Pişman olmak için

İnsanlar;

Bazıca yaptığı bir eylemden dolayı pişman olur.

Neden?

Çünkü bile bile veya bilmeden yaptığı bu eylemin kötü bir şey olduğunu fark etmiştir.

Bu eylem ile kendine veya başkasına bir zarar vermiştir.

Sonuçta da kendi üzülmüştür.

Belki bir daha bu eylemi yapmamaca kararı almıştır.

Fakat bu karar; koşullara, yerine, olayına, kişilerine göre değişebilir.

İnsanlar;

Bazıca söylediği bir sözden dolayı pişman olur.

Neden?

Çünkü kötü bir söz söylediğinin farkına varmıştır.

Ne derler: "Dilin kemiği yok."

İnsanlar;

Bazıca duygularından, düşüncelerinden, hayâllerinden yani önyargılarından, zanlarından da pişman olmuştur.

Bu pişmanlık fark etmekle başlar.

Fakat bazı insanlar; yaptığı şeylerin kötü olduğunu bile bile defalarca yapıverirler.

Bu olay; kişinin zihniyetine, ereğine, kişiliğine, karakterine, bilgisine, şuuruna, imanına, ahlâkına, kültürüne, eğitimine, aklına, mantığa, sevgisine, saygısına, anlayışına, algılayışına, ihtiyacına, gerekliliğine, yararına vb. göre değişir.

İnsanlar;

Bazıca yazdıklarından, yazdırdıklarından, okuduklarından, okuttuklarından, öğrettiği şeylerden, öğrendiklerinden, dinlediklerinden, dinlettiği şeylerden pişman olmuştur.

Pişman olmak için; yaptığı şeyi fark etmelidir.

Fark etmek için de; hakikatten

.Bilgi,

.İlgi,

.İman,

.Akıl,

.Şuur,

.Duygu,

.Düşünce,

.Samimiyet,

.Duyarlılık,

.Anlayış,

.Algılayış,

.İyi niyet,

.İhlâs,

.Hak,

.Saygı,

.Sevgi vb. özellikler gerekiyor.

Yoksa önyargı, zan ile bu özellikleri taşıdğımızı iddia ediverirsek hem kendimizi hem başkalarını aldatırız. Pişman da olamayız, olmayız.

Şairler, yazarlar, âlimler, aydınlar, eğitimciler, muâllimler, editörler, yayıncılar;

Siz saydığım eylemlerinizden, hizmetlerinizden dolayı pişman oldunuz mu? Fark etmedinizse, hayır.

Bunu kendi kendinize sorup cevaplayınız. İsterseniz insanlara da açıklayabilirsiniz.

Demek istediğim manada pişman olmamışsınızdır. Çünkü o bilgiye, o şuura, o duyguya, o düşünceye sahip değilsinizdir.

Hem niye pişman olasınız ki, istediğiniz maddiyata, üne, makama, kariyere erişmişsinizdir.

Salt ideolojiniz, salt çıkarınız için gerekli koşullar oluşmuştur.

İnsanların sağlığı, huzuru, güvenliği, mutluluğu, onuru, başarısı, geleceği, rahatı, nesli; kısaca yücelsel, kişisel, dinsel, insansal, evrensel değerleri sizi alâkadar etmez, değil mi?

Sizi alâkadar edecek konu; onlardan salt çıkarınız, salt ideolojiniz için beklediğiniz karşılıksız yarardır.

Siz onlara bir yarar sağlamaca ereğiniz yoktur.

İnsanlar da böyle bir zihniyette yaşadıkları için; doğru şeylere karşı kuşkulu davranmaktadır.             Çaresiz!

Pişman olmak için; henüz geç kalmadınız!

Fakat çaresizsiniz. Çaresiz bıraktığınız insanlar gibi.

Uyarım, önerim, öğüdüm, haberim;

"Pişman olmak için; kayıt altındaki yani yazılmış kitap, şiir, roman, şarkı sözü, beste vb. her ne varsa bunları gözden geçiriniz. Bunlarla boş yere övünmeyin. Şu kadar bastım, şu kadar sattım, şu kadar dinlettim vb. gibi şeylerle."

Bunları tüm vicdanınızla sorgulayıp yargılayın. Bunlar insanlar için hakikatten yararlı mı, gerekli mi?

Bunların doğru cevaplarını bulduğunuzda pişman olmak için birçok şey yaptığınızı fark edeceksiniz.

