İlk Türk Uçak gemisi çoktan yapılıp Hint Filomuzun sancak gemisi olarak Hint Okyanusu'nda göreve başlamış.  Aşağıdaki bölümlerde gemide işaretçi olarak görev yapan bir Türk askerinin annesine yazdığı mektuplardan Piri Reis'in fenomen macerasını okuyacaksınız..

.......................................   .................................................................................................................. 

            11 Nisan 2035, Piri Reis Uçak Gemisi, Yemen Üssü Açıkları

            Bu sana gönderildiğim gemiden yazdığım ilk mektup anne..Güvenlik nedeniyle telefon görüşmelerimiz çok kısa olacağı için seninle böyle mektupla dertleşeceğiz.Artık acemi birliğim sona erdi. Bir haftadır Yemen’de bulunan Piri Reis Uçak Gemisi’ndeyim. Görev yerim henüz belli olmadı. Yoğun eğitimler alıyoruz. Biraz fazla yoruluyoruz ama ben şikayetçi değilim. Çünkü burası harika bir yer anne. Daha gemiye ilk ayak bastığımda anlamıştım bunu. Bizi rütbesiz bir asker gibi değil, önemli bir misafir gibi karşıladılar. Görevli subay hepimize “Hoş geldiniz arkadaşlar “ deyip doğruca kaptanın yanına götürdü. Doğrusu asansörle köprüye çıkarken asık yüzlü biriyle karşılaşacağımı sanıyordum. Fakat tam aksine gemi komutanımız güler yüzlü, babacan tavırlı bir insan.

            Sayısız ekran, üç boyutlu  görüntüler ve yanıp sönen ışıklı tablolarıyla bir uzay üssünü andıran köprüde şaşkınlıkla sağa sola bakınırken bizi oturtan kaptan hepimize hitaben bir konuşma yaptı: “ Piri Reis’e hoş geldiniz çocuklar “ dedi. “ Donanmamızın hiçbir gemisi küçümsenemez ama Piri Reis’e geldiğiniz için çok şanslısınız. Siz de yakından göreceksiniz: Burası gerçekten harika bir yer. Ancak bir o kadar da bilgi, disiplin ve çalışma gerektiriyor. Dünyanın çok zor bir bölgesinde görev yapıyoruz. Endonezya’dan Yemene ve Güney Afrika’ya kadar olan çok geniş bir görev sahamız var. Artık küresel bir güç olan Türkiyemizin çıkarlarını canımız pahasına da olsa korumalıyız. Bu yüzden hiçbirimizin hata yapmak gibi bir lüksü yok. Haydi Allah yardımcınız olsun.” Sonra hepimizle tek tek el sıkışarak kapıya kadar yolcu etti. Tekrar eğitim yerine geldiğimizde moralimiz zirveye çıkmıştı.

            Biliyor musun anne? Bugün akşamı zor ettim. Hem seninle görüşeceğim hem de çabucak yazdığım bu mektubu postaya vereceğim. Şimdilik hoşça kal. İkinci mektubumda oğlunun çok daha iyi olduğunu göreceksin. Hasretle ellerinden öperim.

uçak gemileri ile ilgili görsel sonucu 

 

             20 Nisan 2035, Piri Reis Uçak Gemisi, Yemen Üssü Açıkları

            Görüyor musun anne? Sana söz vermiş olduğum gibi habersiz bırakmıyorum. Yoğun eğitimlerden fırsat bulur bulmaz kaleme sarılıp sana yazmaya başladım. Bugünle beraber tam iki haftadır Piri Reis’teyim. Nihayet görev yerim belli oldu. Uçuş güvertesinde işaretçi olarak çalışacağım. Görevim uçaklara iniş-kalkış işaretleri vermek.

