PKK'lıların Türkiye'yi terk etmesine göz yummak 'anayasal suç' değil midir?

2013 yılının girmesiyle ortalık toz duman içinde, her kafadan ‘bilinçli veya bilinçsiz’ bir fikir çıkıyor. Konuyu ‘bilen/bilmeyen’ herkes düşüncesini ve ‘sözde’ çözüm önerilerini açıklamaya çabalıyor.

Konu başlığı kimine göre; ‘İmralı çözüm süreci,’ bir başkasına göre ‘Barışa giden süreç,’ Başbakan Erdoğan ise ısrarla kamuoyu, medya, STK ve ‘Akil insanlar’ ilehalk katmanları tarafından ‘çözüm süreci’ başlığının kullanılmasını öneriyor.

‘Çözüm sürecine’ paralel olarak PKK Terör Örgütü’nün ‘nasıl,’ hangi ‘sınır kapısından’ ‘silahlı’ veya ‘silahsız’ ‘eskortlu’  veya ‘eskortsuz,’hangi tarihlerde ‘kaç kişilik gruplar’ halinde ülkeyi terk etmeleri konusunda Erdoğan Hükümeti tarafından alınmış bir ‘karar’ bulunmamaktadır.

Bu arada terörist başı Öcalan’ın PKK’ya sınır dışına çıkma talimatını içeren mektup ayrıntılarına kadar açıklanmıştır:

- Sınır dışına çıkacak örgüt üyelerinin PKK ‘nınyerleşik yaşam sürdüğü Kandil, Zaho, Zap, Hakurk, Dohuk, Mahmur, Avaşin, Mesina ve Barzan  kamplarına  yerleştirilmesi planlanıyor.

- PKK’lıları Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nde’ ‘Peşmerge’ ‘eskort’ olarak destekliyor.

- Güzergahlar önceden MIT birimlerine bildirilecek.

- Öcalan, PKK’lıların ‘silahların bırakılarak gitme’ konusunda Kandil’den görüş istedi  

- Çıkışlar 3. Erdoğan Hükümeti tarafından 24 saat ‘uydu sistemi’ kanalıyla izlenecek.

Ülkemizde ‘kardeşlik’ ve ‘birlik,’ ‘beraberlik’ içinde yaşayabilmemizin ‘ön koşulu’ ‘Barış gelsin, kan akmasın, PKK’lı sıvışıp çıksın da nasıl ve nereye çıkarsa çıksın’ anlayışı ‘akil insanlar’ tarafından toplumun tüm katmanlarına pompalanmaya başlandı.

Toplumun tüm katmanlarında ‘Kürtçülük’ ve ‘Kürtlere sevgi/hoşgörü’ konusunda ‘riya’ yarışı aldı başını gidiyor.

Başbakan Erdoğan ise,terörist başı Öcalan ve BDP kurmayları, Başkan Obama’nın da desteği ile‘Yeni, yepyeni Türkiye kuruyor.’

Burada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, T.C. Anayasası, Türk Ceza Hukuku, Uluslararası Cenevre Sözleşmesi ve ilgili yasaları O’nun ifadesi ile ‘ayaklarının altında çiğnemektedir.’

Ceza Kanununun uygulamasında kişiler arasında ‘ırk,’ ‘dil,’ ‘din,’ ‘mezhep,’ ‘milliyet,’ ‘renk,’ ‘cinsiyet,’ ‘düşünce,’ ‘felsefi inanç,’  ‘sosyal köken,’ ‘ekonomik,’ ve diğer ‘toplumsal konumları’yönünden ayırım yapılamaz  ve hiçbir kimseye ayrıcalık tanınamaz

T.C. nasıl bir ‘hukuk devletidir’ ki;‘eli kanlı’ yüzlerce ‘faili meçhul cinayetin’ sahibi Örgüt’ü ‘hadi sen kimseye görünmeden kenardan komşuya doğru sıvış!..’ diye yol gösterecek olan Başbakan Erdoğan ve Hükümet üyeleri ‘ anayasal suç’  işleyecek.

İşte PKK Terör Örgütü ve metropol temsilcisi KCK’nın suç işleyen örgüt üyelerine T.C. Hükümeti tarafından‘ 'pozitif' 'ırk ayrımcılığı’ yapılmış, toplumsal ayrıcalık’ tanınmıştır.

14.04.2013, İzmir