İnsanlardan özür dileyip helâllik isteyebilirseniz, bu size huzur, rahatlık verecektir.

İnsanları bilgisizce, ilgisizce, şuursuzca sözde öğütlerle, vaazlarla, övgülerle, önerilerle, sözlerle, vaadlerle aldattığınız için sorumlu tutulacağınızı fark edin. Fark ederseniz; mahcup olursunuz, pişman olursunuz, fakat doğru bildiğiniz yanlışları düzeltip bunları telâfi edebilirsiniz. Geçmişe sünger çekip geleceğe bakıverirsiniz.

Pişman olmak için; doğru Türkçe bilmelisiniz. Türkçe size kılavuzdur.

Türk'e, Türklüğe, Türkiye Cumhuriyeti'ne, Türk Milleti'ne, Türk Bayrağı'na, İslâmiyet'e, Türk önderlerine, İslâm önderlerine, yücelsel, dinsel, insansal, evrensel değerlerimize hizmet edicilere sinsice düşmanlık edicileri âlim sanıp peşine takıldığınız kişiler; sizi hem dünyada hem ahirette yüz üstü bırakabilirler.

Yoksa;

.Türkçe,

.Türkçe Dil Bilgisi,

.Din (özellikle İslâmiyet) Bilgisi,

.Türkiye,

.Türk Milleti,

.Türk Bayrağı,

.Türk önderleri,

.Türk tarihi,

.İnsanlık,

.Evrensellik vb. konular sizi alâkadar etmiyor mu?

Ediyorsa da, etmiyorsa da açıksözlü olun ve buna göre faaliyetlerinizi yapın!

Hakikatten bilgisizseniz, bu değerlere dil uzatırsınız. Fakat önce kendinize bir bakın! Siz kimsiniz, nesiniz?

Siz bu değerlerden daha mı üstünsünüz?

Pişman olmak için;

Kime, niçin, nasıl hizmet ettiğinizi fark edin!

Sağlığınız, canınız, kanınız, paranız, malınız, onurunuz, zamanınız vb. bunlara değer mi?

Dünyada pişman olamazsanız, ahiretteki pişmanlık size bir yarar sağlamayacaktır.

Pişman olmak için; bu ilgili kişilerin bu yazıdan haberi olup yaptıklarını ve yapacaklarını yargılayıp sorgulamacası gerekiyor.

İnsanlık adına pişman olmalıyız!

İnsanlara vaaz veriyorsunuz ya, önce siz uyarılın!

Bu yüce millete yakıştırdığınız tüm olumsuz sıfatlar (sizin yüzünüzdendir) sizindir. Bu yüce milletin sessizliği (sizi aldatmasın) terbiyesi, merhameti, imanı, aklı, sağduyusu, ahlâkı, kültürü, sabrı, zekiliği, görgüsü, iyi niyeti, yücegönüllülüğü, güveni, mantığı, tevekkülü, yiğitliği, adaleti, haklılığı, büyücekliği, insancıllığı ile ilgilidir.

Her türlü uyutmacaya, uyutulmacaya, uyuşturmacaya, uyuşturulmacaya, aldanmacaya, aldatılmacaya rağmen yine de yücelsel, dinsel, insansal, evrensel, bilimsel, kişisel değerler kalbinin ve beyninin bir köşesindedir. Artık dilinde de, kulağında da, elinde de, ayağında da olacaktır. Kalplerine, beyinlerine, dillerine, tüm yaşantılarına yeni yepyeni "Bir Güneş Doğuyor" kılavuz olacaktır. Merak etmeyip ilgisiz kalıcılar ise kendi karanlıklarında bocalayıp duracaklardır.

İnsanların yalnızca doğru bilgilere ihtiyacı vardır.

İnsanlar doğru bildiği yanlışları düzelttiğinde de çözüm yolları bulacaktır.

Pişman olmamak için; bunlar yapılmalıdır.

Pişman olmak için; bir vakit var, bir fırsat var.

Pişman olmak güzeldir, iyidir, doğrudur, gereklidir, yararlıdır; fakat pişman olmak için bir sebep olmalıdır. Bu yazı da pişman olmacanıza sebep olabilir (mi?).

Tüm bunlar uyarmacaya, uyarılmacaya, merak edilmeceye yeterli değilse; kitaplarımızı okumalısınız, testlerimizi çözmelisiniz, yarışmacalarımıza katılmalısınız, görüşlerinizi bildirmelisiniz.