            Biliyor musun anne? Bu göreve seçilmemde babamın trenci olması da etkili oldu. Onun istasyonda yaptığını ben burada, uçuş güvertesinde yapmaya çalışacağım. Dün sabah ilk görev sınavımı başarıyla verdim. Gökten alıcı bir kuş gibi alçalarak, dikine iniş yapan bir savaş uçağına işaret çekerek güvenli bir yere inmesini sağladım. Artık günümüzün jetleri rahatlıkla dikine iniş yapabildiği için eskisi gibi uzun pistlere ve mancınık sistemine ihtiyaç yok ama bizim gemide bu sistem de var. Bizim işaretimizle  pilotlu ve pilotsuz uçaklar gökten süzülerek geliyor ve çok dar bir alanda iniş yapabiliyor. Kalkış da hemen hemen aynı. Biz işaretimizi çakar çakmaz uçak dikine havalanmaya başlıyor ve on metre kadar yükselince ana motorlarını ateşleyerek bir ok gibi gökyüzünde kaybolup gidiyor. Piste iniş yapan F-36 gibi uçakların işaretçileri ayrı. Onların görevleri bizden çok daha zor. Velhasıl  biz işaretçilerin görevi zevkli olmasına zevkli de en zor yanı uçakların eksoz ve itici roketlerin sıcak çarpmasına maruz kalmak. Tabii motor gürültüleri de cabası..Yüzümüzü tamamen kapatan başlıklarla bundan kaçınmaya çalışıyoruz.

            Sana biraz da gemimizin içinden bahsedeyim. Burası adeta küçük bir şehir gibi. Güvertedeki görevim biter bitmez bizim hücre adını taktığımız kamarama gidiyorum. Görev elbiselerimi değiştirip günlük kıyafetlerimi giyiyorum. Vardiyanın saatine göre yapılan eğitimlere katılmak, toplu spor yapmak dışında bir hayli serbest zamanımız var. Burada herkes hobisine göre bir şeyler yapıyor. Kimi gitar çalıyor, kimi resim yapıyor, kimisi de satranç oynuyor. Hava müsait olduğu zaman güvertede hemen bir halı saha kurulup iddialı maçlar yapılıyor. Süper ligdeki her büyük takımın burada bir temsilcisi var sanki. Dün akşam üstü Fenerbahçe ile Trabzonspor maç yaptı. Yarın da Beşiktaş’la Galatasarayoynayacak. Dünkü maçı filo komutanımız da seyretti. Kazanan takımı tebrik ederken “Galiba yakında Piri Reis Süper Ligi düzenlememiz gerekecek “ diye espri yaptı.

            Yemekhanelerimiz de çok güzel. Senin yemeklerin kadar olmasa bile karavanamız mükemmel denebilir. İnanabiliyor musun anne? Her şey açık büfe. Kahvaltımızı yirmi, öğle ve akşam yemeklerini on çeşit arasından seçiyoruz. Vardiyasına göre belirlenmiş saatlerde herkes serbestçe girip yemeğini alabiliyor.

            Gemide muhtelif yerlerde çok güzel düzenlenmiş mescitler var. İçinde şadırvanı da olan bu mescitlere her isteyen serbestçe gidip namazını kılarak,  Ku’ran okuyabiliyor.

            Bütün bunlardan sonra boş zamanım kalırsa hücreme yani kamarama çekilip kitap okuyorum. Kabinlerimiz ses yalıtımlı olduğu için o kadar güzel kitap okunuyor ki zaman zaman kendimi Gökçeada’da sanıyorum.

            Bugün akşama doğru tam on gündür demir attığımız Yemen Üssü’nden ayrılacağız. Nereye gideceğimizi şimdilik bilmiyoruz ama benim için çok heyecanlı olacak. Çünkü bu benim ilk sefer görevim.

            Ha, az daha unutuyordum. Nihal nasıl? Sınavları nasıl geçti? Dünkü konuşmamızda sormayı akıl edemedim.Bana gönül koymaz inşallah..   ( Devamı var)

  

 
Toplam blog
: 343
: 446
Kayıt tarihi
: 19.02.11
 
 

Marmara Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi mezunuyum. Teknoloji Yönetimi dalında mast..