Vatan kurtaran Şabanlar!..

Binlerce yıl öncesinden gelen Anadolu kardeşliği var bu ülkede...

Ayrımcılık da olmadı hiç...

Balkan Savaşı... Çanakkale Savunması... Kurtuluş Savaşı... Anadolu İhtilali..

Bir kaç çatlak çete problemi dışında bölünme oldu mu ?..

Olmadı...

Bu Anadolu halkı, içindeki tüm etnik farkları kucakladı.. harmanladı...

Müthiş  akrabalıklarla genleri karıştı..

Halk masumdu... Halkların kardeşliği hep oldu...

Ne zaman ki emperyalistler ve onların yardakçısı olan bazı  politikacılar devreye girdi...

İşte o zaman bölünme kıpırtıları başladı...

Kışkırtıcılar, sırça saraylarında otururken halk çocukları kırdırıldı...

Kan içerek beslenen vampirler hep rehavetteydi..

Tuzu kurular rehavetteydi..

Çocukları garantide olan  yöneticiler rehavetteydi...

12 Eylül öncesi aynı senaryoda halk çocuklarının kanı döküldü...

12 Eylül sonrasında yine halk çocukları üzerinden planlar yapıldı...

Son yıllarda bir büyük şehir insan sayısında insan katliamı oldu...

70 bin insan kırdırıldı!..

Yalan mı ?..

Tuzu kurular rehavetteydi... Çocukları garantide olanlar mutluydu...

Çocuklarına özel askerlik yaptıranlar, askerlikten kaçıranlar, sahte çürük raporluların haddi, hesabı yoktu...

Doğu-Güneydoğu sürgün yatağı değil miydi?..

Halen öyle değil mi?

Bunu yaratanlar demedi mi?.. 'Yollar yörümekle aşınmaz!..' diye...

Bendeniz,  zamanın Çağlayangillerinden olamadığımdan (Hamili kartım olmadığından) kazandığım ataşelik sınavında mülakatta  elenmiştim...

Siz hiç tuzu kuruların çocuklarının savaş kurbanı olduğunu gördünüz mü ?..

Haydi kanıtlayın...

Yoklar... Çünkü onların çocukları 'buldumcuktur.'

Şimdi çözüm için yırtınanlara takoz olmak için kimler çalışır ?

Yine bu gamsız duyarsız kan emiciler...

Peki eleştirdikleri barış yanlılarına karşı bir alternatif barış önerileri var mı ?..

Niye olsun ki!....

Hem kafaları basmaz... Hem de işlerine gelmez...

Kargaşadan nemalanan 'Vatan kurtaran şabanlar!'

Yıllardır anarşiden nemalanan PKK uyuşturucu baronları!..

Barış varsa onlar yok olur... Saltanatları biter...

Gerdan gerdan üstünedirler... Hepsi de semizlerdir..

Kaytan bıyıklı, sinek kaydı traşlı; hazineden geçinen; çokça para biriktirenlerdir onlar!.. Rugan ayakkabılı, beyaz çoraplı göbekli ve besilidirler...

Siz hiç bunların barış için öneri sunduklarına tanık oldunuz mu?..

Haydi kanıtlayın !..

Yok... Çünkü çalışmazlar.... İşlerine gelmez.. Bolca yüksek perdeden atarlar... Hortumcular gibidirler... Hep yemeyi severler... Eleştirdikleri konuda bilgi sahibi değillerdir..

Gölge etmeseler... Ona da razıyız.. Çeşme başında kavga eden mahalle k.....rı... gibidirler...

Tahrikte üzerlerine yoktur; çözüm önerisi isteyince kaçarlar...

Geçmişte de bundan nemalandılar.. Üniversite adı altında açılan, kısır -üretimden yoksun onlarca yüksek liselerin müsebbibidirler bunlar...

Muktedir olduklarında, kendi adamlarına naylon ünvanlar dağıtmışlar; özellikle vatan-millet -Sakarya vs..vs nutuklarıyla duygu sömüren ve binlerce-dil bilmeyen -makalesi bile olmayan naylon Prof'ları bunlar üretmiştir.

Şimdi hangi barış önerisi beklersiniz bunlardan ?..

Bolca laf üretecekler... Bölecekler... Anti tez sunamayacaklar...

Bunlar hep kısır döngüde yuvarlandılar.. Yine yuvarlanıyorlar...

Peki şimdikiler sütten çıkmış ak kaşşık mı?.. Elbette değil !..

O zaman adam gibi eleştir ve eleştirdiğin kusurların tedavisi için öneri sun!.. Canımı ye!.. Hem kel; hem fodulsun !..

Bir de gölge etmesen bari...

Bu vatan, çözüm bekliyor, çözüm...